Giriş
(20)

kanepe nasıl?

Bruce
yeni eve çıkacağım, sıfırdan döşenicek oturma odası. kafamda net bişey yok, bulduğum güzel mobilyalara göre şekillendiririm diyorum.şunu beğendim, ne diyorsunuz?https://www.atolyebaska.com/neoretro-uclu-mavi-retro-kanepe
yeni eve çıkacağım, sıfırdan döşenicek oturma odası. kafamda net bişey yok, bulduğum güzel mobilyalara göre şekillendiririm diyorum.

şunu beğendim, ne diyorsunuz?
www.atolyebaska.com
0
Bruce
(14.06.20)
halamın koltukları aklıma geldi sene 1900bilmemkaç
0
hem şişko hem deli
(14.06.20)
Rengi mavi diyor ama yeşil gibi geldi bana. Bu renk olacaksa güzel beğendim.
0
Amaranta ursula
(14.06.20)
Fena değil ama bu fiyatlara çok daha güzel şeyler bulabilirsin. Gerçi zevk meselesi.
0
antihero
(14.06.20)
Retro mobilyalari, ozellikle koltuklari severim. Bu da gayet iyi, rahatsa direkt alin.
0
msb
(14.06.20)
Ben koltuğu denemeden alamazdim, hele bu paraya.
0
elorelia
(14.06.20)
boyle mobilyalari cok begeniyorum eger salonun kalani da yine boyle retro dosenecekse gayet şık olur bence. geeci fiyati pahali geldi bana. bir de rahatlik testi yapmak lazim canlisinda, genelde bu mobilyalar şık oldugu kadar rahat olmuyor.
0
in vino veritas
(14.06.20)
Bununla uyumlu eşya bulmak ya da buna bir şeyler uydurmak zor olur. Çok zorlama bir ürün gibi. Model olarak hoş değil. Kumaşı hiç kaliteli durmuyor. :(
0
GoodMorningTeacher
(14.06.20)
@GoodMorningTeacher, yanına da şundan 2 tane koysam diyorum, uymaz mı? aynı renk babanne evi gibi olmasın istiyorum.
www.atolyebaska.com

şöyle de sade yün bir kilim mesela.
www.atolyebaska.com
0
🌸Bruce
(14.06.20)
rengini, tipini falan çok beğendim. tam bir almodovar mobilyası resmen. evin kalanını da minimal döşeyeceksen çok yakışır. fiyat konusunda çekincelerim var ama tabii.
0
chezidek
(14.06.20)
şimdi tasarım olarak fikrimi belirteyim, bana hiç hitap etmiyor, kötü bana göre ama bunun hiçbir önemi yok sen beğendiysen. ayrıca gayet güzel de görünebilir doğru dekorasyonla vs. asıl sorun ürünle ilgili hiçbir bilgi yok? ömür boyu garanti falan aşırı boş laflar o koltuğu günde 5-6 saat direkt güneş ışığına koy kumaşın rengi solsun ondan sonra git ara bakalım hakkını ne diyecekler. 10 yıl sünger garantisi de aşırı saçma bir ifade. süngerin cinsi daha önemli ama o bilgi yok sayfalarında. şu koltuğun işçiliği ise o kadar basit ki hiç girmeyeyim o konuya ama ona rağmen en soldaki oturum minderinin kumaşı diğerleriyle eşit seviyede gerdirilmemiş fark etmişsindir. bence bir mail atıp sor "hele hele kardeş bu koltuğa niye 5800 veriyoruz ""bağuauz"" etkisi dışında?" diye.

soracağın şeyler süngerin cinsi. nereden hangi standartta sünger alıyorsunuz? ve kumaş martindale puanı. bu ikisi o fiyatı edip etmediğini belirler.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.06.20)
@palve, hiç anlamıyorum bunlardan, teşekkür ederim. standardı ne olsun mesela süngerin? martindale kim? evi beraber döşeyelim mi seninle alksjda

fiyatlara dair de hiçbir bilgim yok, 3'lü kanepe için çok sanırım bu fiyat dediklerinizden öyle anladım. biraz tarz bişey olsun istiyorum çünkü.
0
🌸Bruce
(14.06.20)
Yeşil-turuncu takımlar pek tercih edilmiyor. Daha koyu bir yeşil kumaşla deneyebilirsiniz. Ama dediğim gibi kumaş kalitesiz duruyor.

www.google.com

Oturma oturmasını ağırlıkla nasıl kullanacaksınız? Çalışma odası tarzı mı, televizyon izleyip oturmalık mı, yoksa kafa dinlemelik keyiflik alan mı? Birde oturma odaları genelde salona göre küçük olur, oturma odasında daha açık renk mobilya kullanabilirsiniz ferah olsun diye.

www.kelebek.com
www.tepehome.com.tr
0
GoodMorningTeacher
(14.06.20)
bu fiyat etmez değil edebilir ama en büyük 2 maliyet kalemi kumaş ve süngerdir. sünger ham maddesi ithal zaten o yüzden döviz yükselince o da yükselir çok doğal ve daha çok yükse kalite sünger fiyatlarını etkiler, kumaş da çok iyi bir kumaştır o zaman o fiyat eder ama öyle değilse kazıklanmış olursun. sen bi sor bakalım martindale test değerini, yanmazlık standartları, leke tutmazlık testi, yırtılma testi falan istediğin gibi sor ama sor yani :D fakirlik ruhuma işlemiş sırf tipine bakarak bir şey alamıyorum.

süngerin standardı şu olsun diyemem farklı sünger cinsleri var maliyetleri yakın olsa da farklı oturum rahatlığı sunar. benim favorim hyper soft süngerler mesela çok kullanılır piyasada ama onun da kendi içinde kalite farkı var. geçen bi döşemeciyle tanıştım adam 40 dansite hyper soft olduğunu bile bilmiyor o kadar kullanmamış. 35 basıp geçiyorlar çoğu modele. 35 hyper soft 5 senede perti çeker gidip garanti peşinde koş da bulasın sonra.

bence sen beni boşver mis gibi koltuk al geç :D normod diye bi marka var bi bak modellerine iyi ürünler üretiyor kalite olarak üst kalite diyemem ama en azından söylediği veriler doğru onu biliyorum ve fiyatları daha uygun.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(14.06.20)
@GoodMorningTeacher, tv karşısında oturup pineklemelik bir alan olucak, salon olsun misafir ağırlayayım, çalışma odası olsun beynimi ferahlatsın gibi dertlerim yok aslında. evdeyken günümün çoğunu kendi odamda geçireceğim için rahatlık kısmına çok takılmamakla birlikte elbette rahatsız ya da sırf dekor olsun istemiyorum. dediğim gibi kumaş kalitesinden de bakarak çok anlamıyorum, hatta gidip dokunsam da elime verdiği histen başka bişey anlamam gibi geliyor.
öneriler için teşekkür ederim.

@palve, şu dediklerinden sonra boş veremem kusura bakma, saldın zehri kanıma. dansite dansite diye dolaşıcam modoko'da deli dürtmüş gibi. sağ ol akljsdas
0
🌸Bruce
(14.06.20)
o fiyata tek bi koltuk cok fazla sanki bilemedim
0
alttaraf
(14.06.20)
palve normod dedi baktım bunu beğendim, ne dersiniz ahali?
www.normod.com
0
🌸Bruce
(14.06.20)
artık ikea kanepeleri falan bile dört bin küsurlara satıldığı için çok pahalı değil ama bu fiyata bence de çok daha güzeli ya da benzer kanepenin daha ucuzu bulunabilir.
bazen de insan "bunu istiyorum" diyor, o yüzden bir şey diyemiyorum.

bu tarz için fena değil ama koltuğu deneyip almak önemli.
mesela tv karşısında yayılmak için kol kısımları biraz alçak ya da dar kalabilir.
bu koltuklarda yayılmak pek konforlu olmaz genelde.

bir de, bence tek kişilik koltuklar aynı modelin başka rengi olmamalı.
hem başka renk hem başka model olmalı.
ürünün sayfasında "kombin ürünleri" diye bir bölüm var.
ahşap kollu falan bir şeyler var mesela orada, onlar daha iyi olur.
takım gibi olmasın yani.
ama "bence" tabii.

güle güle oturun.

edit:
ikinci örnek de biraz bekleme odası koltuğu gibi.
ya da hani ev sıcaklığı katılmak istenmiş, modern şirketlerdeki birinin odasına koyulabilir gibi.
bunlar "rahat" kanepeler değil bence.
hep böyle dik dik oturur insan bunlarda.
0
blatta hiberna
(14.06.20)
@blatta hiberna, yani böyle diyince sanki hiç koltukta oturmamışım gibi olucak ama rahat koltuk nasıl oluyor? yani bakınca neyi görüp "hmm bu rahattır" diycez?
rahat koltuk diyince benim aklıma oturma kısmı 2 metre pofuduk şeyler geliyor ikea'dakiler gibi ama onlar da çok "şık" değil sanki? hem rahat hem şık nasıl oluyor da oluyor?
0
🌸Bruce
(15.06.20)
rengi iyide modeli beğenmedim. rahat mı denemek lazım. alt veya üst tarafı yastıklı olan modelleri sevmiyorum ben. eve gelince yayılmak istiyorum bunlar o zaman pek rahat olmuyor. bide kol kısmı kısa geldi bana. yastık koyup uzanayım desen pek elverişli olmaz gibi.
0
Topalordek
(15.06.20)
yani işte o tarz meselesi biraz, haklısınız.
siz özellikle tv karşısında pineklemelik dediğiniz için belirtmek istedim.

kolları alçak ve dar mesela, yani yan uzanıp kolunuzu kenara koyamayabilirsiniz.
ya da işte üzerinde şöyle bir uyuklamak için kolları rahat olmayabilir.
o yüzden denemek lazım.
bir de bu tip koltuklar sert süngerliyse dediğim gibi böyle sıkışık ve dik oluyorlar.
o da ev için uygun konforu sağlamıyor bence.
yine retro, biraz daha geniş, biraz daha heybetli olanları bulunabilir sanki.

bir de dediğim gibi, oturarak almak önemli aslında.
bunların sert ve rahatsız görünmesi yüzünden değil, çok pufidik görünen bir kanepe beğenirsiniz, onun da içine gömülürsünüz yine rahat olmaz.
yani her durumda denemeden almak risk.
0
blatta hiberna
(15.06.20)
(2)

Mini ütü masaları ne işe yarıyor

condom kurşunu
?
?
0
condom kurşunu
(13.06.20)
kol kısmı ütüleniyor
0
freebird5406_2
(13.06.20)
patchwork tarzı küçük ölçülü kumaşla el işi yapanlar da kumaş ütülemede kullanıyorlar.
0
blatta hiberna
(13.06.20)
(13)

Ne sıklıkla film izliyorsunuz?

Sonsuzluk ve Bir Gün
sb
sb
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(11.06.20)
normalde haftada 1 civarıydı, evde kalmaya başladıktan beri haftada 3-4'tür ortalama. bazı hafta sonları günde 2 film izledim mesela.
0
Bruce
(11.06.20)
jrr +1

o da sevdigim bir oyuncu oynuyorsa. onceleri deli gibi film dizi izlerdim. bi yerden sonra insan birakiyor galiba
0
baldan kaymak
(11.06.20)
bazen günde iki tane, bazen birkaç haftada bir.
belli olmuyor.
0
blatta hiberna
(11.06.20)
Haftada 2 3
0
Topalordek
(11.06.20)
hafta 1.
0
sizofren06
(11.06.20)
Belli bir sıklığı yok. 11 Mart'tan bu yana (eve kapandığım tarih) saymadım ama on film izlemişimdir sanırım. On filmin altı tanesini son iki haftada MUBI'den izlemişim.
0
vedatchilipeppers
(11.06.20)
Benim de degisiyo, bazen ayda bir film bile izlemiyorum, bazen günde iki film izliyorum. Karantina başladığından beri ortalamam haftada üç film.
0
epistemic_regress
(11.06.20)
Ramazan ayındayken ve bayramda hemen hemen 1 tane izliyordum. Bu ay biraz sekteye uğradı ama son 4 gündür, bir film izliyorum.
0
put it in your appropriate place
(11.06.20)
değişkenlik göstermesine karşın, haftada 4'ü ortalama olarak kabul edebilirim. geçen hafta her gün 1 film izlerken bu hafta sadece 1 film izledim.
0
belkider
(11.06.20)
Senede 1-2
0
paramolacak
(11.06.20)
vizyona giren her filmi izlerim genelde.

netflix'in filmlerini bile izliyorum.
0
ozdek
(11.06.20)
Haftada 1-2.
0
iwasbornonamountainside
(11.06.20)
Haftada 2-3
0
hayirsiz
(11.06.20)
(2)

Arazi yatirimi icin instagram hesabi kontrolu

turkuaz
Instagram'da investland_mert_basaran hesabini takip ediyorum bir suredir.https://www.instagram.com/investinland_mert_basaran/Cepten aramayin whatsapp'tan yazin seklinde not dusmus tum ilanlara.Genelde aliskin olmadigimiz bir tarz.Birkac arazide fiyatlar uygun gozukunce sorayim dedim.Ilk bakista guve
Instagram'da investland_mert_basaran hesabini takip ediyorum bir suredir.
www.instagram.com
Cepten aramayin whatsapp'tan yazin seklinde not dusmus tum ilanlara.Genelde aliskin olmadigimiz bir tarz.Birkac arazide fiyatlar uygun gozukunce sorayim dedim.Ilk bakista guven veriyor mu size?
0
turkuaz
(11.06.20)
güven vermiyor ama sahibinden'deki emlakçılar da vermiyor.
yani o açıdan ekstra bir durum yok gibi.
aslında bazı ilanlarda takipçi yorumu olması iyi bile olabilir.
özellikle arazi yatırımında temkinli olmak lazım her zaman.
0
blatta hiberna
(11.06.20)
istanbul ve dışında büyük araziler aldım. 10 sene önce 1 milyon tl+ bedellerle arsalar aldım fabrika vs yapmak için. muhatap olduğum tipleri görseniz koşarak uzaklaşırdınız ama ne yazık ki böyle bu işler. çok fazla gazlama var arsa işlerinde o yüzden en büyük önerim gidip orada yaşamayacağınız bir yerde arsa almayın. bağ, bahçe, fidanlık için bile geçerli bu. bir akraban ya ben burada yaşarım köprü de geliyor diye 100 km ve deniz geçtiğin bir yerde villa yaptı. kış dönemi önce bekçisi soydu. bekçiyi kovdu sonra kimliği belirsiz bir grup eve girdi evi talan etti. salonda falan ateş yaktı. camlar kırıldı. adam her sene yazın 2 ay keyif için deli gibi masraf yapmaktan bıktı elleriyle yaptığı evi kaderine terk etti. eve ulaşmak için bile 20-30 dk dağ yolunda gidiyorsun ya da köy yolu diyelim o yüzden kiralamak bile mümkün değil.

neyse ki böyle fantazileri yapmış akrabalar tanıdıklar sayesinde daha düzgün kararlar alabiliyorum.

emlakçı vs tayfası bu ülkede nedense en çakal ve en eğitimsiz tipler. onlarla fazla takılırsanız onlar gibi oluyorsunuz hatta. 10 sene beraber takıl üniversite diplomanı yak misal.
0
ozdek
(11.06.20)
(5)

beyaz eşya alışverişi

dali dili havali korna
bu alışverişi yaparken genelde paketleri mi tercih ediyorsunuz yoksa web sitelerinden ya da mağazalardan ürünlerin her birini ayrı ayrı mı satın alıyorsunuz?
bu alışverişi yaparken genelde paketleri mi tercih ediyorsunuz yoksa web sitelerinden ya da mağazalardan ürünlerin her birini ayrı ayrı mı satın alıyorsunuz?
0
dali dili havali korna
(08.06.20)
ayrı ayrı aldım ben, aynı anda almak maddi olarak zorlayacaktı, yavaş yavaş istediğim modelleri aldım. ama 0dan ev kurulacaksa paketler mantıklı olabilir.
0
benaslinda
(08.06.20)
Mağazadan paket fiyatı alıp karsilastirabilirsin. Eğer düğün paketi vs ise yanında mutlaka hediye iste.
0
elorelia
(08.06.20)
üç yıl önce buzdolabı dışında tüm beyaz eşyalarımı değiştirdim, hepsini istediğim özelliğe göre ayrı ayrı aldım.
her markanın her ürünü iyi olmayabiliyor çünkü.

ama bütçeye ve öncelik sırasına göre de değişir.
evlenecekseniz, başka masraflarınız da olacaksa paketler daha mantıklı olabilir.
araştırmanız lazım.
0
blatta hiberna
(08.06.20)
paket aldık.7 yıldır bir sıkıntı yok.
0
sizofren06
(08.06.20)
biz düğün paketi gibi yaptık, mağaza tanıdıktı, paket içinde şu ürünleri öneririz dediler, tek tek almaktan ucuza geldi ve daha üst model aldık, üstüne indirim de yaptılar -annemin arkadaşının oğlu evlenirken de oradan alıp indirim yapıldı diye oraya gittik, bize daha bile ucuza gelmiş oldu XD kadın personel indirimi yaptırdı çünkü- bir de o haliyle süpürge hediye ettiler aksfjaşsfjaşfa ama tanıdık olmasa da yapabilirler, iletişiminize bağlı. aynı markanın başka mağazalarına da gittik birinde çok soğuk davrandılar, birinde çok tatlıydılar yine bir sürü indirim yaptılar mesela tanıdık olmamamıza ve avm içinde olmasına rağmen -not: pandemi öncesiydi- :/ bir de böyle daha geri yerlerdeki mağazalara gitmek de ucuza getirmek için bir ip ucu aslında.
0
pasp
(08.06.20)
(15)

çekmeceleri karıştıran temizlikçi

lilyb
evinize almaya devam eder misiniz? nasıl bir konuşma yaparsınız? konuşma yapsanız da reddeder ama eminsiniz. kadın yatak odasındaki çekmeceleri karıştırıyor. bir şey alıp götürmüş mü belli değil ama almamış gibi. her eve gelen kadın yapıyor mudur?
evinize almaya devam eder misiniz? nasıl bir konuşma yaparsınız? konuşma yapsanız da reddeder ama eminsiniz. kadın yatak odasındaki çekmeceleri karıştırıyor. bir şey alıp götürmüş mü belli değil ama almamış gibi. her eve gelen kadın yapıyor mudur?
0
lilyb
(07.06.20)
devam etmem.
açıkça söylerim ve cevap verirse de tartışmaya girmem.
benimkinin yapmadığını biliyorum ama yüzde 85-90'ı yapıyor bunu maalesef.

edit:
tekrar düşündüm, hiç konuşmayabilirim de.
0
blatta hiberna
(07.06.20)
Asla almaya devam etmem. Konuşma da yapmam. Böyle bir durumda kabul edip özür dileyecek insan sayısı çok az. İnkar ile uğraşacak sabrımın olduğunu düşünmüyorum.
Etik bulmayanlar olacaktır belki ama bu bende otelde yaşadığım dönemde başlayan, sonra da devam eden bir alışkanlık oldu. Çekmecelere ve gardrobun sürgülü kapağına saç telimi bırakırım. Gardrobun kapağını açınca saç düşüyor veya çekmeceyi şöyle bir ellese saçın yeri değişiyor. O yüzden anlarım kurcalama olmuş mu olmamış mı.
Bunu her seferinde yapmam ama. İlk geleceği 1-2 sefer yeterli bana kalırsa.
0
irene
(07.06.20)
Bazi temizlikciler cekmecelerin de icini duzenlemeleri gerektiginin is tanimlarinda oldugunu dusunuyorlar.
Daha once ona cekmecelere dokunmamasi gerektigini acik acik soylemis miydiniz?
0
kuehles blondes
(07.06.20)
Kuehles blondes +1 demeye geldim. Bizim eve gelen abla da giysi dolabını açıp önünü siliyor (sürgülü ve cok toz tutuyor) bir de ütü yaptığı günler gömlekleri vs askıya asiyor. Ben söylememiştim; ilk görünce biraz şaşırdım ve uyardim, iyı niyetli olduğunu anlayınca (komidin, takı dolabi, ic camasirlarinin oldugu dolap vs gibi kısımlara hiç karışmıyor ve yıllardır çok yakın başka tanidiklarimiza da gidiyor) çok ustelemedim.

İki yıldır hala aynı düzende devam ediyor.
0
fraise
(07.06.20)
Önceden söylemek gerekir eğer özel bir şey varsa.
0
kickboxer
(07.06.20)
Türkse bence çekmeceleri karıştırmaması gerektiğini bilmeliydi. salondaki çekmeceleri açsa düzenleme amaçlı diyebilirsiniz, ama yatak odasındaki çekmeceleri açmaması gerektiğini bilir bence.
kadının çok profesyonel yaklaşması lazım konuşmaya. yani, siz "çekmeceleri açmışsın, açma lütfen" dediğinizde itiraz etmeden, size gıcık olmadan görevi sürdürmesi gerek. yoksa size gıcık olur bi yandan. nedense böyle konuşmalarda üstümüze alınıp olayı içimizde büyütüyoruz.

benim temizlik çalışanım yabancı ama türk asıllı. hiçbir çekmeceyi, dolabı bile açmadı.
0
lovemyself
(07.06.20)
Yatak odasındaki çekmeceler için uyarıp devam ederse yolu gösteririm. Denilen gibi düzeltilmesi gerektiğini düşünebilir gelen kişi.
0
Topalordek
(07.06.20)
Temizlikçi çekmeceleri düzenleyebilir. Çok özel, görülmesini istemediğiniz şeyleri kutularda ya da kilitli dolaplarda saklarsınız.
0
olivia
(07.06.20)
yanıtlar için teşekkürler fakat söz konusu çekmeceler düzenlemesi gerektiğini düşündüğü çamaşır, çorap çekmecesi değil. kozmetiklerimin olduğu çekmece dahil, özel eşyalarımın olduğu komodin çekmeceleri. düzenleyeceği bir şey yok, açıp bakıyor, eşyaları karıştırıyor ve koyduğum düzende olmuyor. maddi olarak değerli eşyalarım da var, saat, kolye, bileklik gibi.
0
🌸lilyb
(08.06.20)
peki ortalıkta kalmış eşyaları çekmeceye koyduğu için dağılıyor olabilir mi?

yani yukarıda yazdıkları gibi, bazen çekmeceleri düzenleme, toparlama vb. amacıyla açabiliyorlar ama karıştırma nedeniyle yapmak kabul edilemez tabii.
çünkü karıştıran, "şu ruju ben de bir deneyeyim", "bu saat kolumda nasıl duruyor?" diye de bakıyor olabilir.

ama şifoniyerin, dolabın vb. üzerinde duran makyaj malzemelerini, kolyeyi küpeyi toparlama amaçlı koyuyordur belki.
öyle olabilir mi?
ondan emin olmak lazım.
ama o zaman da en üste iki parça şeyi koyup kapatır, yani çekmecenin düzeni bozulmaz herhalde.

öyleyse uyarırım.
ama öyle değilse, dediğim gibi evime almaya devam etmem.
0
blatta hiberna
(08.06.20)
Bence açıkça konuşun. O kozmetik dolaplarından bizde de var, ben mesela o dolapların arada temizlenmesini bekliyorum kendisinden. Dışarıda bıraktığım mücevherlerim bellidir. Şimdiye kadar o konuda kötü bir tecrübe yaşamadım.
Öte yandan bize gelen temizlikçilerden biri çocukların kumbaralarından para aşırıyordu. Bunu hırsızlık olarak bile görmüyordu. Yol verdik ama yüzlemediğimiz için hala arada arayıp kandilimizi filan kutluyor. Şaşırıyorum bu yüzsüzlüğe.
0
SiyamkedisiZorro
(08.06.20)
belki baska gittigi evlerde cekmeceleri de duzenliyor? sadece temizlik degil ortaligi toplama, duzenleme isi de yapiyordur sonucta bu insanlar. niye hemen "karistirmak" olmus yani kadinin yaptigi onu anlamadim, sorarsam reddeder falan demissiniz sanki bi sey calmis gibi. tanimadiginiz birinin evinizde dolasmasina, esyalariniza dokunmasina izin veriyorsunuz. bana manasiz geldi cekmecemi karistirmis hassasiyeti.
0
aydonno
(08.06.20)
aydonno, komodinde kan testlerimin çıktıları ve transkriptimin olduğu bir dosya vardı. transkript kapalı zarfta ve mühürlüydü. zarf açılmış. yakın zamana kadar kapalıydı ve açacak başka biri yok. direkt suçlayamıyorum ama eve başka giren çıkan yok, kapalı olduğuna da eminim. bu çok rahatsız edici değil mi sizce? maddi değeri olan eşyalarımı da koyuyorum, belki biri eksik ve ben fark etmedim? sağlık dosyalarımın karıştırılmasını da istemiyorum, bunlar çok normal istekler?

blatta, elbette öyle bir durum olsa anlarım ama orada düzenleyeceği bir şey yok. başka biri alsam aynı şeyler tekrar olacak, güvenilir biri bulmak epey yorucu bir iş. devam etsem mi kalsa mı çok kararsızım.
0
🌸lilyb
(08.06.20)
Bu saatten sonra güvenemezsin, bir daha çağırma. Bana 5 yıldır aynı abla geliyor ama yine de evde yalnız bırakmıyorum annem, yengem, kız arkadaşım,vs olur hep. Kameralarla da devamlı yaptıklarını kontrol ederim. Evinde kamera sistemi yoksa birkaç yere kurmanı tavsiye ederim yoksa çaldığında onun yaptığını ispatlayamazsın.
0
iwasbornonamountainside
(08.06.20)
ben eve yardımcı aldığımda mesela çalışma masasını kesinlikle temizlemeyin, gardrobun şu rafına dokunmayın, şu antikayı temizlemeyin diyorum. şu ana kadar hepsi uydu.
0
zagem
(08.06.20)
(12)

Cezvede köpüklü türk kahvesi yapmak hayal mi?

fraise
Ben bu türk kahvesi olayını hiç beceremiyorum; o yüzden de disardayken içerdim bir tek, şimdi malum corona yüzünden evdeyiz. Dün taze kahve cektirdim; bugün yapayım dedim yine köpüksüz oldu. Her fincan için 1-1.5 tatlı kasigi koyuyorum. Kısık ateşte pişirmeye başlıyorum, önce bir tur köpükleri alıyo
Ben bu türk kahvesi olayını hiç beceremiyorum; o yüzden de disardayken içerdim bir tek, şimdi malum corona yüzünden evdeyiz.

Dün taze kahve cektirdim; bugün yapayım dedim yine köpüksüz oldu. Her fincan için 1-1.5 tatlı kasigi koyuyorum. Kısık ateşte pişirmeye başlıyorum, önce bir tur köpükleri alıyorum sonra kaynayınca fincana döküyorum.

Bunun baska bir yöntemi, püf noktası var mı? Dışarda ictiklerimiz hep köpüklü köpüklü. Kırk yılda bir evde içeceğim diye makine de almak istemedim şimdi. Makinesiz olmaz mı? Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(07.06.20)
her fincan için 1-1,5 tepeleme çay kaşığı olması lazım.
tatlı kaşığı çok fazla.
muhtemelen ondan köpürmüyordur.

bir de, "bir tur köpük almak" ne demek onu anlamadım.
ilk köpürdüğünde fincanların yarısına kadar koyacaksınız, sonra kaynatmaya devam edip yine kabardığında/köpürdüğünde fincanların üstlerini tamamlayacaksınız.

üst tamamlama kısmı için bir kere kabardığında ateşten kaldırıp tekrar kabartıp koyan da var.
0
blatta hiberna
(07.06.20)
Blatta, onceden oyle yapıyordum yine kopurmuyordu. Annem kahve az geliyordur deyince miktarı arttırdım, yine aynı.
0
🌸fraise
(07.06.20)
tatlı kaşığı gerçekten çok fazla ama.
bir tepeleme, bir normal çay kaşığıdır normal ölçü.

bir de dediğim gibi kaynatma konusunda mı yanlış yapıyorsunuz acaba?
0
blatta hiberna
(07.06.20)
kisik ateste soguk suyla pisirmeyi denemis miydin?
0
in vino veritas
(07.06.20)
bir de yazmayi unuttum, eger ozellikle kumda kozde odun atesinde filan gibi reklamini yapip satmiyorlarsa disarda %99 makineyle yapiyorlar turk kahvesini o yuzden de bol kopuklu olabiliyor ama tabii yine de cezveyle de bol kopuklu olur yapabilince :)
0
in vino veritas
(07.06.20)
ben kahveyi ilk suya ekleyince karistiriyorum bir daha karistirmiyorum.
0
durgunfoton
(07.06.20)
Çok sevdiğim bir yaşlı teyzenin verdiği tavisyeye göre yapiyorum ben ve köpüklü oluyor bayağı. Cezveye suyu koyuyorum. Üzerine her fincan için 1 tatlı kaşığı kahveyi ekliyorum. Şekerli yapacaksam şekeri de kahvenin üzerine ekliyorum. Esas olay ise hiç karıştırmıyorum. Ne kahveyi koyduktan sonra ne de şekeri ekledikten sonra. Doğrudan ocağa alıp kopurunce fincanlara boşaltıyorum.
0
Amaranta ursula
(07.06.20)
Disarida hepsi robusta cekirdek kullaniyor veya karistiriyor. Evde de kopuklu oluyor ama yani su kahve seker atip hunharca karistirip orta kisik ateste hic kopuksuz yapmadim biraz sasiriyorum acikcasi.

bu arada ne tür kahve çektirdin? tchibo'da türk kahvesine uygun kahve yok bana kalırsa(bizim damak tadımıza diyeyim yoksa gayet olur aslında) türk kahvesinin az kavrulmasının da köpüğe etkisi olabilir ve tchibo vs. gibi kahve zincirleri türk kahvesini olması gereken incelikte çekemiyor. bence asıl sebep bu iki şey. mehmet efendi gibi bir kahve alıp denedin mi hiç?
0
floydian
(07.06.20)
Kaşıkla köpüğü alma olayı birkaç fincan kahve için yapılıyor genelde. Ya da köpüğü aldıktan sonra biraz daha kaynatıp, biraz daha köpük yapmak için. Köpüklü kahve yapabilenle yapamayan arasında yine gözlemlediğim kadarıyla gizemli bir fark yok. Kimisi fincana sakin şekilde döküyor ve köpürmüyor, kimi de bodoslama döküyor ama sıçraatmadan, köpüklü oluyor. Kahve miktarı biraz daha fazla olmalı ama.
0
IncredibleMau
(07.06.20)
Ben önce suyu bayağı ısıtıyorum. Daha sonra 2 çay kaşığı kahveyi yalandan karıştırıyorum. Üzerinde krema gibi köpük birikiyor. Köpükleri aldıktan sonra kahveyi biraz daha pişiriyorum. Acı olmayan, haşlanmamış, bol köpüklü kahve :)
0
Caroline
(07.06.20)
Ben şöyle yapiyorum hiç kopuksuz yapmisligim görülmemiştir:

- oda sıcaklığında su.
- bir fincan için tepeleme 1,5-2 kaşık (ağız tadına göre) kahve
- önce kahve sonra suyu cezveye boşalt
- hiç karistirmadan ocağa koy, kısık ateşte.
- zaten bir aşamada kopurdugunu göreceksin, o an ocağı kapat, cezveyi al, fincanlara dök kahveyi.
- afiyet olsun
0
encokbenisevinnolur
(07.06.20)
ocağınızın ateşi nasıl? çok harlıysa hızlı pişiriyordur. kısık ateşte ve küçük gözde olması iyi olur.

soğuk suyla yapmak iyi oluyor. hatta maden suyu koyanları var (ben aradaki farkı anlamıyorum)
hiç karıştırmıyorum kahveyi pişerken.bir tur köpük de almıyorum. sadece pişince ocaktan alıp fincanın yarısına dek dolduruyorum. sonra cezveyi ateşe tekrar koyuyorum 2 ya da 3 saniye kadar. biraz daha kabarmasını sağlıyorum. (iş yerindeki abla böyle yapıyordu, ondan gördüğüm bir alışkanlık bu da, daha iyi olduğunu iddia ediyordu)

güzel oluyor.

bu arada @caroline'ın tarifi de modern bir yorum olmuş. ilgimi çekti.
0
dahinnotha
(07.06.20)
(4)

Dişi kedi kısırlaştırma sonrası tuvalet

4seneayniyerdeduramam
Dişi kedimiz 3 gün önce kısırlaştırma ameliyatı oldu iyi geçti yaş mama verdik bu süreçte ama sadece çişini yapıyor daha kakasını yapmadı. Bu normal mi? Üç gün oldu. Hayvana birşey olmasın veterinere goturmeliyiz değil mi? Ya da ne yapmalıyız?
Dişi kedimiz 3 gün önce kısırlaştırma ameliyatı oldu iyi geçti yaş mama verdik bu süreçte ama sadece çişini yapıyor daha kakasını yapmadı. Bu normal mi? Üç gün oldu. Hayvana birşey olmasın veterinere goturmeliyiz değil mi? Ya da ne yapmalıyız?
0
4seneayniyerdeduramam
(07.06.20)
Veterinere götürmeden önce bi telefon edin. Durumun normal olup olmadığını o daha iyi bilir.
0
himmet dayi
(07.06.20)
yaş mama verdiğiniz için normal.
ama artık bugün yarın yapması lazım.
ameliyat, narkoz vb. nedeniyle kabız olmuş da olabilir, zeytinyağı verirsiniz olmazsa biraz.
veterineri bir arayıp sorun.
0
blatta hiberna
(07.06.20)
Yaş mama tuvalet ihtiyacını kolaylastirmaz mı?
0
🌸4seneayniyerdeduramam
(07.06.20)
kabız olmamak açısından kolaylaştırır ama kuru mama yediğindeki gibi her gün kaka yapma ihtiyacı hissetmeyebilir, o anlamda dedim.
yani bağırsağı kuru mama yediğindeki gibi dolmaz.
kabız olma ihtimali narkozdan falan dolayı var.
0
blatta hiberna
(07.06.20)
(2)

Çilek reçeli tavsiyesi

bizkid
Çilek reçelini çok seven bir faniyim. Normalde bu ihtiyacımızı canım annem karşılar ancak evdeki bütün reçeller bitti.Böyle anne reçeli tadında bir marka ve model önerebilir misiniz? Annemin yeni sezon reçelleri gelene kadar çaktırmadan reçel ihtiyacımızı bastıralım :)
Çilek reçelini çok seven bir faniyim. Normalde bu ihtiyacımızı canım annem karşılar ancak evdeki bütün reçeller bitti.

Böyle anne reçeli tadında bir marka ve model önerebilir misiniz? Annemin yeni sezon reçelleri gelene kadar çaktırmadan reçel ihtiyacımızı bastıralım :)
0
bizkid
(05.06.20)
yenigün - gold seri.
katkı maddesi içermediği ve ev tipi olduğu yazıyor.
lezzeti de öyle olduğunu destekler nitelikte.
geniz yakmıyor, ağızda kesme şeker yemişsin hissi bırakmıyor.
bence deneyebilirsiniz.
0
blatta hiberna
(05.06.20)
çilek reçeli yapmak çok kolay. çileğin de tam mevsimi. altı üstü çileği şekerde sulanana kadar bekletip kıvam alana kadar kaynatacaksınız. üç tane malzemesi var: çilek, şeker, limon tuzu. tarifine ve püf noktalarına internetten bakıp kendiniz yapın. glikozlu katkılı saçma şeyleri yemeyin.
0
kibritsuyu
(06.06.20)
(10)

Dolandırıldık Mı? Dolandırıldık, pekii şimdi ne yapmalıyız?

Etanglement
Akşam 10 sularında 5. kattan düşen kedimizi yürüyerek en yakın veterinere götürdük. Hiçbir tedavi uygulanmaksızın, acil muayene ve ardından oksijen-serum gibi terapiler, röntgen çekimleri ve kan tahlilleri yapıldı. Kedinin ciddi bir travması olmadığı belliydi ve hekim de hayvana yaklaşımda oldukça r
Akşam 10 sularında 5. kattan düşen kedimizi yürüyerek en yakın veterinere götürdük. Hiçbir tedavi uygulanmaksızın, acil muayene ve ardından oksijen-serum gibi terapiler, röntgen çekimleri ve kan tahlilleri yapıldı. Kedinin ciddi bir travması olmadığı belliydi ve hekim de hayvana yaklaşımda oldukça rahattı. O gece iki öğrenci olarak ödeyebileceğimiz minimum fiyatı sorduk. 3300tl dedi. 3 gece konaklaması gerektiğini söyledi. Kedi ise çoktan kendine gelmeye başlamıştı oksijen aldığı kutuda.
Bir gece konaklamasıyla beraber ödeyebileceğimiz minimum ücretin 2200tl olduğunu ve bunun oldukça iskontolu olduğunu söyledi. Başka seçeneğimiz olmadığı ve kedimiz kurtulduğu için elimizde ne varsa verip ödedik.
Bize o sırada 1600'ünü bir defada çekemeyeceği, makinenin gün sonu aldığından dolayı bölerek çekmesi gerekeceği hakkında bir şeyler söyledi. Kart slibini verdi. Fatura istediğimizde bize A4 kağıdına alınmış bir ''döküm'' verdi.
Tecrübesiz iki genç olarak gece 4 civarında eve döndük. Ertesi gece kutuda kalmaktan sıkılmış halde capcanlı kedimi aldım. Eve döndük.
Kredi kartı (stajdan verilmiş, görece yüksek limitli bir karttı) borcumu nasıl kapatacağımı düşünürken (kiramı da ödeyememiştim o ay) bir haftanın sonunda yine sokağa çıkma yasağında arkadaşımın kedisi idrarını bir gün boyunca yapamadı.
Yine en yakın yer orası olduğu ve halihazırda bir ilişki kurmuş olduğumuz için arkadaşım oraya götürdü. Mesanesi yıkandı, taşları düşürüldü ve idrar sondası dikildi. Yine fatura olarak döküm verildi. 1000 tl ödedi arkadaşım.

Bu kedinin antibiyotik dozları için sonraki günlerde gittiğimizde oraya araba çarpmış bir sokak kedisi getirildi. Müdahale sonrası kediyi getiren bireyler ödeme kısmını konuşurlarken inanılmaz meblağlar duydular fakat şaşırmadılar. Sükunetle sokak hayvanı olduğu için zaten ücretsiz müdahale etmeleri gerekip gerekmediğini sordular. Acil müdahale ve ilaç parasını ödemeyi kabul ettiler fakat fatura istediler. Görevli hekim gerildi, diyalogu pek iyi ilerletemeyip birkaç defa uzaklaşarak patronu ile telefonda konuştu. Fatura vermemek için direndi. Bahaneler sundu. ''Başka vakam var'' dedi, kediyi getirenler de ''biz bekliyoruz sorun değil'' dediler. En sonunda anladığım kadarıyla faturayı mama üzerinden kesmeye çalıştılar. Kediyi getiren insanlar 3 evcil hayvan bakıyordu ve yapılan yolsuzluğun farkındaydılar. Bize de açıkladılar.

Biz de ancak o vakit uyandık. Şimdi, ödediğimiz paranın ne kadarı vergiydi, ne kadarı bu işin karşılığıydı, yaptıkları ne kadar yanlıştı bilmiyoruz fakat bu işte bir terslik olduğu kesin. Borcumun son ödeme tarihine üç gün kalmış ve aileme dahi bunu zorlukla anlatabilmişken (hayatımda kendim için dahi bu büyüklükte bir harcama yapmamıştım) bana ve arkadaşıma öğrenci halimizle pandemi döneminde bunu yaşatmış bir kliniğin ayıbı var ise yanlarına kalmamasını istiyorum.

Bu durumu nereye, kime anlatabilirim? Veteriner hekim tanıdığınız varsa sorabilir misiniz? Rica ediyorum.

(Eğer hakkıysa kalsın. Neticede iki kedimiz de sağlıklarına kavuştular.)
0
Etanglement
(04.06.20)
taksiye binince resmi bir fiş alınabilen bir ülkede size hiç bir hükmü olmayan beyaz bir kağıt vermişler. biz böyle bir şey vermedik deseler yeridir. veterinerler işlerini bilmem ama vergi açısından usülsüzlüğe girer.
0
helenart
(04.06.20)
Fiş fatura vs belgelerde iş yerinin adı vergi nosu adresi vs bilgiler yer almaz mı? Damga olur maliye bNkalnlıpının vs.

Bu kağıdın ne olduğunu ben bilemedim. Ama belki bilmediğimiz bir şeydir. Bilen çıkar.
0
sorularimicinfeykhesap
(04.06.20)
Ödemeyi kredi kartı ile yapmışsınız zaten burada vergi kaçıracak bir durum yok z raporu o da olmasa gib sisteminde karttan çekilen kredili tutarı maliye görüyor.
0
eksi sozlugun tatli insani
(04.06.20)
kredi karti odendigi icin vergi kaciramaz.kdv oranlari farkli hizmetler olabilir en fazla hepsini dusuk kdv gosterip ordan kdv eksigini kacirabilir.
0
grinito
(04.06.20)
Yani kedi beşinci kattan düşmüş, götürmüşsunuz ve müdahale etmişler. Bir şeyi yoktu iyiydi diyorsunuz. Açıp içine mi baktınız? Hayır.

Fiyatlar şişirme muhtemelen ve evet oldukça pahali. Ama veteriner hekimler fiyat tarifesi konusunda serbest değil mi zaten?
0
elorelia
(04.06.20)
Size verdikleri kağıt fatura falan değil. Normal bir adisyon çıktısı. Ancak eğer ödemeyi kredi kartı ile yaptıysanız ve veterinerler eğer Serbest Meslek Makbuzu kullanıyor ise, Fatura yerine geçecek olan evrak pos cihazı slipinde çıkmış olabilir. SMM Düzenleyen pos cihazları var. Önce onu bir kontrol edin, eğer slipte SMM yoksa faturanızı kesmemişler demek. Bu konuda işletmeyi maliyeye şikayet edebilirsiniz, şikayet etmekle tehdit edebilirsniz.

Diğer taraftan kimsenin fiyat tarifesine karışamayız, röntgeni istediği tutara çekiyor olabilir fakat kendinize gerçekten 4 tane röntgen çekildi mi ? 12 Tane de biyokimyasal parametre yazılmış (bu nedir bilmiyorum). Eğer bu sayılarda bir yanlışlık olduğunu düşünüyorsanız gidip hakkınızı arayın.
0
talasas
(04.06.20)
inanılır gibi değil. muhtemelen pandemi krizini fırsata çevirerek nasıl olsa denetlenmeyeceğiz diyerek insanları yoluyor bunlar. kesinlikle hakkınızı arayın.
0
half life 3
(04.06.20)
bunu okuduğumda tesadüfen veteriner hekim arkadaşım yanımdaydı. direkt ona da gösterdim ekteki tutarı. istedikleri fiyatı vermekte özgür olduklarını ancak yine de bu fiyatın etik dışı olduğunu belirtti.

ayrıca kediye hiçbir operasyonda bulunulmamış. gerçekten de hayvana sadece tahlil ve muayene yapılmış. hani bir operasyon (dikiştir, alçıdır..) yaptılar da 2200 ödedik deseniz neyse.
0
aslennere leesin
(04.06.20)
kesinlikle fahiş fiyat. muhtemelen lüks bir muhittesiniz. kıyas için yazayım. 3-4 ay önce pendik sahilden 2 kedi aldık. bir tanesinde olta yaraları vardı, uyutularak yaraları dikildi. bir diğeri üst solunum yolu enfeksiyonu vardı ve 1 hafta kadar antibiyotik aldı. 2 kedi de 10 gün kadar veterinerde kaldı. toplam indirimli olarak 2000 tl ödedik. sonra ikisini de yuvalandırdık.
0
surprise
(04.06.20)
listedeki fiyatlara baktığımda, mesela 12'lik parametrenin biraz pahalı olduğunu gördüm.
onun dışında röntgende de benzer oranda bir fiyat yüksekliği var.
ama onun dışında pek de bir şey yok.
zaten tam kan sayımı, röntgen ve mama bin beş yüz lira tutuyor.
o kadar müdahaleye normal sayılabilecek, hafif yükseğimsi bir fiyat.

bilgi fişi birçok yerde verilir.
fatura yerine geçmez, irsaliyemsi bir şey.
ama kredi kartıyla ödeme yapmışsınız zaten, vergi kaçırılacak bir durum yok ortada.

dolandırılmamışsınız, pahalımsı bir veterinere gitmişsiniz.
ama bu işlemlerle beş bine ya da daha fazlaya çıkabileceğiniz veterinerler de var.

yani bir haftalık antibiyotik tedavisi falan gibi şeyler zaten para değil.
listeye bakarsanız enjeksiyon ve serum vb. gibi kalemlerin uygun olduğu görülüyor.

kan tahlili, röntgen, mama ve sonda en pahalı kalemler ama öyle bir durumda da yapılması şart.
0
blatta hiberna
(05.06.20)
(4)

Zeytinyağı ve kedi

al-se
geçen bi yerde okudum kedinin mamasının üstüne biraz zeytinyağı dökün, hem mamayı yumuşatır hem kedinin tüyünü parlatır diye. toplamda haftada 1 çay kaşığını geçmeyecekmiş. Bendeniz de araştırmadan etmeden yarım çay kaşığı döktüm kuru mamanın üstüne. Normalde her şeye burun kıvıran kedi afiyetle yed
geçen bi yerde okudum kedinin mamasının üstüne biraz zeytinyağı dökün, hem mamayı yumuşatır hem kedinin tüyünü parlatır diye.

toplamda haftada 1 çay kaşığını geçmeyecekmiş. Bendeniz de araştırmadan etmeden yarım çay kaşığı döktüm kuru mamanın üstüne. Normalde her şeye burun kıvıran kedi afiyetle yedi ama içime de kuşku düştü. Ne alaka zeytinyağı ve kedi ya?
0
al-se
(03.06.20)
Bazi kediler zeytinyagina bayiliyor. Teyzemler su kabinin yanina bir de zeytinyagi kabi koyardi, su icer gibi zeytinyagi icerdi hayvan.

Sonra obez oldu tabi kedi :)
0
crown
(03.06.20)
doğrudur denenmiştir geçerlidir faydalıdır.
0
phonex
(03.06.20)
omega 3'lü balık yağı falan veriliyor tüy sağlığı için.
kediye zeytinyağı verilir ama kabız olduğunda.
mamayı yumuşatması da iyi bir şey değil, mamanın sert olması diş taşı oluşumu açısından kediye faydalı.
tüy parlatmasıyla ilgili de ilk defa öyle bir şey duyuyorum.
belki ben bilmiyorumdur.

kedinizi iyi bir mamayla besliyorsanız tüyü için ekstra bir şey vermenize gerek yok.
zeytinyağının kedinin sağlığına zararı olmaz, ama her gün yarım çay kaşığı verirseniz ishal olur.
o yüzden kabız olmadıkça vermeyin derim.
0
blatta hiberna
(03.06.20)
bizimki cok cabuk kabiz oluyordu (n&d mama yedigi donemlerde ozellikle, sonrasinda pro plana gectik); veteriner haftada 1 cay kasigi kadar zeytinyagi verirseniz bagirsak calismasina iyi gelir demisti, sahiden de geldi. Simdi haftalik vermesem de kabiz oldugunda veriyorum, bayagi iyi geliyor. Onun disinda bir faydasini bilmiyorum ben. Tuylerin biraz genetik de oldugunu dusunuyorum, bizimkine ozel bir sey yapmasak da gayet paril paril tuyleri.
0
fraise
(03.06.20)
(8)

uzun ilişkisi bitenlere soru

diffarentiationation
Hiç yaşamadığım için bilmiyorum. Yıllarca birlikte olduğunuz kişiden ayrılıyorsunuz. Aylar, belki yıllar sonra başkasıyla görüyorsunuz onu, uzaktan veya fotoğraflardan. Belki çocukları olmuş. Ne hissediyorsunuz böyle durumlarda? Çok acı değil mi? Ben mi abartıyorum acaba yaşamadığım için ve melankol
Hiç yaşamadığım için bilmiyorum. Yıllarca birlikte olduğunuz kişiden ayrılıyorsunuz. Aylar, belki yıllar sonra başkasıyla görüyorsunuz onu, uzaktan veya fotoğraflardan. Belki çocukları olmuş. Ne hissediyorsunuz böyle durumlarda? Çok acı değil mi? Ben mi abartıyorum acaba yaşamadığım için ve melankolik anıma denk geldiği için?
0
diffarentiationation
(02.06.20)
Uzun süreli bir ilişkim oldu halen kıskanıyorum. Bu da demek oluyor ki hala seviyorum ama garip.
0
allah yazdiysa bozsun
(03.06.20)
Başta böyle acayip üzülüyorsun da sonra garip bir hal alıyor tanimlayamadığın. Garip. Ama başta canını çok yakıyor. Öyle böyle yakmiyor. Değişik. Her bireyin çekmesi gereken bir olay bence. İnsana güç veriyor.
0
westblack
(03.06.20)
Hayatımız toplam 70 sene. Azcik yani. Bunlari dert etmek ve kafaya takmak icin oldukca az ömürlerimiz var. Takma kafana. Gecer , öyle bir geçer ki hem de ...
0
bu benim teorim
(03.06.20)
o "yıllarca birlikte olduğun" kişiden ayrılıyorsan genelde geçerli ve mantıklı bir sebebi oluyor(taraflardan biri salak değilse tabii). olgun insanlar aldıkları kararların sonuçlarına katlanmayı bilirler, o yüzden kahrolacak bir şey genelde olmaz. eski günler elbet hatırlanır, hatta belki de bir daha o zamankarki gibi mutlu olunmaz ama bitmesi gerekiyordur ve bitmiştir; yola bakılır.
0
Bruce
(03.06.20)
Uzun iliski bitince zaten her yonuyle tukenmislik oldugundan arada o tur bir sevgi kalmis olmasi mumkun olmuyor.

Oluyor, ben kiskandim o durumda diyen sevgi degil kontrolculukten o duyguyu yasiyor. Normal insanlarda bir sure sonra o kontrolcu duygunun da duzelmesi lazim.
0
Sahikaa
(03.06.20)
ozlemekten duygulardan bahsediyoruz, beyin ile mantikla ne alakasi var. unutun gitsin baska kiz mi yok mu demesi kolay ama oyle degil iste. belki de hayatinda gulmedigin kadar o kisiyle guldun, belki inanilmaz bir sekilde birbirinizi tamamliyordunuz, bunlari nasil sileceksin hafizandan?
0
baldur2
(03.06.20)
eğer severek ayrıldıysan 1-2 yıl boyunca için cız edebiliyor.
ama hayatına devam ettiysen, senin de hayatına birileri girip çıktıysa, işine gücüne bakıyorsan, sevgiyle hatırladığında da mutlu olsun istiyorsun.

bence bu noktada helalleşebilmek, affedip olanları olduğu gibi kabullenmek insanın hayatına devam edebilmesinde önemli rol oynuyor.
yani onun da mutlu olmasını isteyip kıskançlıkla, üzüntüyle hatırlamamanın ve takılı kalmamanın anahtarı bu bence.
0
blatta hiberna
(03.06.20)
hic bir sey hissetmiyorsun, aksine mutlu oluyorsun. aa ne guzel yolunu bulmus zamaninda iyi kotu biseyler yasadik birbirimize cok sey kattik guzel zamanlardi deyip yoluna devam ediyorsun.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(03.06.20)
(8)

netflix komik film veya dizi önerisi?

stillalive
kafamın içi çok dolu. Beni yormayacak,rahatlatıp güldürecek önerilerinizi bekliyorum
kafamın içi çok dolu. Beni yormayacak,rahatlatıp güldürecek önerilerinizi bekliyorum
0
stillalive
(02.06.20)
Aykut Enişte.
0
angelus
(02.06.20)
How i met your mother.
0
onemoremile
(02.06.20)
Aykut enişte +1 bu sene hayvanlar gibi olumsuz önyargıyla izleyip eğlendiğim nadir filmlerden oldu.

ismi ve afişi dolayısıyla recep ivedik gibi işemeli sıçmalı osurmalı komedi sanıyordum ben onu.

alakası yokmuş.

güzel eğlenceli bir film olabilir eğer izlemediyseniz.
0
levpontryagin
(02.06.20)
Space Force, Steve Carell dizisi, kahkahalarla güldürmez ama eğlenceli dizi.
0
kobuzchu kiz
(02.06.20)
Brooklyn nine nine
0
elorelia
(02.06.20)
the good place. güzel kafa boşaltıyor.
0
sabenburak
(02.06.20)
Peep show. Hayatımda en çok güldüğüm dizi
0
philiptraum
(03.06.20)
sex education.
0
blatta hiberna
(03.06.20)
(2)

Cilt bakım merkezi önerisi (İstanbul)

minik pattis
Sorunlu ciltler için uygun fiyatlı cilt bakım merkezi arıyorum. Kadıköy ve çevresi olursa daha iyi olur. Önerilerinizi bekliyorum. Siz ne kadara yaptırdınız vb. bilgileri yazarsanız sevinirim.
Sorunlu ciltler için uygun fiyatlı cilt bakım merkezi arıyorum. Kadıköy ve çevresi olursa daha iyi olur. Önerilerinizi bekliyorum. Siz ne kadara yaptırdınız vb. bilgileri yazarsanız sevinirim.
0
minik pattis
(02.06.20)
Merhaba, yanıt olmayacak ama cilt bakımı ile cildinizi sıkıyorlar, sonrasında bu delikler genişliyor, cilt hassas olduğu için güneş görünce leke oluyor. Aynı şey dudak üstü ağda için de geçerli, dikkatle bakın, çoğu kadının bıyık bölgesinde leke vardır.

Önerim iyi bir dermatologa gitmeniz. Yoksa lokal çözümler eksik kalıyor ve dönüşü yok
0
kaset
(02.06.20)
ben de klasik cilt bakımını önermiyorum.
hydrafacial'ı çok tavsiye ederim cildiniz sorunluysa.
ama seansları 500-1500 lira arası değişiyor.
bütçeniz yeterliyse ilgilenirsiniz belki.

caddebostan estemed aradığınız gibi bir merkez.
fiyatları uçuk değil, hem temiz, hem de düzgün bir yerdir.
onlar da klasik cilt bakımı yerine başka şeyler uyguluyorlar diye biliyorum.
hydrafacial yok ama başka bir sürü farklı cihazları, uygulamaları var.
0
blatta hiberna
(02.06.20)
(17)

Sayesinde tüm odaya kapanıp sessizce bekliyorum

Semi
Bu sıra çok dertliyim. Adı Püskül neredeyse 3 aylık, ailesi olduk. Sürekli ısırıyor, sürekli tırmalıyor, sürekli pusu halinde, internette araştırıyorum otoriter hayır deyin parmak gösterin dik dik bakın, ısırmaya başlayınca 10 dk terkedin mekanı diyor. Dün akşamdan beri deniyorum, sakinleşmiş mi di
Bu sıra çok dertliyim. Adı Püskül neredeyse 3 aylık, ailesi olduk. Sürekli ısırıyor, sürekli tırmalıyor, sürekli pusu halinde, internette araştırıyorum otoriter hayır deyin parmak gösterin dik dik bakın, ısırmaya başlayınca 10 dk terkedin mekanı diyor. Dün akşamdan beri deniyorum, sakinleşmiş mi diye yanına bakmaya gittiğim anda ayağıma kilitlenip parmak gösterdiğim parmağımı ısırıyor. Sabahtan beri her ısırdığında odama gidip onu terkediyorum, sonuç olarak sayesinde salonda oturup da bir film izleyemedim. Şu an salonda ben odada çaresizce yazıyorum. Peluş oyuncak veriyorum tuttuğum elime dişlerini geçiriyor. Topla oynatıyorum dikkati sabit hareketsiz ayağıma kesiliyor tırmalayıp ısırıyor. Yani zaman mekan farketmiyor her haleti ruhiyesinde ısırıyor. Bu yazıda kullandığım ısırıyor kelime sayısının çarpı yirmisi kadar ısırıyor.
0
Semi
(02.06.20)
Taktiği değiştirsen ? her ısırdığında onu odaya kapatsan ?
0
paramolacak
(02.06.20)
Dün akşam denedim işe yaramadı, bu sefer cok agresif olur ve intikam almak için etrafa tuvaletini filan yapar diye de korkuyorum. Yapar bu
0
🌸Semi
(02.06.20)
açıkçası benim kedi de beni ısırıyor ama saldırgan davranışla değil. oyun oynarken iki patisiyle elimi kavrayıp dişini geçiriyor. o sürede bu davranışına izin verip bi süre sonra elimi çekiyorum. bu arada yaşı 4. yaş almadan önce elimde patisini geçirmediği kanatmadığı yer bırakmıyordu. yıllar süren birlikteliğimizden sonra çocukluktaki saldırganlığı bırakıp daha ılımlı olabiliyolar.
0
kurmalifare
(02.06.20)
Papatya çayı kaynatıp suyuna katmayı düşünüyorum sakinleşmesi için, evde at koşuyor sanki.
0
🌸Semi
(02.06.20)
Dişleri kaşınıyor, bir iki aya kadar da süt dişleri dökülüp kalıcı dişleri çıkacak, yani 6.-7. aya kadar dayanacaksınız:)
Ama siz yine de oyun olmadığını anlatmaya çalışın, belki sizi umursar:)

Bu arada kedinin göbek tarafından çekilmiş resmini görmeden inanmıyoruz:)
0
artci sarsinti
(02.06.20)
annesinin yanında yeterince vakit geçirdi mi sahiplenmeden önce? annelerinden can yakmadan ısırmayı, oyun oynamayı vs. öğreniyorlar çünkü.

canını yakan bir durum olabilir, iç parazit vs. veterinere götürebilirsen çok iyi olur, genel bir muayenesi yapılsın.

evde tehdit olarak algıladığı bir durum da olabilir. apartmanda başka kedilerin/köpeklerin vs. seslerini duyuyor mu mesela?

benim kedimde de agresyon problemi var, antidepresan tedavisi görüyor ve önceye göre daha iyi durumdayız. en kötü ihtimalle veteriner kontrolünde böyle bir tedaviye başlanabilir. kolaylıklar diliyorum, bu tarz kedilerle uğraşmak cidden zor iş (ama bir yandan da sikerim böyle kediyi deyip sokağa atmayan, çözüm arayan bir insanı olduğu için püskül adına çok çok sevindim.)
0
knight of cydonia
(02.06.20)
Sokakta gözleri iltihaplı şekide 3 yavru vardı bakımlarını elimizden geldiğince yapıp Püskül’ü ailemize kattık. Anne sütü cok içememiş belliki 1 aylık ya vardı ya yoktu aldığımızda annesi yoktu. Başlarda böyle değildi. Şu an hırıltısı olduğu için 2 haftadır antibiyotik içiyor imunex direnç için ve l lysne tavsiyesi kullanıyor. İç dış paraziti yapıldı. Aşılarına başlayamadık tedavisi bitmediği için. Doktoruna sordum bakalım ne önerecek. Oyun olmadığını anlatmaya calıssam da asla anlamıyor
0
🌸Semi
(02.06.20)
🌸Semi
(02.06.20)
Bizim bir kedi de aynı anlattığınız gibiydi. Ozgurlestirdim. Ozgurlestiriniz.
0
allah yazdiysa bozsun
(02.06.20)
Oyy çok tatlı :) bir yorumum yok, sadece benimkinin adaşıymış demeye geldim. Püskül isminde başka kedi duymamıştım. Benim Püskülüm de çok güzel ama yaramaz kediydi. Kardeşiyle bir olup yatak odamı ele geçirmişti de kaç hafta salonda koltukta yattıktan sonra pes edip yatağı salona taşımıştım. Sonra dişi kediye kaçtı, bir daha dönmedi.
0
pati
(02.06.20)
baal
(02.06.20)
Bizim kedilerden birisi böyle. Sokakta minicikken çok kötü halde bulan bir komşumuz biberonla büyütüp bize vermişti. Geldiğinde yaş mamayı zor zar yiyordu, 2 aylık bile yoktu.

O zaman bile oynarken, severken tırnaklardı, tırnakları jilet gibi keserdi. Şimdi 4 yaşında hala aynı. Gelip yanımızda uyur, isterse mırmır sevdirir ama sıkıldığında hemen ısırır veya tırnaklar, uzaklaşır. Isırıkları hafif uyarı halinde ama tırnaklamak dediğim kanatma seviyesinde.

Sert bir şekilde parmak sallayıp kızınca aynı dediğiniz gibi parmağı ısırıyor bizimkide. Hiçbir şey yapamazsa da yanından geçerken ayağımıza tırnak atıyor yada saldırarak sarılıyor. En çokta babama yapıyor, öyle ki babam kucağına almıyor yada hiç tutmuyor korkudan :)

Biz 4 senede bir yolunu bulamadık, vazgeçiremedik. Karakteri böyle deyip kendi haline bıraktık. Sadece kendisi geldiğinde seviyoruz :)



Hatta şuan bu yazıyı kendisi dizimde uyurken yazıyorum ama seversem uyanır tırnaklar diye sevmeye korkuyorum :)
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(02.06.20)
Bizimki kendini sevdirmeye gelmiyor her zaman amacı ısırmak,oynamak, saldırmak. Şu an beni ısırırken sakinleşti uyudu kaldı, tam bi’ Azman
Ben ümidi kesiyorum o zaman.
0
🌸Semi
(02.06.20)
Ay daha çok bebekmis :)

Şu an karakterinin oturma aşaması lütfen ümidi kesmeyin :(

Ben de aynı sıkıntıları yaşadım pamuk kizimla. Süt dişleri dökülünce bu ısırma ve agresyon problemleri cok azaldı.

Lütfen ümidi kesmeyin benim kızım rahmetli oldu hala unutamıyorum
0
Sakinolmamlazim
(03.06.20)
yukarıda yazılanları okuyamadım, o yüzden tekrara girersem kusura bakmayın.

çok küçük daha.
hem dişleri kaşınıyor, hem de avlanmayı öğreniyor.
bunu da biraz oyun zannederek öğreniyor.
yani sizin "saldırıyor" dediğiniz şey sizinle oynaması ve beraber avlanması aslında.
o yüzden olaya onun yönünden bakmaya çalışın.
gayet normal sayılabilecek bir süreçtesiniz.

ısırdığı zaman elinizi, ayağınızı çekmeyin.
çekerseniz "kaçan av" olduğunu zannederek tekrar saldırır veya daha çok sarılır.
zaten ısırdığında elinizi, ayağınızı çekmezseniz kendiliğinden bıraktığını göreceksiniz.
bu şekilde davranırsanız büyüdüğünde de bunu oyun haline getirmesine engel olursunuz.

kedilerin yüzde 90'ı bu şekilde oynar ve avlanmayı öğrenir ama bu davranışları yetişkinliğe çoğu zaman taşımazlar.
eğer siz devamlı "kaçarsanız" o zaman işin rengi değişebilir, yani devamlı o ısırıyor, siz kaçıyorsunuz gibi bir duruma getirmeyin olayı.
şu anda hayır deseniz de, elinizi sallasanız da anlamaz.
1-2 ay sonra hayır falan dediğinizde biraz anlar gibi olmaya başlar.

sallanan ip, uçuşan torba, hareket halindeki bir ayak, bunların hepsi bir avdır.
ayrıca sağa sola atlayıp zıplayıp yere çakılması, bir şey kovalamaya çalışıp yuvarlanması gibi koordinasyon bozuklukları da normal, çünkü onları da öğreniyor ve öğrenecek.

daha bebek, alışacaksınız.
bir de bu kadar kendinizi odalara falan kilitlemeyin.
tamam ısırır ve tırmalar, can da acıtır ki yavru kediler daha çok can yakar genelde ama sonuçta bu da çita değil yani.
kaldı ki, bir de işin psikolojik yanı var.
alan hakimiyeti sizde olacak, sizi domine edemeyeceğini bir köpeğe anlatabileceğiniz kadar net anlatamasanız da, en azından buna dair bir fikir verirsiniz.
en azından sizinle bu alanı paylaşması gerektiğini bilir.

olta oyuncaklardan alın, onunla oyun oynatın, enerjisini boşaltsın.
ki yavru kedi perdeye falan bile tırmanır, normal bunlar.
siz oyun oynatırsanız bu sırada sizinle de iletişim kurmuş olur, geçinir gidersiniz.
kapıya takılan, ip ucunda oyuncak sallanan, kendi kendine oynayabildikleri oyuncaklar da var.
o da işinize yarar.
ama geceleri yatarken çıkartıp kaldırın, ne olur ne olmaz.
bir yerine dolanmasın.

lazer için zararlı diyorlar ama bence yavru kediyi meşgul etmenin en kolay ve eğlenceli yoludur, bir zararını görmedim.
yine de alırsanız gözüne falan direkt tutmayın.

yani ona avlanabileceği, oynayabileceği, kendine ait bir şeyler verirseniz o açıdan size olan ilgisi de azalır.
oyun oynadıkça da arkadaş olursunuz.
geçer yani, şu anda içgüdülerinden ibaret şekilde yaşıyor.
kedilerin huyu pek değişmez ama bebeklik sürecini nasıl yönettiğiniz de önemli.
0
blatta hiberna
(03.06.20)
www.youtube.com

bu seriyi izleseniz, belki benzer bir seyler yakalarsiniz ve faydali olur. kedilere fisildayan adam gibi bir sey
0
aferin cok iyi dusunmussun
(04.06.20)
size güzel bir keyword veriyorum: davranışçı öğrenme kuramları


hatta detaylandırayım, klasik koşullanma.
0
banagazozalnuri
(04.06.20)
(8)

Kedinizin suyunu günde kaç defa tazeliyorsunuz?

Fusha
Bu arada evdeki papaganlara da üvey evlat muamelesi yapıyor gibi hissettim kendimi, kuşların suyunu da sorayım bu vesileyle :)Teşekkürler.
Bu arada evdeki papaganlara da üvey evlat muamelesi yapıyor gibi hissettim kendimi, kuşların suyunu da sorayım bu vesileyle :)

Teşekkürler.
0
Fusha
(01.06.20)
otomatik su pınarı kullanıyorum. azaldıkça ekleme yapıyorum. ayda bir de filtreyi temizliyorum.
0
phonex
(01.06.20)
1 sabit su var (damacanadan) 1 de bayıldığı çeşme altı su kabı. evdeysem onu ince ip gibi açıp duruyoruz. hem oynuyor hem içiyor. çeşme suyu içsin istemem ama mansur başgana güveniyoruz.
0
9kuyruklukedi
(01.06.20)
2-3
0
hayirsiz
(01.06.20)
her seferinde yeni doldurulmuş su içiyor şımarıklar, musluğun yanındakini her istediklerinde değiştiriyorum, diğer kabı günde iki kere.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(01.06.20)
Su pinari +1. İctikleri su miktarini gercekten cok artiriyor, surekli taze akan su saniyor sapsikler.
0
gibicibicis
(01.06.20)
Günde 1 kez tazeliyorum genelde. 2 tane suları var, bazen bi gün birini bi gün öbürünü değiştiriyorum.
0
buff
(02.06.20)
nüfus kalabalık olunca su pınarının temizliği zul gelmeye başladı, normal çelik su kabına döndüm.
günde 1-2 kere tazeliyorum.
0
blatta hiberna
(02.06.20)
Günde 1 değişim, porselen kap. Ama tabii ki favorileri çeşme altına koyulan kocaman plastik kap :)
0
sacrilegious
(02.06.20)
(4)

ist. anadolu veteriner önerisi? bu kedi için ne yapılabilir?

nrmnm
olayı kısaca anlatmaya çalıştım ama biraz uzun oldu. durumu olmayanlar en son paragraftaki soruya da geçebilir.kedi 18 mayısta 4. kattan düşmüş. farkedince direkt takip eden veterinere götürdük. kırık, kanama vs. hiç bir şey çıkmadı. kan sonuçlarında alt'si hayli yüksekti. karaciğer desteği (kendi a
olayı kısaca anlatmaya çalıştım ama biraz uzun oldu. durumu olmayanlar en son paragraftaki soruya da geçebilir.

kedi 18 mayısta 4. kattan düşmüş. farkedince direkt takip eden veterinere götürdük. kırık, kanama vs. hiç bir şey çıkmadı. kan sonuçlarında alt'si hayli yüksekti. karaciğer desteği (kendi aralarında konuşurken liver dediler ama tam olarak ne olduğunu bilmiyorum) ve vitamin vb. eklenmiş serum verdiler döndük. zaten korkmuş olan kedi sonraki 2 gün neredeyse hiç bir şey yemedi içmedi. neşesi falan da yok ve hareket etmediği sürekli yattığı için tekrar gittik. bu sefer cerrah olan başka bir veteriner de ayrıca muayene etti. yine bir şeyi yok dendi. beslenebilmesi için mideye giden bir boru taktılar. veterinerin verdiği mamaya yazılan antibiyotikleri ekleyerek şırınga ile besledik. 2 gün ağızdan hiç bir şey almadı. 2 günün sonunda ilk defa kendisi hem de dakikalarca su içti.

2 gün sonra evde durup dururken ilk defa olmak üzere bir çeşit nöbet geçirdi. kasları kasıldı ve sağa doğru yalpalayarak bir kaç adım atıp kendini bıraktı. hemen tekrar veterinere gittik. aynı nöbet durumu orada da oldu. bu sefer belirtiler ve tahlil sonuçları hepatik ensefalopati ile uyumlu çıktı. ilaçlarını ona göre düzenlediler ve orada serum aracılığıyla diüretik verip gönderdiler bizi. ayrıca ultrason için başka bir veterinere yönlendirildik. eve gelince aynı nöbet hali 2-3 defa daha tekrarladı.

ertesi gün görüntülemesi de yapıldı, sadece bağırsakta ufak bir obstrüksiyon olduğu tespit edildi ama mevcut durumla alakası yok kan takibi yapılacak dendi. o gün ve daha sonra nöbet olmadı fakat kedinin ağzında yara çıktı ve salyasını tutamamaya başladı. su falan da içmiyor. nefesi kötü kokmaya başladı. genel durumu her geçen gün kötüye gidiyor. bugün önerilen farklı bir veterinere daha gittik. o da çok somut bir şey söylemedi açıkçası. obstrüksiyon nedeniyle verilen duphalac'ı ishale neden olduğu için kesti. antibiyotiği de farklı bir grupla değiştirdi. kan sonuçları cumaya çıkacakmış şimdilik onu bekleyeceğiz dedi. sonuçlara göre tomografi çektirmek için o da başka bir yere yönlendirecek.

velhasıl kedi hiç bir tedaviye yanıt vermedi hatta her geçen gün daha da kötüye gidiyor. düştüğü gün sadece ufak tefek bir kaç yarası olan hayvan eridi gitti. bugün yapılan ölçüme göre son 1 haftada ağırlığının neredeyse %10'unu kaybetmiş hayvancağız. ne yapsak kime gitsek bilemedik artık çaresiz kaldık resmen. var mıdır böyle çetrefilli vakalar için kesin şu kişiye gidilmeli denilen bir veteriner hekim? aklıma fakülteye gitmek geldi ama iü veterinerlik fakültesi için hiç iyi yorumlar yok. taa avcılar'a boş yere gitmek istemem pendik'ten. ne önerirsiniz?
0
nrmnm
(01.06.20)
öncelikle geçmiş olsun. sağlam tetkik için bir devlet hastanesine götürmekte fayda var. şehir dışında yaşayan bir veteriner arkadaşım maltepe belediyesi'ni önermişti.
orayla bir görüşün, olmadı avcılar'a gidin.
0
ala09
(02.06.20)
maltepe'de petmosfer veteriner kliniği, ecem hanım.

veterinerlik fakültesi için yorum yapamıyorum.
fayda gören de, görmeyen de aynı seviyede bana kalırsa.

zaten böyle zorlu vakalarda gerekirse yine hocalarından destek alıyor veterinerler.
benim kedimi ameliyat ederken hocasını çağırmıştı ecem hanım mesela, birlikte yaptılar ameliyatı.
yani profesöre danışmak için illa fakülteye götürmenize gerek yok.

paragöz falan değil, işini düzgün yapan bir veteriner.
bir konuşun derim.
0
blatta hiberna
(02.06.20)
Anadolu yakası benim tecrübe ettiğim en iyi vereriner

Anaconda veteriner kliniği

Kesinlikle tavsiye ederim
0
otopsicocugu
(02.06.20)
R v veteriner klinigi / feridun kalyoncu. Eksiye de yazin zaten direk hocaya gidersiniz. Veterinerlerin dr house dur kendisi. Kimsenin cozemedigi cok sorunu direk cozmustur. Hic vakit kaybetmeyin bugun gidin
0
oscar
(02.06.20)
(16)

Bu evlilik bitmeli mi?

el magico
Selamlar,Uzun açıklamalı bir soru olacak. Sabrınız için şimdiden teşekkürler. Soruma yanıt verirken cinsiyet ve seçtiğiniz şıkkı yazarsanız çok sevinirim. 4 yıllık evliyiz. 1,5 yaşında bir kızımız var. 5 aydır boşanma konusunu ciddi ciddi düşünüyoruz. 2 aydır terapi görüyoruz ama neredeyse hiçbir şe
Selamlar,

Uzun açıklamalı bir soru olacak. Sabrınız için şimdiden teşekkürler. Soruma yanıt verirken cinsiyet ve seçtiğiniz şıkkı yazarsanız çok sevinirim.

4 yıllık evliyiz. 1,5 yaşında bir kızımız var. 5 aydır boşanma konusunu ciddi ciddi düşünüyoruz. 2 aydır terapi görüyoruz ama neredeyse hiçbir şey değişmedi.

Eşimle kavga etmediğimiz zamanlarda güzel vakit geçiriyoruz ama bu zamanlar çok nadir. Çocuktan önce de böyleydi ama çocuktan sonra ikiye, üçe katlandı neredeyse. Kavgalarımızın sonunda artık sürekli boşanma davası açılıyor. İşin sıcaklığı geçince dava hemen kapanıyor.

Kavgalarımızın dört ana konusu var;

1- Eşimin benim kadar tertipli ve düzenli olmaması. Düzensiz demiyorum ama onun için öncelik keyif yapmak daha sonra ortalığı toplamak. Benim içinse tam tersi. Ortalık derli toplu olsun ki rahatça keyif yapabileyim. Bu zamanla biraz düzelse de hala onun dağınıklığını ben topluyorum. Ben de eskisi kadar şikayet etmiyorum artık. Bazı şeylere gözümü yumuyorum.
2- Çocuğumuz olmaya yakın kendi evimizi bırakıp eşimin annesinin yakınına, kiraya çıktık. Maksadımız doğum izni sonrası eşim çalışmaya başlayınca bakıcı tutmak yerine annesinin çocuğumuza bakmasıydı. Ama diğer torun yüzünden bu olmadı. Maddi durumumuz biraz daha iyileşince eşim ücretsiz izin aldı ve kızımıza kendimiz bakmaya devam ediyoruz. İzin bitince ne olacak belli değil. Şu an için çocuk bakmasını geçtim, eşime biraz daha fazla vakit ayırmasını istiyorum. Ama diğer kızı ve torun yüzünden o da olmuyor. Ben de taşınmamızın hiç bir mantığı kalmadığı için eleştirilerde bulunuyorum. Zaman zaman dozunu kaçırmış olabilirim. Ama bu kadar konuşmamın asıl sebebi eşim için üzülmem. Kendine daha fazla vakit ayırması için elimden geleni yapıyorum ve özellikle taşındığımız için annesinden de bunu bekliyorum. Üstüne bir de kiracıyla uğraşıyoruz.
3- Onun ve benim ailemdeki davranışlar. İkimizin de ailelerinde sevmediğimiz davranışlar var. Ben bunları eleştirip düzelmesini sağlamak istiyorum. Ama eleştirdiğim kişiyle de aramı bozmuyorum. Küsme huyum yok. Ama o benim ailemden birinin en ufak kusurunda hemen ipleri koparıyor. Bizimkilerde de suç yok demiyorum ama uzaktayız zaten. İdare edilebileceğini düşünüyorum. Eleştirsin ama küsmesin. Ben bizim taraftaki eleştirilen davranış ile ilgili konuşup düzeltmeye çalışıyorum. Ama eşimin ailesi hakkında en ufak eleştiri yüzünden kavga çıkıyor.
4- Arkadaşlar ve alkol. Bekarken daha sık dışarı çıkıp içkili ortamlara takılıyordum. Evlendikten sonra bunu azalttım. Çocuk olduktan sonra neredeyse ayda bire indi. Evlenmeden önce eşimle de çıkar, yer, içer, eğlenirdik. Arkadaşlarımla da hep beraber takılırdık. Evlendikten sonra çok istememeye başladı. Çocuk olduktan sonra ise gece hiç dışarı çıkmaz oldu. Kahvaltı ya da kısa ev oturması olursa tamam ama bar, meyhane filan yok. Hatta çocuğun düzeni bozulmasın diye evimize bile misafir kabul edemez olduk. Ben de sürekli çıkalım, edelim, evimize birileri gelsin demiyorum. Ama ayda bir de olsa çocuğun düzeni bir akşamlık bozuluversin. Gerekirse o akşam için çocuğu kayınvalideye bırakalım diyorum. Bu da bir ihtiyaç bence. Haa bunu söylerken çocuk bakmanın zorluğunu da bilerek söylüyorum. Yükün çoğunluğu eşimde olsa da çocuğu uyutmak, yemek yedirmek, altını değiştirmek vs. işleri elimden geldiğince ben de yapıyorum. Dışarı çıkma ya da eve arkadaş davet etmeyi konuşmaya başladığımızda konu alkole geliyor. Çakır keyif ya da sarhoş olduğumuzda rezil duruma düştüğümüzü, götümüzün başımızın oynadığını ve o yüzden çıkmak istemediğini söylüyor. Olan şey ise herhangi bir insanın sarhoş olduğunda yaptığı; Barda dans etmek, meyhanede şarkı söylemek, arkadaşına sarılıp halay çekmek, hoplayıp, zıplamak, gülmek, eğlenmek. Şimdiye kadar ara sıra kusma dışında kavga, dövüş vs. bir duruma düşmedik. Arkadaşlarımla erkek erkeğe çıkmama bir şey demiyor ama insan karı koca olarak da takılmak istiyor. Yılda bir kez bile olsa arkadaşlarımı eve davet etmek istediğimde, eğer içki varsa burası pavyon mu? Evli barklı adamsın diyor. Kendi arkadaşlarıyla takıldığımızda içilmesi o kadar sorun olmuyor. En son tartışmamızda dediği şu; "Ben istemediğim ortama girmek zorunda değilim. Benim sınırım bu." Bense insanın eşi için bazı şeylerde fedakarlık yapması gerektiğine inanıyorum. Ben de onun her arkadaşına/akrabasına bayılmıyorum. Ama bir yere gidilecekse ya da misafir gelecekse buyursunlar gelsinler diyorum. Arkadaşlarıyla planı varsa sorgusuz sualsiz katılıyorum. Ayrıca bu konuyu açtığımda ailemi alkol ve arkadaşa tercih ettiğimi söylüyor. Benimse öyle bir niyetim yok. Sadece eşimle arkadaşlarımı ortak bir paydada buluşturmaya çalışıyorum. Tabii ki öncelik her zaman eşim ve çocuğumda.

Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim. Hadi 1 ve 2. maddeleri siktir et ama 3 ve 4 için dayanamıyorum artık. Ailem ve arkadaşlarım hakkında sürekli olumsuz düşünmesi ve onlarla görüşmek istememesi beni üzüyor. Bu yüzden sorunumun çözümünü iki şıkka indirdim. Siz ne yapardınız? Lütfen cinsiyet bilgisi ile yanıt verin.

A) Boşan gitsin. Böyle hayat geçmez. Kızın bu gergin ortamda büyümemiş olur hem.
B) Ufacık kızın var. Onun günahı ne? Bırak arkadaşlarınla ailenle samimi olmasın, çok görüşmesin. Nasıl olsa erkek erkeğe çıkabiliyormuşsun, buna şükret. Aile ve arkadaş konusuna gözünü yum ve evliliğine devam et.
0
el magico
(01.06.20)
Eğer iki insan konuşabiliyorsa ve birbirini seviyorsa, bunlar hiç büyük aşılmayacak problemler değil. Sizi anlayabiliyorum. Ama bunun sonucu boşanmak bence kesinlikle olmamalı. Saygı ve de sevgi varsa. İnsanlar neler yaşıyor da birlikteliklerini boş ve gereksiz yere devam ettiriyorlar.
Konuşmaya çalışın, diliniz sevgiyle olsun. Empatiyle olsun. Ona verdiğiniz değerden, birlikte yapmaktan hoşlandığınız, özlediğiniz şeylerden bahsetmeyi deneyin.
0
Semi
(01.06.20)
Evlilik başlı başına sakat iş zaten. Bence birinci şık. En azından sağlıklı bir psikolojiniz olur. Kızınıza da daha iyi babalık edersiniz.

K
0
ruhen hastayim ben
(01.06.20)
evliliğe antipatik yaklaşan biri olarak ben de bunların aşılamayacak problemler olmadığını düşünüyorum. böyle çift kişiyi içeren durumlarda eşinin de ne diyeceği de önemli, bi de ondan dinlemek lazım belki de.

4'ü bu kadar büyük problem etmen tuhaf, sevdiğin insanla beraber olmak güzel ama o da istiyorsa. istemiyorsa istemiyordur. evlenirken her şeyin eskisi gibi olacağını sanıyordun muhtemelen ama evliliğin normali bu. hele bi de çocuk var, millet arkadaşlarıyla çıkmak için bile izin alamıyorken senin durumun şımarıklık oluyor.

3 de idare edilebilir bir problem. eleştirip düzeltemezsin karşı tarafın ailesini, hele ki eşinin böyle bir niyeti yoksa. yine evlilik böyle bir şey bizim toplumumuzda; ya komple bağ koparılacak -ki kayınvalideden çocuk bakmasını istiyorsan bunu isteyemezsin- ya da idare edilecek. bununla yaşamayı ve anlık sorunları çözmeye çalışman lazım.

2- "Ben de taşınmamızın hiç bir mantığı kalmadığı için eleştirilerde bulunuyorum"
bunun adı dırdır etmek, olmuş bitmiş, kayınvalidenden bunu isteyemezsin. öbür torun olmasa bakacakmış, şartlar değişmiş. eşin için üzülüyorsan bu konudan ötürü eşini üzmemeyi deneyebilirsin.

1- evlenmeden önce düşünmen lazımdı bunu, bir anda değişmedi muhtemelen. başka bir insanla beraber yaşamak -o kişi eş de olsa, çocuk da olsa, anne de olsa- bu tarz durumlarda ortak payda yakalamayı gerektiriyor. aşırı bir dağınıklığı varsa sen de toplamazsın tepki olarak, bir noktada toplayacaktır. hatta hiç söylemeden bir anda kesersin, ortalık çöp eve dönüp sana söylenmeye başlarsa fark etmiş olur belki. bu sorunlar arasında en konuşulup çözülecek olanı zaten.

biraz control freak'lik sezdim sende. bunu aşabileceğini kendi kendine, eşinden bağımsız düşünüyorsan ortak noktada buluşabilirsiniz. sen üzerine düşeni yapıyorsan ve ondan hamle gelmiyorsa o zaman düşünürsün ayrılma seçeneğini.
ama orta noktada buluşmaya niyetin yoksa, sen elinden geldiğini ve daha fazlasını yapmayacağını düşünüyorsan çocuğu bu ortamda büyütmek cidden sorun.
0
Bruce
(01.06.20)
hepsi düzeltilebilir problemler ama sen her konuda kendi istediğinin olması için baskı yapıyorsun, olmayınca da huzursuzluk çıkarıyorsun gibi duruyor yazdıklarına bakınca. daha ılımlı olmalısın, özellikle de evliysen. karşındaki insanın da istekleri ve kararları var, ortak bir noktada buluşmanız gerekiyor. ben de birinci şık diyorum, kadının ruh sağlığı açısından özellikle.
0
pearson
(01.06.20)
Siz sanırım henüz evliliğe adapte olamamışsınız.

"Ben de taşınmamızın hiç bir mantığı kalmadığı için eleştirilerde bulunuyorum. Zaman zaman dozunu kaçırmış olabilirim. Ama bu kadar konuşmamın asıl sebebi eşim için üzülmem. Kendine daha fazla vakit ayırması için elimden geleni yapıyorum ve özellikle taşındığımız için annesinden de bunu bekliyorum. Üstüne bir de kiracıyla uğraşıyoruz."

Eşiniz büyük ihtimal annesine yakında oturduğu için çocuk açısından kendisini rahat hissediyor. En azından bir şey olsa annem yakınımda gelir bakar diyebiliyordur. Siz bu ev mevzusunda zaten sürekli eleştiride bulunup, hatta eleştirinin şikayet etmenin dozunu kaçırdığınızı kabul etmişsiniz.

"O benim ailemden birinin en ufak kusurunda hemen ipleri koparıyor. Bizimkilerde de suç yok demiyorum ama uzaktayız zaten. İdare edilebileceğini düşünüyorum. Eleştirsin ama küsmesin. "

En ufak kusurdan kastınız sanırım ufak bir kusur değil. Yoksa bizimkilerde "suç yok demiyorum" yazmazdınız. Sizin ailenizi sizin idare etmeniz gerekir eşinizin değil. Uzaktayız zaten eşim ailemden gelen eleştirileri, sözleri kabul etsin, duymamazlıktan gelsin demeye çalışmışsınız.

"Dışarı çıkma ya da eve arkadaş davet etmeyi konuşmaya başladığımızda konu alkole geliyor. Çakır keyif ya da sarhoş olduğumuzda rezil duruma düştüğümüzü, götümüzün başımızın oynadığını ve o yüzden çıkmak istemediğini söylüyor."

Eşiniz önceden de sizin kadar gece dışarı çıkan biri değilmiş. Siz de belli ki içki içme konusunda ayarı olan biri değilsiniz. Bunun ayarını kaçırdığınız için eşiniz rahatsız oluyor. Arkadaşlarınızı eve toplayıp, içki keyfi yapmamanızı istemesi de gayet normal. Zaten erkek erkeğe çıkmanıza da tamam diyormuş.

Siz sanırım evinizi silip süpüren, sizin ailenizle güzelce geçinen, sizin dışarı çıkıp eğlenmenize ses çıkarmayan bir köle arıyorsunuz.

Ben eşiniz adına üzüldüm. Allah kolaylık versin kendisine. Siz evlilik ve çocuk olayına alışamamış kabul edememişsiniz. Boşanın rahat edin.
0
GoodMorningTeacher
(01.06.20)
bence esine cok baski yapiyorsun. hicbir evlilige bitsin diyemem kadin ya da erkek cok buyuk suclu degilse bu yuzden bosanma, isleri yoluna koymaya calis. esinin gonlunu al, uyum saglamaya calis diyorum. sen esine iyi davrandikca o da sana iyi davranmaya baslar.
0
anais
(01.06.20)
Gördüğüm kadarıyla genelde gömülen taraf siz olmuşsunuz. Ama bence o kadarını hak etmiyorsunuz. Sonuçta buraya bile gelip derdini anlatmaya çalışan objektif yazmaya çaba gösteren bir adam esasında "evliliği nasıl kurtarabilirim?" diye soruyordur. umut ve çözüm arayışı sizinki. o yüzden gömmek haksızlık olur.

bence ilişkinizde olumsuz taraflara değil olumlu taraflara odaklanmayı deneyin. gerçekten de evli ve küçük yaşta çocuklu bir erkeğin, erkek arkadaşlarıyla alkollü gecelere devam etmesi, her evlilikte bulunan bir şey değil. bu eşinizin hanesine artı olarak yazmanız gerek. ama kocaman bir artı. öyle karalama bir şey değil.

insanların eğlence anlayışı zaman içinde değişebilir. eskiden alkollü ortamlarda eşlik eden eşiniz şimdi artık sevmiyor olabilir. zorlamayın. ailenizi alkol ve arkadaşa değiştiğinizi söylüyorsa bunlar onların hisleri. niye böyle hissetmiş olabileceğini biraz düşünün. bunlar öyle bir çırpıda ulaşılabilecek hisler değil.

boşanmak işin en basit kısmı. burada öyle "boşa gitsin" yazanlara sormak lazım, çünkü bekara karı boşamak kolay diye bir laf var. acaba kaç tanesi ortada 1,5 yaşında çocuk varken eşlerinden ayrıldılar.

bence, eşinizin kendisine zaman ayırmasını istemek yerine siz biraz ona zaman ayırın. anlaşılan bebek doğduktan 1 yıl sonra başlamış bu gergin ortam. bence eşiniz ilgi istiyor, sevildiğini görmek ve gerçekten hissetmek istiyor. başbaşa olmak istiyor. ama sizin dayattığınız şekilde değil. kendi mutlu olabileceği bir başbaşa zaman ve ilgi istiyor. eskiden olduğu gibi, "alkolden ve arkadaşlarınızdan" daha değerli olduğunu hissetmek istiyor.
0
elestirman
(01.06.20)
Bu ilişkiye zehri salan sensin görünüyor.
0
osssy
(01.06.20)
genel olarak bruce+1

1. çok titiz bir erkeğin eşi küvetin giderinde saçlarını bırakan, temizliğe hiç dikkat etmeyen biriyse o evliliğin yürümeyeceğine inanırım.
yani birinci madde hafife alınacak bir madde olmaz benim için ama söylediğiniz konuda ben sizde biraz "bilmişlik" ve kontrolcülük sezdim açıkçası.

2. siz bir düşünceyle hareket etmişsiniz ama evdeki hesap çarşıya uymamış.
kaldı ki, eşinizin annesi sizin çocuğunuza bakmakla yükümlü değil.
yani onun garantisine güvenip çocuk yapmadığınıza göre, şu durumda konuşup durmanın anlamı yok.
eşiniz yoruluyor diye üzülüyorsanız konuşmak yerine bakıcı tutun.
tutamıyorsanız, huzur verin.
devamlı olmuş bitmiş bir konu hakkında yorum yapmak kadar saçma bir şey yok.
sonuçta yine de annesine yakınsınız ve elbette önemli bir şey olsa, "annem yakında" hissini eşiniz her şekilde hissediyordur.
yani bu neden tartışma konusu haline getirip olaya bu kadar saplandığınızı anlayamadım.

3. eleştirerek düzelme sağlayamazsınız.
zaten eşinizi de, ailesini de, başka birini de değiştiremezsiniz.
değiştirebilecek olsaydınız da yine bu konuşarak yapılamazdı.
bazen saygı gösterip susabilmek lazım.
dediğiniz gibi küsmemeniz elbette doğru bir davranış.

fakat sizin aileniz uzakta olduğu için iki tepkinin ölçüsünün aynı olduğuna inanmıyorum.
eşinizin ailesiyle daha çok yüz yüze bakıyorsunuz ve görüşüyorsunuz belli ki.
sosyal olarak zaten dediğiniz şey değiştirmeye çalışmak ve sürekli eleştirmek dışında normal.

benim anlamadığım, sizin aileniz uzaktan bile nasıl ilişkiyi kesmeye sebep olabilecek kadar bir müdahalede bulunuyor?
ki "bizimkilerde suç yok demiyorum" demişsiniz.
zaten az görüşüyorsunuz, uzaktasınız, bu yorumu da yaptığınıza göre ortada saçma şeyler var gibi geldi.
tavır koymak eşinizin hakkı, yapılacak şey durumu idare etmek.
eğer ortada gerçekten bir haddini aşma durumu varsa, eşinizden anlayış beklemek yerine, ailenizi dizginlemeniz lazım.

4. eşinizle dışarı çıkma keyfinin ayrı olmasını anlıyorum ama sanki eşiniz sizin eğlence tarzınızdan hoşlanmıyor gibi geldi.
yani bir akşam yemeğine çıkıp, iki kadeh şarap içip dönmek de mi kabul görmüyor?
o da kabul görmüyorsa bilemem, ama meyhane ve gece hayatına dahil olan şeylerden tepki aldığınıza göre, muhtemelen sizinle eğlenmiyor.
arkadaşlarınızla ortamınızdan, hatta arkadaşlarınızdan hoşlanmıyor da olabilir bu arada.
o da bir ihtimal.

çocuğun düzeni bence de bozuluversin, onda bir şey yok.
ama sanki o biraz mazeret ediliyor gibi geldi bana.

evlenmeden önce de böyleyse, o zaman yine "zaten öyleymiş, neden şikayet ediyorsunuz?" diyeceğim.
evlendikten sonra böyle olduysa, artık öyle şeylerden keyif almıyor olabilir.
yaşlar kaç bilmiyorum ama şimdi meyhaneye gitmek var, meyhaneye gitmek var.
ben de meyhaneye gidiyorum ama dediğiniz tarzda hoplamalı zıplamalı şeylerden ben de hoşlanmam.
o yüzden acaba eğlenme şeklinizden rahatsız oluyor olabilir mi diye düşündüm.

bu durumda kendinize özel bir aktivite yaratabilirsiniz belki.
yani arkadaşlarla eşi bir araya getirme konusunda ısrarı bırakın, karı koca bir yemek yiyip dönün mesela.
"seni akşam yemeğine çıkarayım" diye flört edin, çocuk işini de gerekirse kayınvalidenizle konuşup organize edin.
böyle bir teklifi de reddediyorsa, onu bilemem.

sizi evlilik içinde biraz kontrolcü, ısrarcı ve "fazla konuşan-dırdır yapan" kişi olarak gördüm açıkçası.
biraz rahat verin bence, çünkü sanki siz "sussanız" ortada pek bir sorun kalmayacak.
susmaktan kastım kendinizi şişirin anlamında değil elbette.
ama çözümü olmayan, iş işten geçmiş konularda ve düzeltemeyeceğiniz şeylerde fazla ısrarcı ve tutturan bir tavrınız var gibi.
halbu ki bu sorunlara alternatifler yaratabilirsiniz.
mesela gündelikçi ya da bakıcı tutun, evdeki dağınıklık ve anneyle ilgili sorunu çözmüş olursunuz.
yapamıyorsanız da destek olun.

gece dışarı çıkma konusunu önce karı koca aktiviteleriyle canlandırın, belki çocuk büyüdükçe o da biraz ayak uydurur, arkadaşlarınızın ortamına da girer.
bunlar seçenekleri olan konular.
niyetiniz iyi olsa da, karşıda sürekli söylenen ve konuşan birinin olması insanda gerginlik yaratır.
üstelik bütün gün çocukla ilgilenen biri zaten gergindir diye tahmin ediyorum, üstüne gitmeyin.
bunlar biraz çocukça serzenişler, yani ortada derin bir konu yok aslına bakarsanız.
0
blatta hiberna
(01.06.20)
öncelikle sorunlu bir evliliği çocukla taçlandırdığınız için sizi tebrik ederim.

neyse.

ben ortada boşanacak bir problem göremedim. hele ortada çocuk varken arkadaşlarım eve gelemiyor diye ağlanmak mantıksız geliyor.

1 ve 2 ise hayatımda duyduğum en saçma kavga sebepleri. dillendirebiliyor olmak bile komik. ilkini salla zaten çok düzen ve temizlik merakın var varsa kendin yap, temizlikçi tut. kayınvalidenin çocuk bakmaması konusunda ise bu duruma üzülüp kızmış olabilirsin ama dillendirip kavga çıkarmanın manası ne? daha neyini eleştiriyosun olmuş bitmiş, eşinin suçu ne?
0
elorelia
(01.06.20)
Hepsini okudum. Pardon ama sizin derdiniz ne? Bunlar problem mi? Bunun icin yuva yıkmayı cocugu bosanmis aile psikolojisi ile mahvetmeyi dusunuyorsaniz siz olgunlasmamissiniz bence. Rahat batmis gibi de. Boşanmış bi aile cocugu olarak gicik oldum sorunuza kusura bakmayin. ayrıca @blatta +1

edit: siz derken ikinizi de kastettim.

K
0
sanguine mcqaer
(01.06.20)
1- Sonuçta o ev bi şekilde düzenleniyor. Ha önce ha sonra, biraz esnemelisin.
2- Karın bu konudan şikayetçi değilse, senin yorum yapmana gerek yok.
3- Aileleri evin dışında bırakın. Kimse ana babasını seçemiyor, 60 yaşına gelmiş insanları değiştirmek sizin vazifeniz değil. Boşuna eleştiriyle siz kendinizi yormayın. İkiniz de ailelere saygıyla yaklaşıyorsanız yeterli, kimseyi sevmek zorunda değilsiniz.
4- Burada mevzu garip. Eve arkadaşla gelince "Burası pavyon mu?" çok kalitesiz bir söylem. Kaç yaşına gelmiş insanlar ağzınızla içemiyor hala sağa sola kusma moduna geliyorsanız o da garip. Ağzınızla içiyosanız bu laf gelmezdi sanki?

Özetle: Esnemen lazım hocam. Yoksa bu iş olmaz.

Ha bi de çocuktan önce de bu kadar olay vardıysa bu rağmen çocuk yaptıysanız "B" şıkkı sizin en başta düşünmeniz gereken şeydi. Kavga gürültü içinde bi eve çocuk getirme kararını verirken daha bencilce davranmışsınız ikiniz de. Şimdi boşansanız da devam da etseniz o çocuğa çok yazık.
0
lcha
(02.06.20)
şikayet ettiğiniz şeylerden 1-3-4 hepsi karı koca olarak aşmış olmanız gereken sorunlardı. bu konuda önerim yok sadece şunu soracağım. 5 yıllık evlisiniz, 1,5 yaşında çocuğunuz var. hadi 1 yıl diyelim hamilelik sürecini de çıkaralım. 2,5 yıllık evliyken çocuk yapmışsınız. geldiğiniz noktanın sebebinin karı-koca olmayı beceremeden anne baba olmak olduğunun farkında mısınız?
0
halanne
(02.06.20)
Öncelikle sebepler çok geçersiz. Yani bu tip sebepler bana boşanmak için çok eften püften geliyor, rahatlık batması gibi geliyor bu yüzden (b) şıkkı diyorum. Milletin ne sorunları var siz neyin derdindesiniz.

Erkeğim.

1- belki çok tertipli biri değilim diyedir ama yine de obsesif insanlara biraz kıl oluyorum. Evin düzenli tertemiz olması güzel şey eyvallah da eğlenmeye manilik bi tarafı yok.

2- kiracınızı çıkarıp geri taşının olsun bitsin. Bakıcı da tutmuşsunuz işte. Eşiniz hamile iken güven duygusunu annesine hissedip olmayacak bir şeye kalkışmış olsa da böyle olacağını bilse kendi de taşınmazdı, size eziyet olsun diye yapmış gibi anlatıyorsunuz, siz zaten gözden çıkartmışsınız gibi geldi.

3- çözümü şöyle bulabilirsiniz: eleştirme noktasında karşılıklı anlaşın, eleştirtmeyin, eleştirmeyin olsun bitsin. Dedikodu tarzı şeylerinden hoşlanmadığınızda da konuyu değiştirin ya da konuya ilgisiz davranın, dedikodudan hoşlanmadığınzı belirtin.

4-sadece bu konuda size hak verdiğim yan, eşinizle dışarıda yapmak istediğiniz olabilir ama bu da boşanmak için pek tutarlı değil. Milletin karısı sizin imtiyazlarınıza bile sahip olamıyor. Sizinde kendinize ait bir alanınız var demek ki ne güzel işte.
0
Unde bach canim
(03.06.20)
Umarım aranız düzelir. Evlilik ciddi bir şey, ortada çocuk da var. Sunduğunuz argümanlar evliliği sonlandırmak için bence çok basit. Bu olayların boşanmayı düşündürmesi asıl düşünülecek şey belki de. Gerçekten sadece bunlar mı?

28, E.
B şıkkı.

3 numaraya dair yorumum yok. can sıkıcı bir durum ama bu kadarsa boşanma için bir sebep olamaz.

Ben asıl 4'e çok şaşırdım. Sizin bir kerecik olsun eşiniz ve arkadaşınızla beraber olmak istemeniz kadar onun da arkadaşlarınızla beraber olmak istememe hakkı var. O kırılmasın diye istemediğiniz ortama girmeniz onun hatası değil. Belki bundan hoşnutsuz olduğunuzu bile göstermediniz ya da o kadar hoşnutsuz olduğunuzu bilmiyordu. Eşinizle beraber takılabiliyorsunuz, dışarı çıkabiliyorsunuz, arkadaşlarınızla çıkabiliyorsunuz, arkadaşlarınızla evde görüşebiliyorsunuz. ama eşiniz ve arkadaşlarınızla hep beraber alkollü bir buluşma yapamadığınız için çok bunalmış hissediyorsunuz.

bence sizin bu ısrarınız eşinizin size saygı duymasını azaltacak. hatta belki o alkollü eğlencelerde şarkı söylemek, dans etmek gibi sıradan sarhoş aktivitileri size olan saygısını azalttı bile. yazdıklarınızdan bu anlamı çıkarıyorum.
0
biseysorcaktim
(03.06.20)
Bence boşanırsanız boşanma sebebiniz bu konular değil bu konuları bile halledemiyor oluşunuz olabilir. Bu konular halledilebilir şeyler, demek ki taraflardan biri egosundan ödün vermiyor.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(05.06.20)
(18)

makarnaların farkı var mı ve nasıl tüketiyorsunuz?

tabudeviren
filiz, nuhun ankara, piyale, oba vb..bunların arasında lezzet olarak "ben şunu tercih ediyorum" dediğiniz bir marka var mı?bir de nasıl tüketiyorsunuz?ben sadece ton balığı ile yiyebiliyorum.
filiz, nuhun ankara, piyale, oba vb..

bunların arasında lezzet olarak "ben şunu tercih ediyorum" dediğiniz bir marka var mı?

bir de nasıl tüketiyorsunuz?
ben sadece ton balığı ile yiyebiliyorum.
0
tabudeviren
(01.06.20)
Sadece barilla yiyorum.

Ton balik, kiymali domatesli sos, sarimsakli yogurt + nane
0
Kittie
(01.06.20)
Ankara alıyoruz biz hep. Aliskanlik sanırım. Kremalı mantarlı vs özel yapacaksak barilla penne alıyoruz.

Değişik sos soruyosan
Krema Soslu Sebzeli Makarna www.nefisyemektarifleri.com
Bu ablanın anlattığı sos çok güzel oluyor.
0
elorelia
(01.06.20)
barilla yoksa pastavilla

bunlar pişirince diğer markalara göre daha diri kalıyorlar o yüzden
0
freebird5406_2
(01.06.20)
Makarna bekarın kara gün dostudur, her halini severim <3
Salçalı soslu, domatesli sos ve evdeki malzemeye göre türevleri, peynirli (evdeki peynirlere göre, varsa kavrulmuş yer fıstığı da ekliyorum), bolonez soslu+sarımsaklı yoğurtlu, pesto soslu... her hali güzel.
0
pati
(01.06.20)
barilla hala en iyisi.

diğerleri arasında nuhun ankara, geçen corbada kullandıgımız sehriyede bile farkettik farkını. ama maalesef rıfat hisarcıklıoglunun karısına aitmiş bu şirket.
0
art vandaley
(01.06.20)
Neden bilmiyorum sadece barilla alıyorum. Daha kaliteliymiş gibi geliyor.
0
ruhen hastayim ben
(01.06.20)
özenli yapacağım makarnalar için de cecco alıyorum, normalde barilla. ben fark olduğunu düşünüyorum de cecco, barilla ve türk markaları arasında. özellikle al dente pişen makarnada fark ediliyor farklar.

soslu yiyorum makarnayı bitek, peynir olur mantar olur pesto olur alfredo olur.
0
Bruce
(01.06.20)
Genelde sade, bol yoğurtla.

Pastalaya diye bir tarif keşfettim onu da yapıyorum arada güzel oluyor.

Bol domates sosuyla.
0
Sahikaa
(01.06.20)
italyanlar > nuhun ankara > diğerleri
0
cptxxx
(01.06.20)
barilla veya filiz. aynı fabrikanın ürünü zaten.
0
sutlu nescafe
(01.06.20)
Eskiden Arbella iyiydi ama tadını değiştirmişler.
0
bitchesaintshit
(01.06.20)
Mantarlı falan istiyorsam yaş makarna alıyorum migrostan. Onun dışında barilla veya Ankara.
0
kestane gürgen palamut
(01.06.20)
barilla alıyorum.
yoksa, bulamadıysam, nuhun ankara.

bizim evde makarna hiç sade yenmezdi, şimdi ben de en kötü ihtimalle domates soslu normal makarna yapıyorum.

onun dışında en sık yaptığım kıymalı.
ve bazen de fettucini alfredo.

arada bir değişik tarifler ya da malzemelerle doğaçlama da yapıyorum ama düzenli olarak yaptıklarım bunlar.
0
blatta hiberna
(01.06.20)
filiz veya ankara alırdım eskiden.

ayrı ayrı olmak üzere, ton balığı, hindi/tavuk göğsü, kasap sosisi, kıymalı domatesli sos, ketçap+mayonez, krema+sarımsak, soya soslu sarımsaklı pırasa sotesi (bunun omleti de süper oluyor. pırasaları nispeten ince ince doğrayıp tavada azıcık öldürüp üstüne yumurta kırınca kıyır kıyır yemesi çok keyifli oluyor.).

bir de makarnayı süzgece aldıktan tencerede tereyağı eritip hafiften nane ve sarımsak döndürüyorum, makarnayı buna ekleyip birazcık suyla açılmış süzme yoğurt ekliyorum. bu da efsane oluyor.
0
chezidek
(01.06.20)
Genelde yas makarna kullaniyorum ve kendim aciyorum, kismen zevk icin, kismen de tercih meselesi. Yas makarna ile yapabileceklerinizin siniri yok, ayrica 20 kusur lira gibi absurd rakamlara ulasan lazanyalari pogaca parasina yapmaniz mumkun. Tek dezavantaji al dente yapmak pek mumkun degil. Oyle bir tat ararsam da barilla kullaniyorum. Kalitesi diger makarnalar ile fark ediliyor.

Nasil tuketiyorsunuza cevaben de lazanya ile ya ispanakli ya da kiymali ragu yapiyorum. Bunun disinda firinda fume soslu veya kremali mantarli tavuklu gibi soslarla ve farkli icler hazirlayarak tortellini, ravioli ve cannelloni yemeyi cok seviyorum. Ama bir tanesini sec derseniz hakiki, kisik ateste 2-3 saat pismis ragu bolonezli lazanya derim.

İnternetten youtube’dan filan pek cok tarif bulabilirsiniz. Gennaro’yu oneririm youtube’dan, kitap olarak da marcello hazan’in kitabi italyan mutfaginin textbook’u gibi biseydir. Makarnanin bekar ve fakir yemegi olarak adinin cikmasi uzuyor beni :)
0
gibicibicis
(01.06.20)
Ek olarak ev yapimi pesto ve domates kereviz soslu makarnayi da epeyce tuketirim. Pesto tarifi her yerde var zaten, kerevizli olanin linkini de suraya birakayim

yemek.com

Bir de ravioli tarifi vereyim

yemek.com
0
gibicibicis
(01.06.20)
Olmaz mi farki!

Temporin´in klasik spagettisi harika. Her türlü sosla iyi gidiyor, ama asidetisi yüksek domates soslariyla cosuyor. De Cecco´nun spagettesi lastik gibi, hic sevmiyorum.

Antichi poderi´nin picisini bulursam, porcini mantarina bogarim. Ama iste, hep bulunmuyor. En sevdigim makarna üreticisi ve makarna türü bu.

Buitoni No.72, kremali soslara cok iyi gidiyor, sosla cok iyi birlesiyor. Mesela yesil kuskonmazli, beyaz sarapli soslarla.

Siradan makarna salatalari icin Barilla aliyorum. Memnunum.
0
buf-e kür
(01.06.20)
pesto + takip.
0
kumandanim
(01.06.20)
(3)

11 saat ocak üstünde kalan kıymalı makarna bozulmuş mudur?

winston insani
MerhabalarDün akşam saat 9 civarı yaptığım kıymalı makarnanın kalanını dolaba koymayı unutmuşum, bu sabah saat 8'de koydum dolaba.Bozulmuş olabilir mi acaba? Görüntüde bişi göremedim ama..
Merhabalar

Dün akşam saat 9 civarı yaptığım kıymalı makarnanın kalanını dolaba koymayı unutmuşum, bu sabah saat 8'de koydum dolaba.

Bozulmuş olabilir mi acaba? Görüntüde bişi göremedim ama..
0
winston insani
(01.06.20)
hava serin, mutfak da sıcak değilse bir şey olmaz aslında.
ben de yapıyorum bazen aynı şeyi.
kokusunda bir sorun yoksa yiyebilirsiniz.
0
blatta hiberna
(01.06.20)
ağzı da açık değilse bir şey olmamıştır.
0
Improbable
(01.06.20)
ağzı kapalıysa hiçbirşey olmaz. geceler serin. ben de geceden yaptığım yemekleri sabah kalkınca dolaba koydum
0
plastic_angel
(01.06.20)
(5)

İstanbulda veteriner tavsiyesi

cikolata selalesi
Selamlar, istanbulda klinik tecrübesine güvendiğiniz bir veteriner var mı? Kedim iki haftadır yemek yemiyor ve sürekli yatıyor. Veteriner bir arkadaşım ile takip ediyoruz ama tedaviye henüz yanıt alamadık. Zaten tam bir teşhis de yok. İlk gün Altsi çok yüksekti düştü. Hmg sonucu normal. Vkg normal.
Selamlar, istanbulda klinik tecrübesine güvendiğiniz bir veteriner var mı? Kedim iki haftadır yemek yemiyor ve sürekli yatıyor. Veteriner bir arkadaşım ile takip ediyoruz ama tedaviye henüz yanıt alamadık. Zaten tam bir teşhis de yok. İlk gün Altsi çok yüksekti düştü. Hmg sonucu normal. Vkg normal. Su bile içmediği için Sonda ile besliyorum.
Geçen hafta nöbet geçirmeye başladı. Arkadaşım amonyağı yükselmiştir diyerek diürez tedavisine başladı ertesi gün geçti. Klinik durumu sürekli kötüye gittiği için Usg çektirmek için halil beye gittik barsakta obstrüksüyon ve dilatasyon gördü takip edelim dedi. Ama dün kedimin alt dudağında ülser farkettim. Dünden beri ishal ve iki gün önceki yemeği kusmuş(ilaçlardan olabilir belki) yani ne ilacın ne de yediğinin faydası oluyor. Sürekli salyası akıyor baya bakımsız duruyor. Muhtemelen yalanamadığı için ama içim parçalanıyor onu öyle gördükçe.
Kendini toparlaması için öneride bulunabilecek tedaviye ekleme yapabilecek tecrübeli bir veteriner arıyorum. Bu şekilde iyiye gitmiyor çünkü.

Teşekkürler şimdiden.
0
cikolata selalesi
(01.06.20)
Ig: yoncavet
0
bradshaw
(01.06.20)
böyle ağır durumda olan kedilerde dudakta şişlik ya da ülser görülebiliyor bağışıklığın düşmesi olarak.
yani o bir semptom aslında ama tedavi iyiye mi gidiyor kötüye mi bilemedim.
halil bey dudaktaki ülser için ne dedi?

anadolu yakasındaysanız petmosfer'de ecem hanım'ı tavsiye ederim.
çok iyi bir genç veteriner.
benim kedimi ölümden döndürdü, ki o da zaten halil bey'i, suhat bey'i tanıyor diye biliyorum.

ada veteriner var levent'te.
oradaki evrim ve eşi de çok iyidir.

geçmiş olsun.
0
blatta hiberna
(01.06.20)
vet animal - ciftehavuzlar
0
65 derece
(01.06.20)
Beylerbeyi Pets inn. Vet hekim Fikriye Turunçoğlu.


Vet. Arkadaşım bile bazı konularda kendisine danışıyor. İyi bir hekimdir.
0
old possum
(01.06.20)
Ben Beşiktaş Yuvama götürüyorum. Küçük köhne gereksiz para için ek tedavi uygulamayan mama önermeyen ticari amaç gütmeyen bir yer. Nette de biri vardı Erdi Akyürek bayağı iyi yorumları var. doktorsitesi.com’da
0
Semi
(01.06.20)
(17)

Favori yonetmeniniz kim?

encokbenisevinnolur
Ve neden o?Ne bileyim bir filmindrn bir sahne... ya da başka bir örnek verebilir misiniz?
Ve neden o?
Ne bileyim bir filmindrn bir sahne... ya da başka bir örnek verebilir misiniz?
0
encokbenisevinnolur
(01.06.20)
Özellikle biri yok.

Almodovor filmiyse kesin bakarım. Sürprizli hikaye anlatımlarını seviyorum.

David Fincherin ışık kullanımı, yarattığı atmosfer çekiyor. fight club ve benjamin button'dan epey bir kredisi var.

james cameron, christopher nolan, peter jackson ya da ridley scott yazıyorsa kesin sağlam filmdir. konusu önemli değil. hata payı 10da 1 filan olabilir.

yazarken fark ettim. hepsini unut. benim yönetmenim Tim Burton. Burton varsa masal var, sürrealizm var, komedi var, fantastik var, efekt var, aksiyon var, absürtlük var, sağlam mesajlar var, ince göndermeler var demektir.
0
elestirman
(01.06.20)
Of zor soru.

Türkiye sinemasından çoook var. Yönetmen sıralamaya üşendim ama en en en sevdiğim filmi paylaşayım
www.youtube.com

Sevdiğim sahnelerden birini de paylaşayım, 1 buçuk dakikalık kadar olan kısmına bakabilirsin
youtu.be

Yabancı olarak en sevdiğim Xavier Dolan
www.youtube.com
www.youtube.com
0
buff
(01.06.20)
Filmden çok anlamam ve istikrarlı bir film izleyicisi değilim. Şu ana kadar istisnasız tüm filmlerini beğendiğim iki yönetmen oldu; Haneke ve NBC. Sonuçta film dediğimiz şey yapay. Ama bu yönetmenlerin filmlerini izlerken hayatı izliyormuşum gibi geliyor. Her şey olağan.
0
ruhen hastayim ben
(01.06.20)
Sirf Guz Sonati'ndan dolayi Bergman diyebilirim sanirim.
0
cerquanne
(01.06.20)
psikolojik gerilim seven bünyem için David Lynch tabi ki, Çünkü renkleri güzel kullanıyor, seyirciyle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor. kesinlikle dehasına hayranım.Çok zeki bir adam ve gerçek bir sanatçı.

özellikle mulholland dr. ve lost highway favorilerim. Her sahnesi, her saniyesi birer akıl oyunu, sanat eseri resmen!
0
bugisme
(01.06.20)
bir sürü alakasız insan var sevdiğim, takip ettiğim ya da severek izlediğim filmlerden sonra "bunun filmiymiş" dediğim.
aklıma gelmeyen de elbet vardır.

filmlerinin yüzde 80'ini ya da fazlasını beğendiğim/sevdiğim yönetmenler:
billy wilder
martin scorsese
robert zemeckis
wes anderson
michael haneke
hitchcock
david fincher
alfonso cuaron

sempati duyduklarım:
tim burton
christopher nolan
spike lee
danny boyle
sam mendes
almodovar
nora ephron
nancy meyers
tony scott
0
blatta hiberna
(01.06.20)
favori seçmek zor da, filmlerini sevme oranlarına göre bakarsak gaspar noe, lars von trier, andrei zvyagintsev, tarkovsky, tarantino, taika waititi, edgar wright, kubrick, guillermo del toro gibi karışık bir liste çıkıyor.

bir de bazı filmlerini yukarıdaki yönetmenlerin çoğu filminden daha çok sevdiğim ama film/beğeni oranı yukarıdakilerden düşük olanlar var; bu kısımda da genelde bergman, fassbinder, agnes varda, wong kar wai, fritz lang, angelopulos gibi kült amca ve teyzeler var.
0
Bruce
(01.06.20)
Nolan.

Kafasını seviyorum. Prestij'den beri.
0
fezagezgini
(01.06.20)
Guy ritche
Onur ünlü
0
dunyatuhaf
(01.06.20)
türk: zeki demirkubuz konuyu işleyişi gerçekçi ve filmlerin senaryosu sıradan ama ilgi çekici. masumiyet, kader, yazgı, üçüncü sayfa.

yabancı: gaspar noe rahatsız edici ve farklı bir üslubu var. irrivesible filmini herkes sonuna kadar izleyemeyebilir.
0
tantunizade murat efendi
(01.06.20)
Denis Villeneuve

Ağır işleyen konuları inanılmaz sürükleyici anlatıyor.
0
baal
(01.06.20)
Bergman, polanski, tarkovsky, jeunet, haneke

Nbc, reha erdem. Kız kardeşler filminden sonra emin alper.
0
adivar
(01.06.20)
Gaspar noe, çüknkü filmleri uyuşturucu gibi başka filmlerin uyandırmadığı hisleri uyandırıyor.
0
turkce konusan uzayli
(01.06.20)
ezel akay türkiye de değil de avrupa da doğsaydı dünyaca ünlü olabilirdi.
0
luluki
(01.06.20)
cok var ama ilk aklima gelenlerden biri wes anderson oldu. cunku sukuneti pastel renkleri ve simetriyi seviyorum.
0
in vino veritas
(01.06.20)
Polanski. Repulsion ve The Tenant kadar sevdigim filmler cok az. Cevap kesinlikle en iyi teknik, en iyi kamera kullanimi, en iyi hikaye anlatimi vs. degil. Kurulan duygusal bag onemli.

Isledigi konularla benim de derdimin olmasi: Alt metinde gocmenlik ve yabanci gorulmenin, varolussal sikintilarin cok agir basmasi.

Mekanin rol üstlenip "oynatilmasi"ni seviyorum, hem edebiyatta hem sinemada. Benim uzerimde de buyuk etkisi var mekanlarin, yasadigim alanin. Bu iki filmde de mekanlar bir film karakteri gibi oynuyor, hatta bazen basrolde oynuyor.

Repulsion´da Catherine Deneuve buz gibi, abartisiz role sokulmus. Tam bir Polanski isi.
0
buf-e kür
(01.06.20)
Lars von Trier. Tektir benim için. Başkası aklımın ucuna dahi gelmedi.
0
velvetmorning
(01.06.20)
(8)

Ne bulursa kemiren yavru

encokbenisevinnolur
Kedilerimi goturdugum veteriner hekime bırakmış birisi sahiplensin diye, kaç aylık bilmiyorum daha çocuk işte.Ne bulursa kemiriyor, üzerindeki kıyafet, parmak, hali kenarı kablo yani ağzına sigan ne aklınıza geliyorsa. Bir sürü kedi büyüttüm hiç böylesini görmemiştim.Lastik top sactim bir sürü eve h
Kedilerimi goturdugum veteriner hekime bırakmış birisi sahiplensin diye, kaç aylık bilmiyorum daha çocuk işte.

Ne bulursa kemiriyor, üzerindeki kıyafet, parmak, hali kenarı kablo yani ağzına sigan ne aklınıza geliyorsa. Bir sürü kedi büyüttüm hiç böylesini görmemiştim.

Lastik top sactim bir sürü eve hem oynasın hem kemirsin diye de, başka şeylerden bir aşamaya kadar uzak tutuyor.

Neyse, soru şu, elektrik kablosu da kemiriyor, vereceği zarar neyse de ölmesin bu, çünkü sürekli de oradan oraya koşturuyor sürekli gozetemiyorum.

Nasıl engelleyebilirim ya da azaltabilirim bu kemirme açlığını?
0
encokbenisevinnolur
(01.06.20)
Dişleri mi kaşınıyor acaba?

Kablolar için mekanik çözüm
www.denizdukkani.com

Ötesini bilemedim.
0
buff
(01.06.20)
Ben de öyle düşündüm de bütün gün de kemirilmez ki nasıl bir kaşıntı acaba.

Kablolar fazla ama linkteki şeyler yine de ise yarayabilir teşekkürler.
0
🌸encokbenisevinnolur
(01.06.20)
çocukluk davranışları genelde yetişkinlikte kaybolur ama bazen de kalıyor.
bir de bu kadar ısrarlı kemiriyor olması psikolojik olduğunu düşündürdü bana.
kediler çok kolay obsesyon sahibi olabilen hayvanlar.

benim deneyimlerime göre kedileri "engellemek" mümkün olmuyor, daha çok sarıyorlar.
yapabileceğiniz en mantıklı şey, o kemirmeye başladığında aklını dağıtmak.
mesela olta oyuncaklardan alın ve oyuncakla aklını dağıtın, kemirmeyi bırakıp gelip sizle oynasın.
sevdiği bir yaş mama verin, arada bir onunla aklını dağıtın.

ya da gidip sevin, kendiniz oynayın ama kemirdiği şeyi ağzından çekerek değil.
sizle oynarken kendi bıraksın.
ağzından çektiğiniz şeyi av olarak niteleyip daha çok saldırıyorlar çünkü.
yani aklını dağıtmak işe yarayabilir.

ayrıca sürekli kemirdiği şeylere ya da yerlere onu cezalandırarak değil, yani kemirdiği anda gidip müdahale ederek değil (inat edebilir çünkü), kendiliğinden kötü kokuyormuş gibi bir etki yaratmak için sirke, kolonya, ağır parfüm, oda spreyi tarzı şeyler sıkın.
yani onun gözünün önünde, o kemirirken değil, uyurken gidin kokuya boğun sürekli kemirdiği yerleri.
kendiliğinden rahatsız olsun.
bu da işe yarayabilir.

geceleri başına bir iş gelmesin diye engel olmak için de bir yere/odaya izole etmeye alıştırabilirsiniz.
başka çare yok pek.
0
blatta hiberna
(01.06.20)
buff in verdiği linkteki koruyucunun gözeneklerinden dişlerini yine de geçirebilir. Bence kablo spirali daha iyi olur.
0
Barbaros59
(01.06.20)
Kemirdiği yerlere sevmediği bir koku sürün (sirke veya mentollü kokular olabilir sanki). bir de belki topla oynamayı sevmiyordur, benim sıpalardan biri en çok biber, fasulye gibi uzun sebzelerle oynamayı seviyor. aşırdığı fasulyeyle yatıyor, kalkıyor, saklıyor, almayalım diye. :)
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(01.06.20)
Veterinere iade et vazgeçiremezsin, huylu kedi huyundan vazgeçmiyor. Alışmadan ver gitsin, başka kedilerin de varmış zaten ne uğraşcan. Verdiği zarar neyse de diye bişi yok ayrıca kendini kandırma, tv kablosunu kemirse bugün ne biçim masraf çıkar, ani elektrik gitmesi durumu gibi tv’nin yanma ihtimali bile olabilir, bi laptop şarj adaptörü dünya para deli misin divane misin anlamadım ki.
0
giselle
(01.06.20)
Zarar verse çok masraf çıkaracak şeyler açıkta değil, onlara ellesmedi hiç, ondan zararı neyse diyorum.
0
🌸encokbenisevinnolur
(01.06.20)
bu konuyla ilgili hiç veterinerle görüştün mü? bunun dışında kedi davranışlarını araştıran türlü insanlar var, belki onlar bir fikir beyan edebilir. ama bana göre dişleriyle veya başka bir şeyle ilgili bi sıkıntı var. görünüşte sorun var mı?

@giselle
umarım trollsündür, değilsen de git ailene sarıl.
0
allineed
(01.06.20)
(2)

Bir arkadaşım 4 yaşındaki bir kediyi sahiplenmek istiyor alışma süreci nsl

Fusha
Ben hep yavru kedi sahiplendim, tecrübem yok bu konuda. Sizce eve ve arkadaşımın ailesine alışır mi birkaç güne? Aile iki küçük çocuk ve anne babadan oluşuyor. Kedi erkek, kısır ve scotish fold.
Ben hep yavru kedi sahiplendim, tecrübem yok bu konuda. Sizce eve ve arkadaşımın ailesine alışır mi birkaç güne? Aile iki küçük çocuk ve anne babadan oluşuyor. Kedi erkek, kısır ve scotish fold.
0
Fusha
(31.05.20)
Birkaç güne alışmaz ama yavaş yavaş alışır. Çocukların heyecanla kedinin üzerine gitmesine engel olsalar iyi olur, hayvanı kendi haline bıraksınlar. Eve gelince bir yere saklanabilir, çıkarmaya çalışmasınlar, kendi kendine çıkıp evi keşfetsin, insanların yanına kendi isteğiyle gelsin. Bir hafta on gün ya da daha uzun sürse bile kedinin üstüne gitmeden bekleyebilirlerse çok iyi olur.

Arkadaşlarım (iki yetişkin, çocuk yok) 2-3 yaşlarında, kısır, British shorthair dişi sahiplendiler 1-2 sene önce. Önceki evinde çok ilgilenilmeyen, tedirgin ve korkak bir kediydi. Yeni evde üstüne gitmediler, yavaş yaklaştılar hayvana, kendini güvende hissetmesini beklediler. Şimdi evin kraliçesi gibi geziyor, tedirgin huyları 2-3 ayda kayboldu, rahatladı.
0
kobuzchu kiz
(01.06.20)
kobuzchu kiz+1

kediyi kendi halinde bırakıp sevmeye falan çalışmamaları lazım.
yani mamasını, suyunu, oyuncağını verip biraz o yokmuş gibi davranıp bir süre sonra konuşmaya, oynamaya başlayabilirler.
zaten onun zamanını anlarlar.
bazı kedi iki günde alışır, bazısı bir ayda.
hiç belli olmuyor bu süre.
ama yetişkin kedi de alışır, alışmaz diye bir şey yok.
benim kedilerimin çoğu yetişkindi eve geldiklerinde mesela.
0
blatta hiberna
(01.06.20)
(11)

Kedi ya da fare tatlıdan yemiş

bilet
Akşam bir trileçe yapıp bankonun üstünde dinlenmesi için bırakmıştık.Sabah baktığımda üstünden yırtılıp yendiğini ve bir iki yetinde de göçük gördüm. Farketmeden 1 saat kadar önce de bahçe kapısını açık bırakmıştım. Hani fare izine pek benzemiyor ancak kedi girip çıktığını da duymadım. Tabi farketme
Akşam bir trileçe yapıp bankonun üstünde dinlenmesi için bırakmıştık.

Sabah baktığımda üstünden yırtılıp yendiğini ve bir iki yetinde de göçük gördüm. Farketmeden 1 saat kadar önce de bahçe kapısını açık bırakmıştım. Hani fare izine pek benzemiyor ancak kedi girip çıktığını da duymadım. Tabi farketmemiş olmam da olası.

Sonuç olarak fare ya da kedi, ilgili kısımları kesip atsak geri kalanı yenir mi? Farelerin veba, kedilerin de korona taşıma olmadıkları beni çok geriyor. Bir şey olur mu sizce?

#sütlü tatlı, bir dünya süt var içinde.
0
bilet
(31.05.20)
kediden bir şey olmaz da fare riskli, ben olsam yemezdim.
0
aziz dostum jack
(31.05.20)
ben olsam ilgili kısmı keser atar geri kalanı yerdim.

dürüst itiraf: kesip atmadan da yerdim aslında da işte utancımdan öyle yazdım.


fakat yiyip de başınıza bir şey gelirse ben sizi tanımıyorum siz beni tanımıyorsunuz ona göre.
0
levpontryagin
(31.05.20)
muhtemelen kedidir, çevrede kedi varsa fare olmaz.
tanımadığınız, bilmediğiniz hayvan olduğu için yemeyin.
belki görmediğiniz, fark etmediğiniz yerleri yalamış ya da bir şekilde tüyü falan dökülmüştür üzerine.

yalnız farede veba olsa zaten bir şekilde bulaşıp salgına neden olur, kedideki corona da kedide fip hastalığı yapan bir virüstür, zaten vardır ve insana bulaşmaz.
yaban hayatının ortasında yaşamıyoruz, tek bir kuduz vakasıyla köyler kasabalar karantinaya falan alınıyor.
yani çevredeki hayvanlardan hastalık fışkırıyor diye bir durum yok, bunlar temelsiz korkular.
hadi belki fare daha riskli de, kediden corona kapamazsınız.
tatlıyı yemeyin de, hijyenik sebepler nedeniyle yemeyin.
hastalıkla ilgisi yok yani.
0
blatta hiberna
(31.05.20)
Maalesef yalan oldu o yaptığınız şey. Mideniz nasıl kaldıracak onu acaba? Evet, biraz can sıkıcı durum ama yapılması gereken belli. Kargalar her şeye atlıyor, her şeye. Onlar da olabilir. Gerçi ne olduğunun bir önemi yok.
0
bitchesaintshit
(31.05.20)
Kuşlar da didikliyor bazen. Yazmak istedim.
0
velvetmorning
(31.05.20)
ben şöyle düşünüyorum bu tarz durumlarda, şimdi kendime hakim olamayıp yiyeceğim ve mutlu olacağım ama sonra pişman olacağım.. böyle kendimi ikna ediyorum :) ve gerçekten yersem mutlu olurum ama bir gün veya bir saat sonra acayip bir pişmanlık sarar beni. emek harcamışsınız anlıyorum ama en iyisi yememek.
0
Fusha
(31.05.20)
valla kediden de fareden de köpekten de hayatını söndürecek hastalıklar bulaşabilir. eldiven giyip tabağı bile çöpe at.
0
ya ben lan neyse
(31.05.20)
İz olan yerleri 1 parmak genişliğinde keserek atardım, ayak izi/göçük yerleri de dahil. Gerisini tiksinerek de olsa yerdim :)
0
Unde bach canim
(31.05.20)
ben kendi kedim bile yapmis olsa yemem ki tanimadigim kedi yapmissa hic yemem.

yalniz veba ve corona konusunda blatta +1000 diyorum. Vebadan ya da coronadan korkmayin, hayvanin nerelere girip ciktigini bilmediginiz icin hijyenik sebeplerden yemeyin. Ozellikle kedilerin corona yaydigi hurafesi beni cok üzüyor.
0
fraise
(31.05.20)
Kedi olma ihtimali daha yüksek gibi anlattığınıza göre, çünkü kedi varsa fare yoktur.
Ben olsam kediyse ısırılmış yerlerini kesip kalanını yerim.
Kendi evimin kedisiyse kesmeden komple yerim, yavrum benim.
0
megalomaniac
(31.05.20)
Ben olsam yemem.
0
legolasin son oku
(31.05.20)
(40)

Ev sahibi-komsu şikayeti

Fusha
Ev sahibim komşumuz aynı zamanda. Tek kişi var yani şikayet ettiğim. Küçük bir kasabada yaşıyoruz. 30000 nüfus. Evimiz harika, bahçeli, dubleks. Ikiz evler. Hemen bitişiğimiz değil en sahibinin evi. Arada bir ev var. Neyse;İlk gün (geçen sene yani) biz kiracı değil komşu istiyoruz dediler. Sık sık b
Ev sahibim komşumuz aynı zamanda. Tek kişi var yani şikayet ettiğim.

Küçük bir kasabada yaşıyoruz. 30000 nüfus. Evimiz harika, bahçeli, dubleks. Ikiz evler. Hemen bitişiğimiz değil en sahibinin evi. Arada bir ev var. Neyse;

İlk gün (geçen sene yani) biz kiracı değil komşu istiyoruz dediler. Sık sık bize gelin, biz de size gelelim dediler.

BiZ de evde kedi besliyoruz sorun olur mu dedik. Hayvan seven insanı daha çok sever dediler. ( bunlar bahçede besleyecegimizi sanmışlar sonra anladık. Her gördüğünde, kedinin tüyü sizi hasta etmez mi falan diye milyon defa sordu adam. Karısından şikayetim yok)


Bahçede çeşit çeşit meyve ağaçları var, ilk haftalar hariç adam her gün kapısı olan bahçenimize gelip sulamaya başladı. Eşim acayip rahatsız bundan. Ben de onun kadar olmasa da rahatsızdim. Kendimi kandırmaya çalıştım seni zahmetren kurtarıyor, adam ağaçların bakımıyla uğraşmış bunca yıl, ben üç yıl oturucam diye ağaçların ölme ihtimalini mi göze alsin yani falan dedim kendi kendime )

Sonra bir gün gezmeden geldik eve. Adamın karısı, eşime bizim bahçenin dibinde ateş yakıp ekmek pişireceklerini söyleyip davet etti. Sonra orası rüzgar alıyor diye oradan bizim bahçeye geçip ateş yaktılar bize sormadan (kendi bahçeleri var zaten yahu) benim eşim acayip trip attı haklı olarak. Ben orta yolu bulmak adına gittim onlara çay verdim biraz sohbet ettim eve girdim. Bahçe mahremiyeti yok, sıfır.

Eskiden iki üç günde gelirdi adam bahçeye. Çoğu zaman gürültülü çalışıyor ki duyup da gideyim sohbet edeyim. Yardımdan ziyade sohbet istiyor. Bu günlerde her gün geliyor Coronadan dolayı sıkılıyor canı. Ben bahçeye inmiyorum çünkü evden çalışıyorum. Ama Ben de hemen her gün uğruyorum onların bahçeye ( genelde akşam 6 civarı) gitmediğim günün hesabını soruyor ertesi gün (bir iki aydır böyle, ise giderken böyle değildi.) Edit: ise giden benim, adam çalışmıyor

Aşırı yardım severler, ramazanda 20 günden fazla yemek verdiler iftar için. Inatla istememe rağmen.

İlk başta fazla samimiyet beklediklerini söylediler kendilerince ama ben bu kadar beklemiyordum çünkü Ankara'da ev sahibimiz karşı komşumuzdu ve bir gün varlığını hissetmedim yahu.

Bomba olay: bugün gittim bahçeye, uzaktan sesleniyorum müsaitler mi diye. Hem edep meselesi hem de teyze kapalı. Edit 2: onların bahçeye gittim.

Gittiğimde bir şeyler ikram ettiler yedik sonra dedi ki "karpuz aldım, alırken satıcıya biz iki eviz, bize büyük ver dedim" diyor bana. Iki ev dediği de ben yani. Bu arada ramazandan önce eşim memlekete gitti o yüzden bana yemek veriyolar vs.

Neyse karpuzu da getireyim akşam veya sen alırsın dedi. Neyse ben oturdum işlerimi yapıyorum pcden. Telefon çaldı ama yarım saniye. Dedim yanlışlıkla aradı sanırım. Beş dakika sonra bahçeye çıkan balkon kapısına vuruyor acele etmeden, yavaş yavaş gittim mutfağa, (mutfaktan bslkona çıkılıyor) bir baktım balkon kapısını açmış bekliyor elinde karpuzla. Ya bi sınır oldum. Bi sınır oldum. Bı şey de demedim. Suratsız bir şekilde teşekkürler dedim.

Ayrıntı eksik ama en önemlileri;

Bunların çocuklarınin ikisi yurtdışnda ikisi yakın bir şehirde.

O yüzden sen bizim evladimizsin falan diyorlar, hanımdan yüz bulamıyorlar o kadar, ona demiyrlar muhtemelen.

En önemlisi, bunlar bir ara tefeciyle sıkıntı yaşamış. Oğlunun biri zenginken baya fakir olmuş baya bir yıpranmışlar ailece, anti depresan fln kullanıyor. Edit3 ilaç kullanan ev sahibi, oğlunu bilmiyorum.

Buraya daha önce de yazmayı düşündüm ama hep vaz geçtim, çoğunluk büyük şehirlerde yaşadığı için küçük şehir komşuluğu Hk bilgi sahibi değildir diye düşündüm ama bugünkü olay olunca tutamadım kendimi.

Kötü yazı , imla hatası vs için kusura bakmayın. Sinirden kendimi döveceğim. Saat sekizdeki olayı atlatamadım hala.

Edit: genel bir imla ve anlam düzenlemesi yaptım. Hala hata vardır. Sinirim azaldı ama geçmedi.
0
Fusha
(31.05.20)
Allah sabır versin ne deyim. Ben okurken darlandım.

normal bir daireye çıkın. Bu komşu istiyoruz ayağı kontrol altında tutma isteği. Sen sohbet etmek zorunda mısın. Laf alacaklar ya işteç
0
kickboxer
(31.05.20)
İstanbul'dan küçük bir sahil kasabasına göçmüş bir arkadaşımız var; geçen gün konuştuk. Birebir sizin anlattığınıza benzer komşular tasvir etti ama o bu durumdan çok memnun. Hiç aile, arkadaş eksiği hissetmedi; burada bir arada çok mutluyuz diyor. Anladığım kadarıyla biz büyük şehir insanlarına tuhaf gelse de küçük şehirlerde böyle şeyler normal. Cunku anlattiklariniz nerdeyse aynı. O yüzden kötü niyetli olduklarını düşünmedim ilk bakışta.

Siz kendi alanınıza girildiğini hissediyorsanız, rahatsız oluyorsanız bunu kalplerini kırmadan güzelce anlatın bence. Devam ederlerse tasinirsiniz en kötü imkan varsa.
0
fraise
(31.05.20)
Çocukları üzerinde acayip kontrol sahibi. Benim üzerimde de öyle olmaya çalışıyor. Yahu yürüyüş yapıyoruz sitede geçen. Elektrikçi faturayı yazarken sayacın kapağını açık bırakmış. Önemli bir şey anlatıyorum siyaset Hk vs bana diyor ki şu kapağı kapat takmadım önce. Bir daha dedi: e hocsm bir sey anlatıyorum burada dedim. (emekli öğretmen)

Bir de en önemli olaylardan birini anlatmayı unuttum. Evin yedek anahtarını vermemus bana. Onu da şöyle öğrendim. Evde arada tadilat işi oluyordu, ustaları falab o ayarlıyor hep. Ben şehri bilmiyordum ya ona danıştım ilk başta sonra öyle devam etti. Neyse tadilat işi okuyor usta gelecekse izin alıyorum işten falan. Birgün ben işteyken usta gelecek dedi, (daha önce gelemedi bir türlü isincikti falan) işten erken gelebilir misin dedi. Izin alamam dedim. Neyse benim anahtarın var zaten dedi :)))))))))

Ben izin aldım. Arabayla son sürat gittim eve. Adama hafif bir trip ya attım ya stmadim. Biliyorum ki ortam yok. Maksat eve girmesin tek. Halbuki hayırdır hocam ya, anahtarın ne işi var. Sen hepsini bana verseydin muhtemelen ben size verirdim zateb bir anahtar fln demeliydum. Ya da son dediğimi söylemeye gerek bile yok.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
@frauss hocsm Ben de o arkadaşıniz gibitim hiraz. Ama eşim soğuk bir insan. Ondan etkileniyorum çokca. Bunlardan önce bazı konularda o bana benzemeye başladı. Bazı konularda ben ona. Evlilik böyle bir şey sanırım.

Edit: Buradakikere her şey normal geliyor hocam o konuda haklısınız. Eşim trip attığında falan gram anlamıyorlar ve üzülüyorlar.

Bir de, karpuzu aldım, kapıyı kapadım buzluğa koyduktan sonra gittim balkon kapısını kitledim. Bunu duymussa tepkili olduğumu anlamıştır belki :)
0
🌸Fusha
(31.05.20)
allah sabır versin kardeşim.

bana kalırsa bi telefon et, akşam size gelicez çay içmeye de, ciddi bi şey konuşcam de. evlerine gidin. sonra dersin hocam siz komşu arıyodunuz, bizim de hoşumuza gitti ilk başlarda falan ama ben bu kadar mahremiyet ihmali beklemiyordum de. sizi çok seviyoruz ama ben anamla babamla bile bu kadar yakın olamam de. evi kiraladık, bahçede sizi buluyorum eve gelince de. yanlış anlama ama madem bu kadar düşkündün bahçeye de niye kiraya verdin madem de.

lafa güzel sözlerle başla, güzel sözlerle bitir. biz de sizi çok seviyoruz gibisinden. bazı insanlar açık konuşulmadıkça takmaz. açık koşulunca da takmayan çok insan var ama neyse. bi de bu evden taşınmak durumunda kalabileceği bil, öyle git konuşmaya, göze al yani. ulan böyle hayat mı olur. düşünüyorum da mutfakla bişeyle uğraşırken kapıda bi adam belirdiğini, o sersemlikle vururum yeminle.

ondan fazla ev değiştirdim, şuna kanaat getirdim. en iyi ev sahibi havale yoluyla parasını alan, arayıp sormayan, eviyle ilgilenmeyen ev sahibi. adaptır, evini kiraya verince bi süre sonra çay içmeye gidersin, bi bakarsın nasıllar diye, sonra tamam arkadaş. bu nedir yahu. evlatlık da alsınlar bari de karışmanın görüşmenin bi adı olsun.

gece gece oturduğum yerde sinirlendim valla :)
0
antihero
(31.05.20)
hocam geçmiş olsun öncelikle. sizin de hata payınız var, muhtemelen yaşa hürmetten biraz da alttan almışsınız ama bu tarz insanlar anlamaz. sürekli bahçeye çıkmak, onlara gidip gelmek vs iyice alıştırmışsınız. durum aşırı anormal değil ama tabiri caizse çok yüz vermişsiniz. eşinizin bahçeye her allahın günü giren çıkan olmasından rahatsız olması da gayet normal. ki bu balkon mevzusu siz değil o evde yalnızken de yaşanabilirdi, ben kadın olarak çıldırırdım şahsen böyle bir şey olsa.

kendi tecrübeme dayanarak söylüyorum: 1) ev sahibine yakın evde çok mecbur değilseniz oturulmaz. 2) ev kiralamadan önce mümkünse konu komşunuzu da araştırın. çünkü komşuyla kavgalı olsanız kapıyı suratına çarparsınız ama ev sahibiyle öyle olmuyor. ev sahibi ne kadar uzak o kadar iyi. emlakçı çocuk bu sene beni ev sahibinin dairesi karşıda ama onlar köyde yaşıyor diye kandırmıştı, yılın 6 ayı karşımdalarmış meğer sdkfldf ama allahtan dediğiniz eski ev sahibi gibi varlığı yokluğu belli olmuyor.

kalp kırmadan söyleme yolunuz varsa söyleyin. kontratınız ne zaman bitecek bilmiyorum ama tatsızlık çıkar diyorsanız en kısa zamanda çıkın evden. insan evde huzurlu olmayınca hiç çekilmiyor

edit: antihero'nun yazdığına ayrıca imzamı atıyorum, nasıl konuşmanız gerektiğini güzelce anlatmış
0
amugochi
(31.05.20)
Evet boğucu. Pek özel alan kalmıyor gibi ama kötü niyetli değiller kesinlikle. O kadar bencil, düşüncesiz insanlar var ki karpuz alırken bile sizi düşünmesi güzel bir şey bence. Bırak yemek getirmeyi insanlar komşularının haklarını gaspediyor. Üstelik tek yaşayan biri olarak yemek gerçekten bir sorun diyebilirim. Her gün bunu düşünmeleri gerçekten güZel. Rahatsızsanız da kesinlikle kırmadan bunu çözmeye çalışın.
0
black mamba
(31.05.20)
Bence araya mesafe koy zamanla onlar da uzaklaşır zaten. Çağırdığında 1 2 defa işim var de. zamanla daha az çağırırlar zaten. Diğer türlü ne kadar yumuşak da konuşsan orada farklı algılanır ve kırılırlar.
0
black mamba
(31.05.20)
Mesafe koyma olayını denedim. Trip atıyor mesafe koyunca, açık açık söylüyor, biz komşu istiyoruz diye. Eski kiracının adını ağzından düşürmüyor ben mesafe koyunca. Ömer'im de Ömer'im diye. Herkese teşekkürler, size de cevap yazacağım uykumu aldıktan sonra
0
🌸Fusha
(31.05.20)
eskiden böyle beraber yaşayan komşular vardı. anahtarlar da birbirlerinde kalır girer çıkar yemekler haftada 3-4 gün ortak yapılır vs vs vs

sizin elemanın böyle komşusu varmış muhtemelen eskiden ondan istiyor yine. ama yıl 2020 1990 değil. onun farkında değil sizin ev sahibi.

yapacak birşey yok baştan izin vermişsiniz bir kere.
0
duyurukullanıcısı
(31.05.20)
Onlar için bunlar normal şeyler. Ben küçük bir yerdeki hastane inşaatında şantiye şefiydim. Etrafta evler var. Adam elini kolunu sallaya sallaya inşaata giriyor, sohbet etmek için, ne yapılıyor bakmak için, canı sıkılmış. Kovuyorum, bak burada ayağına çivi batsa ben ifade vermeye giderim diyorum, bu sefer eşine börek tatlı falan yaptırmış onunla geliyor falan. En sonunda uğraşmayı bıraktım. Yani onlar senin baktığın gibi olaylara bakmıyorlar, yaklaşamıyorlar. köy hayatını bilirsiniz herhalde az çok, her şey ortaklaşa yapılır. Öyle kişisel alan falan olmaz, tuvalet falan açıkta olur vb. Bu insanlar o background'dan geliyorlar. Şimdi size kiraya verdi evi ama o hatta şöyle düşünüyor: "Evi kiraya verdik de, tapusunu da mı verdik, eğer bizim evde misafire yer bulamazsak orada yatırırız" diyorlar.

Ya taşınacaksınız, ya da tahmin ediyorum tayininiz gelene kadar öyle kabul edip dişinizi sıkacaksınız.
0
malheiros
(31.05.20)
Ev alma komşu al olayını epey yanlış anlamışlar.
Eğer siteyi beğeniyorsanız site içinde kiralıkları takip edin. Aynı sitede başkasının kiracısı olun.Bu amca dövsen de gitmez.
0
elestirman
(31.05.20)
malheiros +1

Küçük yerlerde kişisel alan algısı yoktur. Küçük yerler böyledir. Nereye gitseniz kaçamazsınız. Büyükşehire geri dönün rahatsızsanız.
0
komando kani var bende
(31.05.20)
Kesinlikle normal değil, küçük yerler böyle şöyle diyerek konuyu normalleşmetirilmesine müsade etmeyin.

Bizim de yazligimiz köyde evimiz var öyle pat diye bahçeye izinsiz girilmez hatta insanlar çekinir ha ev ha bahçe hiç farketmez.

Bu adam veya amcaya dikkat et belli yaş üstü macera arar, müge anlı'da ki olayların genel konsepti fazla samimi insanlardan kaynaklanıyor.
0
Fritz-X
(31.05.20)
@antihero, hocam konuşursam ana baba kısmını söylemeyi düşünüyorum çünkü gerçekten babam böyle bir şeyi yapmaz kesinlikle, annem de büyük ihtimalle yapmaz.

@amugochi, hocam bu kadar sık gidip gelme corona sürecinde oldu, önceden de sürekli lafını ederdi ama iş-güç deyip geçiştirirdim. sürekli eski kiracısından bahsederdi beni eve gelirken gördüğünde (evi de sitenin girişinde anasını satayım, bakkala giderken falan tutardı beni, ömerim de ömerim :D -ömer eski kiracısı- o sık sık uğrardı vs)

@black mamba, hocam kötü niyetli değiller kesinlikle, öyle olsalar çok farklı boyutlara giderdi durum. Eşim biraz daha sıcakkanlı olsaydı, arada bir gitseydik belki de adam o kadar suyunu çıkarmayacaktı bahçeye gelip gitmeye. onlar başta belirtti ama bizim hatun pek sallamadı maalesef bu meseleyi. pek gidip gelmedi :D AYrıca yumuşak da konuşsam kırılacaklarını ben de düşünüyorum. mesafe olayı nedense hiçbir şeyi değiştirmedi. zaten mesafeliydim hocam corona süreci öncesinde. inatçı biri, elektrik panosu olayı inatcı ve takıntılı olduğunu gösteriyor bence. bir de ufak bir şey ama anlatacağım yine de.. ramazanın son günleri, bahçesindde oturuyoruz. bana telefon geldi ve önemli (kısa sürecek aynı zamanda, normalde biri varken yanımda açmam ama o sık sık benim yanımda birileriyle telefonda konustugu için açtm) telefonda konusmama rağmen bana bir şeyler soruyor, ben de kale almamazlık etmedim, duymazdan gelemedim, hocam konuşmayı bitirmem lazım dedim. normalde duymamam lazım yahu neyse bu biraz gereksiz ayrıntı oldu.

@duyurukullanıcısı, aynen öyle de, bilemedim nasıl tepki vereceğimi, adam da danışma, sorma huyu yok ki, pat bahçede gördük bir gün. sonra ardı arkası kesilmedi.


@malheiros, ara ara taşınmayı düşünüyoruz, bu son yaşadığımı eşime anlatsam çıldırır valla :D hocam benim hissettiğim de öyle, hatta sanırım biz bahçeyi değil evi kiralamışız :) bazen kafamda kuruyorum konuşmayı " hocam sık sık diyorsun ki bize, bahçede kahvaltı yapın vs. eşim orayı kabullenemedi, sahiplenemedi ki, galiba siz bize bahçeyi değil sadece evi kiraladınız" diye ama kırılır, hatta perişan olur gibi geliyor. adamın bahçesine gittiğim her gün " allah razı olsun, gelmeseydin napardık, sıkılıyoruz, sen olmasan naparız" diyor. her gün yahu.

arada bir de komşuları kötülüyor, kimse gelip gitmiyor, bir sen bir de şu komşu hariç kimse beş para etmez falan diyor :D

@elestirman valla onu da düşündük hocam, bekliyoruz kiralık çıkarsa diye. öyle yaparsak, hiç laf söz etmeden, mesajı net vermiş olacağız. kırılmış olabilir ama, ben bir şey demedim ki sana hocam, neyine kırılıyorsun allasen diye dalga bilem geçerim belki :D

@komando hocam aslında kişisel alan olayı bence var burada da ev sahibine yok :D çünkü ikizimizdeki aile bir gram rahatsız etmedi bizi. altı tane çocukları var, rahatsız edecek kadar gürültü yapmadılar hiç, bahçemizi ayıran uzun boylu çalı gibi bir şey var, oradan bazen selamlaşıyor bazen selam vermiyor :D varligini pek hissettirmiyor yani

NOT: EN ÖNEMLİ ŞEYİ FAZLA VURGULAMADIM SANIRIM, adamın psikolojisi bozuk (kendi ifadesi) tam olarak öyle demedi de, perişan olduk, ilaç kullanır olduk, depresyondan uyuyamaz olduk falan diyor.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
fritz, ilk dediğinize katılıyorum ama son dediğinize katılmıyorum hocam.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
yukarıda herkes bir sürü şeyi yazmış zaten.
bence "eşim soğuk" ya da "eşim öyle davranmasaydı" demeyin, hatalı davranan sizsiniz.
bu tarz bir komşuluk ilişkisi ihtimali varsa, en başından samimi olmayacaktınız.
yani gitmeli, gelmeli, yemeli, içmeli, siyaset konuşmalı bir ilişki kurmamanız gerekirdi.

şimdi bence açık ve kısa bir özetle konuşulmalı, büyük bir olaymış gibi değil.
yani bu olayı hususi olarak, "bir şey konuşacağım" şeklinde değil, bir şey olduğunda anında tepki vererek yansıtmalısınız.
mesela kendisinde yedek anahtar varken usta için eve gireceğini ima ettiğinde hemen "ben yokken eve girmeyin lütfen, ben hoşlanmam öyle şeylerden. usta beklesin." diye açıkça söyleyeceksiniz.
"anlatmaya çalışmak" gereksiz tribe ve konunun uzamasına neden olur.
gerçi siz ne derseniz deyin, ne yaparsanız yapın şu noktadan sonra kırılacak ve bozulacaklar.
gerekirse bozacaksınız.

ama dediğim gibi, eşiniz hatalı değil.
siz de onun gibi davransaydınız, şu anda bu kadar yüz bulamazlardı.
0
blatta hiberna
(31.05.20)
@blatta, hocam normalde eşimde hata bulmam ama kendileri başta dediler biz kiracı değil komşu arıyoruz, ananız babanız uzakta, bizi de ana baba belleyin, gidip gelin. bunu defalarca söylediler ilk gün. başbaşa kaldığımızda ben eşime söyledim yapabilecek misin diye? alışırım dedi bu tarz bir yaşama :) (daha evi tutmamıştık, eşim böyle deyince tuttuk)

sonra ilk günden ne gitti ne geldi. o zaman söz vermeseydin de mi? ben de bunun mahcubiyeti olduğu için biraz taviz verdim, o da biraz. fazla taviz vorona sürecinden beri.. ayrıca benim işten dönüşte de çalışmam gerekiyor, o yüzden bunları anlatıp gitmiyordum fazlaca yanlarına, ama eşimde gitmeyince ben bazen gitmek istemesem de gitmek zorunda hissediyordum kendimi :) ama ısrarla her gittiğimde söyleniyordu kibarca. yahu adam olan bıkar değil mi söylenmekten, gelmiyor işte, ayda bir, iki ayda bir anca geliyor işte. arada bir de ayaküstü, sitede veya bahçede konusuruyoz işte. insanlar meşgul yahu :D
0
🌸Fusha
(31.05.20)
bir de damadına hayatı zehir ediyor sanırım, gelinlerine bir şey yapamıyor, onu da anlatıyor, zamane kızları burunlarından kıl aldırmıyor diyerek. damadın kumar sorunu varmış, sürekli iddia falan oynuyormuş, adama kredi çektirip araba aldıracak, ki para krediye gitsin kumar oynayamasın falan. neyse mantıklı olabilir, damadını kızını düşünüyordur da bana anlatması biraz garip, eşim ise acayip şaşırır bana anlattığını bilse.

eşim paylaşımı zayıf bir insan, kimseye bir şey anlatmaz. uzun süreli arkadaşlıkları yok :D varsa yoksa ablası ve anası (onlarla da sık görüşmez, yanlış anlaşılmasın. derdini veya elbise fikirlerini falan onlara sorar anlatır)
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Doluyum arkadaşlar :D

kötü niyetli komşu ile uğraşmışlığım var. birkaç defa sabredip polis çağırmışlığım var yıllar öncesinde ama bunlar iyi niyetli insanlar. ve önemli bir nokta, psikolojisi sanırım gerçekten bozuk.

edit: bir de kendisi dediğim dedik biri ama ben inatlaşıyorum. örneğin geçenlerde sizin bahçenin çalılarını kısaltalım dedi (yola bakan tarafı kestik sorun yok burada) sonra bitişiğimizdeki komşumuz ile bahçemizi ayıran çalıyı kısaltmak istedi. kısaltmayalım dedim, çiçekler güneş almaz ama falan dedi. valla hocam benim için mahremiyet daha önemli, eşim, ben, bahçeye çıkasımız gelmiyor fazla kısa olursa, komşu için de iyi olur dedim. sonra mahremiyet temalı konuştum, bunlar önemli şeyler vs vs. pek ortam yoktur, o yüzden biraz sinirli bir şekilde söyledim bunları, nefes alış verişim bile değişti yani.. zaten orta yolum olsaydı başlarda söylerdim. ya sineye çekiyorum ya da patlıyorum.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Amca teyzeye zıt gidersen olay funny games'in yaşlı versiyonuna dönecekmiş gibi geldi bana, bi tekinsizlik sezdim.

Bence olayı eşin üzerinden yönlendir, o rahatsız oluyor böyle şeylerden kusuruna bakmayın ama evdeki huzurumuz bozuluyor, mesafeyi biraz açalım falan de. Eşine sor tabii bunu önce.
0
Bruce
(31.05.20)
"komşu arıyoruz" demek, devamlı gidip gelmek zorunda olduğunuz anlamına gelmiyor ki.
arada bir ayak üstü sohbet, belki arada bir aşure vb gibi şeylerin gidip gelmesi ve selamlaşmak yeterince komşuluk zaten.
sizin kendinizi mecbur hissedeceğiniz bir durum yokmuş ki.
muhtemelen eşiniz de benim gibi düşündü.
güler yüzlü davranmak, selamlaşmak, hal hatır sormak komşuluk zaten.
sizin anlattığınız başka bir şey.
ayrıca adam kontrata "komşu istiyoruz, şartları da şunlardır" yazmamış.
yani belli bir kol mesafesinde olup medeni davranacaktınız, o kadar.

benim de ev sahibim üçüncü katta oturuyor.
kira artışı falan gibi konularda sinir olsam da, mahremiyet ve mesafe anlamında sağ olsunlar düzgün insanlar.
beni de 1-2 kere davet ettiler mesela, gitmedim.
ama karşılaşınca ayak üstü sohbet ediyoruz.
komşuyuz işte, daha ne?
yani eşinizle komşuluk anlayışınız uymuyor olabilir.
fazla yaklaşmışsınız, erkekler bu gibi konularda eşleri daha soğuksa onun adına da gereksiz yere mahcup olup daha yakın davranabiliyorlar.
sizde de o olmuş biraz sanki.
0
blatta hiberna
(31.05.20)
okurken sinir oldum. kim olursa olsun bu kadar içli dışlı olmayı zaten sevmem. herkes önerisini yazmış.
ben sadece tek bir şey eklemek istiyorum. yeni bir eve taşındığınızda mutlaka evin dış kapısının kilidini değiştirin. sizin örnekte ev sahibi başka bir örnekte hırsız olabilir. bir gece uyurken ev sahibi, gençler böyle de uyunmaz ama diye karşınızda bitebilir :)
0
scudman1
(31.05.20)
siz bu komşuluk meselesinin avantajlı yönlerinden faydalanmak (yemek, muhabbet vesaire) ama bu faydayı kendi çizdiğiniz sınırlarda yaşamak istiyorsunuz. sizin yaklaşımınız sadece gerçekten en baştan söylediler ama napalım yani, yaşlılar, yalnızlar samimiyet kuralım, eşim adına da ben daha fazla yakın davranayım olsa bu durumlardan rahatsız olmazdınız. bence önce kendinize bir sorun, iki yetişkin evli barklı insan olarak yaşadığımız evle ilgili bu kadar özel alan ihlali yapan insanların getirdikleri yemekleri neden kabul ediyorum (istemiyorum demekten bahsetmiyorum, isteseniz doktorun özel diyeti var ben kendim hazırlıyorum der geçersiniz), bütün bunlara neden müsade ediyorum, bu çizgiyi gerçekten neden çizmiyorum diye. bir sürü bahane sıralamışsınız ama bence kendinize karşı şeffaf değilsiniz. şeffaf olsanız kendi içinizde bu boyutta çatışmalar yaşamazsınız.
0
Phoebe
(31.05.20)
@blatta, hocam adam ayrıntı verdi. sadece komşu istiyoruz demediler, hatta bir önceki kiracıdan örnekler verdi, şöyle gider gelirdi vs diye. yine de bu kadar beklediklerini anlayamadık gerçekten.

@secduman, hocam zaten öyle bir kültür varmış, hatta kimileri hep aynı kiliti taşırmış yeni taşındığı eve falan. ben yeni öğrendim :D

@phoebe, hocam haklı olabilirsiniz derim normalde ama yemek yemeyi zul gören biriyim neredeyse :D annemin bana taktığı lakap "kendinden yemli" idi. bunu da ilk defa tanımadığım birilerine söylüyorum. ben yemek yemeyi çıkarıma uyduğu için değil kıramadığım için kabul ettim. hatta kaç defa yalan söyledim valla, bugün yemek yaptım diye. yemin ediyorum ona rağmen getirdi yemeği. dediğiniz gibi hekim diyeti vs aklıma gelseydi söylerdim.. o daha iyi bir çözüm.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
bu arada son iki aydır eşim memlekette, onu tekrar hatırlatayım, öncesinde yemek getirip götürme yoktu.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
kardeş sen haklısın da evsahiplerine de kızamıyorum yalnızlıktan sıkılmış yaşlı tipler. kötü bir niyetleri yok. sinirlenmeye gerek yok. anlaşamıyorsanız ufaktan yeni yer aramaya başla.
0
prizmatik
(31.05.20)
hahahha bahçe hariç kendimi gördüm. ben taşınıyorum ama işle ilgili nedenlerden dolayı. allah sabır versin üstte yeterince yazılmış zaten öneriler benim ekleyebileceğim bir şey yok
0
papuayenigine02561
(31.05.20)
Ta en başından belli etmişler, siz anlamamışsımız.

"Biz kiracı değil komşu istiyoruz" demek, aynı evin içinde yaşıyor gibi olalım, senin evinde ne oluyor ne bitiyor kim giriyor kim çıkıyor hayatınızda ne oluyor ne bitiyor her şeyi bileşim demek.

Küçük yerde, Anadolu'da böyle diyip normalleştirmek saçma. O iş şöyle daha doğrusu, eskiden küçük kırsal ilçelerde, evler genellikle bahçeli müstakil olurdu ve o evlerde oturanlar onlarca yıldır aynı evlerde olduklarından içli dışlı olurlardı.

Devir o devir değil, bu kafadaki insanlar da siz tatlı tatlı kibar kibar konuşunca, hmm çok mu içli dışlı olduk, çocukları rahatsız mı ettik diye düşünüp akıllanmaz. Aranız bozulacak size de nankör damgası basacaklar.

Bir de sürekli bir iyi niyet lafı geçmiş. Birinin iyi niyetli olması, bir şeyi kendince iyi niyetlerle yapması rahatsızlık veren davranışları normalleştirmez, böyle olmamalı. Aşağı yukarı 35 yaşıma geldim, bu milletteki iyiniyet kelimesine sığınıp insanların hayatına burnunu sokma hastalığını milyon örnekte gördüm.

Adam resmen sizin huzurunuzu bu iyiniyetle perdelenmiş bu her şeye dahil olma dürtüsü ile skip atmış. Öylesine dolmuş ansiklopedi gibi yazmışsın.

Daha da canının sıkılmasını istemiyorsan, hiç gidip konuşma boşuna. Anadolu kırsalının aşırı meraklı insanının, yaşlı öğretmen bilmişliği egosu ile upgrade edilmiş hali, adamın resmini bile görmeme gerek yok gözümde canlandırabiliyorum. Konuşursanız ya size ajitasyon ile karışık laf sokacak ya da direkt hain evlat Ökkeş muamelesi göreceksiniz.

Bir ev bulun, bulunca da tayinim çıktı vs bir bahane ile hiçç bu anlattığınız mevzulara girmeden çıkın gidin. Tantana çıkmaz, baş ağrısı olmaz.
0
wilhelmwasmuss
(31.05.20)
Biz anlamamışız hocam, doğru. Onlar da bizi anlamamış kedi konusunda. Aynı dili konuşmamışız zamanında kısacası
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Merhaba arkadaşım. Eşiniz soğuk bir insan olup da komşu istiyoruz kiracı değil dedikleri anda biz kiracı olmayı tercih ederizi hissettirmemis olmanız sizin hatanız. Evler dip dile olmamasina rağmen ev sahibi çok yakınmış ve 30000 nüfuslu bir yermiş. Keşke benim böyle bir ev sahibim olsaydı. Tavsiyem bu durumu hem siz hem eşiniz kabullenin ve komusulugun avantajlarını kullanın. Evinizde çok değerli kıymetli bir şey de yoktur girin çıkın mutlu olmaya bakın. Olmuyorsa ayrilacaksiniz maalesef. Dediğim gibi çok imrendim.
0
lion de la Turquie
(31.05.20)
Hocam ben iki üç yıl önceki halimle olsam çok mutlu olabilirdim ama insanlar karakter olarak birbirlerine benziyor yavaş yavaş galiba. Benim küçüklüğümde yaşadığım komşuluk buna benzerdi. Ama bu halimle eşime benzediğim için biraz, moralim bozuluyor. Aslında beni yoran şu hocam bir de: sürekli bir talep olmasa belki ben isteyerek gidip geleceğim. Bir gün gitmeyince hesabı (!) Sorunlunca vazife gibi gidip geliyorum, seve seve değil. Insandan çok talep olunca yapasu varsa bile yapmak istemiyor
0
🌸Fusha
(31.05.20)
yahu bir şey aklıma takıldı siz taşındığınız evin giriş kapısının anatharını değiştirmediniz mi bu nasıl bir güven? Siz değiştirdikten sonra istediği kadar yedek olsun. evden çıakrken eski kilit/anahtarı da takarsınız istediği gibi kullanır anahtarlarını.
Annemde böyle izansız bir komşu vardı bahçenin arkasından, kapı ile girilen, mutfak kapısına dan diye gelmişti bir gün direkt cevabını aldı annemden, böyle gelmeniz uygun değil ev hali olur, lütfen bir daha ön kapıyı kullanın diye, bir daha yapmadı. ister üzülsün ister kırılsın, özel alan diye bir şey var. olay olduğu anda cevap vermek en doğrusu. özellikle karşılarında genç görünce özel hayatı hiçe sayabiliyorlar, iyi niyet de bir yere kadar diye düşünüyuorum. evini kiraladığın adamın hayatını da kiralamıyorsun ya..
0
ruz
(31.05.20)
Hocam anahtar degistirme olayını birkaç ay önce öğrendim. Daha öncek hiç tecrübe etmedjm. Evli olarak tuttuğumuz ikici ev zaten bu. Öğrenciyken hiç aklımıza bir gelmemişti. Valla laftan anlamaz diye tahmin ediyorum veya kibarca değil de kabaca uyarırım diye de korkuyor olabilirim.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Yazilanlari okumadim ama bence bir gun sizi uygunsuz (!) yakalarlarsa bir daha boyle densizlik yapmazlar bence.
O yuzden uygunsuz yakalanin mumkunse.
0
kuehles blondes
(31.05.20)
Yahu düşünüyorum da ben bu insanla neden konuşmuyorum diye, türlü türlü sebep buluyorum. şimdi de şu geldi aklıma, 65 yaşındaki bir insana bu yaştan sonra doğruyu yanlışı nasıl öğreteyim ki ya. adam yanlış yaptığını bilmedikten sonra benim kapımı açmış ne açmamış ne. bilemiyorum altan :) yahu komik değil mi ya? hayat tecrübesi senin yarın kadar olmayan biri gelecek ve diyecek ki: hocam bak evde dal da**ak dolaşıyor olabilirim neden kapıyı açıyorsunuz? yahu komedinin dibi taaaa aq.... sinirlendim yine :D bir de dal da**ak dolanıyorum dememe gerek bile yok yahu. lan nasıl bir kafa bu ya :D

yanına gitmiyorum bundan kelli hadi bakalım :) bir daha desin gelip gitmiyorsun diye. bundan sonra böyle hocam derim muhtemelen :D
0
🌸Fusha
(31.05.20)
Herkese teşekkür ediyorum arkadaşlar. Bundan sonra yoluma nasıl devam edeceğimin kararı netleşmek üzere.
0
🌸Fusha
(31.05.20)
bence eşini suçalama soğuk diye. soğuk olmasa daha yakın olabilirlerdi :D ondan çekinip biraz uzak da duruyor olabilir.er
0
black mamba
(01.06.20)
Hocam bugün baya hak verdim eşime :) çünkü şöyle bir şey fark ettim Coronadan önce ayda bir veya iki ayda bir giderdim ve hiç gelmiyorsun lafını duyardım. Bu aralar ise bir gün gelmesem, dün niye gelmedin diye soruyor :) yani yetmiyor hiç. Hatta bir gün öğlen vakitlerinde gittim, o gün dedi ki akşam da gel :))))

Bu arada son meseleden sonra hiç gitmedim, bugün eve giderken denk geldik. Yine "yan sen nerelerdesin? Dün hiç gorunmedin" falan dedi. Direkt "valla hocam bundan sonra böyle, benim evde çalışmam gerekiyor, kimse benim yerime çalışmıyor, kimse benim işimi benden fazla düşünmez haklı olarak, ben de kendi işimi düşünmek zorundayım" dedim. Valla bundan sonra böyle lafımı duyunca bozuldu ama bozuntuya vermedi pek. Kem küm vs dedi :)
0
🌸Fusha
(01.06.20)
Aylar önce yapmam gereken şeyi de az önce yaptım. Kilidi değiştirdim.
0
🌸Fusha
(01.06.20)
(3)

kedi taşıma kutusunun kapağı var ya 4 tane yerden kilitleniyor.

neoluyokardesimnebutantantana
1 tanesi koptu.güçlü yapıştırıcıyla yapışır mı? yoksa yenisini mi almak lazım bunun
1 tanesi koptu.güçlü yapıştırıcıyla yapışır mı? yoksa yenisini mi almak lazım bunun
0
neoluyokardesimnebutantantana
(29.05.20)
Her seyi denedim beceremedim. Son care beyaz kelepceler var ya plastik onunla bir yeri sabitlemek ya da yenisini almak. Internette ucuz gerci
0
kablelvuku
(29.05.20)
yapıştırıcıyla yapıştırırsanız kapak çıkmaz hale gelir ki çıkması gerekiyor.
sakin bir kediniz varsa, kediyi kutuya koyduktan sonra kapağın ve kutunun çevresini iki tur koli bandıyla çevirebilirsiniz, bir süre idare eder.
bir de o durumda kutuyu üstten yani sapından değil, alttan kucağınızda taşımanız lazım.

ama benimkilerden biri taşıma kutusunda kendini yerden yere vurup, metal kapısını bile zorluyor, o tarz bir kediyse hemen yenisini almak daha güvenli.
0
blatta hiberna
(29.05.20)
Ucu çengelli kalın lastik iplerle iki farklı yerden çapraz bağlıyorum, ancak kaymaması için iki farklı yerden ipi üst üste getirebilirsiniz. Sıkı tutuyor.
0
kaset
(29.05.20)
(16)

kedimin beslenmesini değiştirmek istiyorum.

ser
kedim kuru mama dışında hiç bir şey yemiyor. yaş mamayı da sadece yalayıp bırakıyor. 6 aydır kum döküyor. daha önce de kronik kabızdı. ona ev tipi mama yapmak ya da en kötü yarı yarıya yaş mama ile beslemek istiyorum. ama yemeği bırakın koklamıyor bile. aç duruyor. 2 gün dokunmuyor bile. hatta yanın
kedim kuru mama dışında hiç bir şey yemiyor. yaş mamayı da sadece yalayıp bırakıyor. 6 aydır kum döküyor. daha önce de kronik kabızdı. ona ev tipi mama yapmak ya da en kötü yarı yarıya yaş mama ile beslemek istiyorum. ama yemeği bırakın koklamıyor bile. aç duruyor. 2 gün dokunmuyor bile. hatta yanına kuru mama koyunca kuru mamanın bile yanına gitmiyor. ne yapabilirim acaba?
0
ser
(29.05.20)
kuru mama dışında bir şey yemesin zaten.
yaş mamanın hiçbir besleyiciliği yoktur.
evde yapacağınız yemeği yeme ihtimali de, yapacağınız mamanın ona yeterli olma ihtimali de düşük.
bu durumda beslenmesini değiştirmek hayvana zarar vermek olur.

kum döküyorsa, ona göre mama kullanması lazım.
ve neden kum döktüğünü araştırıp onun önüne geçecek mama kullanmanız lazım.

maması kaliteli olsun, kuru mamadan kastım market mamaları, hatta proplan falan da değil.
n&d tavsiye ederim, mümkünse tahılsız diyeceğim ama şu anda kum döktüğü için veterinerinize danışın yine de.
gerekirse ilk etapta az tahıllı olan çeşitlerinden verebilirsiniz.

edit:
yaş mama yemesin derken, delidir yakalayın'ın dediği gibi arada bir hoşluk olsun ya da mutlu olsun diye verilebilir tabii ama sürekli ve beslenme sürecinin büyük parçası olarak verilmemeli demek istedim.
yanlışlık olmasın.

bir de mesela sevdiği bir yaş mamayı bulundurmak iyi oluyor.
ilaç falan vermek gerektiğinde sevdiğini bildiğiniz bir yaş mamanın içine karıştırabilirsiniz mesela.
o açılardan işe de yarıyor.
0
blatta hiberna
(29.05.20)
kum döktüğü için veterinizin önerdiği, klinik mamalar ile besleyin bir süre. düzeldiğinde, n&d mama'dan da şaşmayın. blatta hiberna 'nın dediği gibi tahılsız veya az tahıllı.

yaş mama ben veriyorum. en azından haftada bir. hangi yaş mamaları denediniz ?
0
delidir yakalayin
(29.05.20)
6 ay içinde veterinerlere 3000 liradan fazla para harcadım. her ay idrar tahlili yaptırıyoruz. sebep yok. kuru mamanın oldukça sağlıksız olduğunu düşünüyorum. biraz araştırırsanız, aklınızda acabalar oluşacaktır. beslenme kaynaklı gelişiyor.
0
🌸ser
(30.05.20)
zaten nd mamadan başka birşey yemedi. sonunda bu oldu.
0
🌸ser
(30.05.20)
🌸ser
(30.05.20)
hayvan kabızken ve kum dökerken n&d vermemeniz gerekir zaten.
özellikle tahılsızını kullanıyorsanız.

veterineri değiştirmeyi düşünseniz daha iyi olabilir.
ya da en azından farklı birine daha götürün.

emin olun sandığınızdan çok daha fazla araştırdım, o belgeseller kimsenin bilmediği şeyler değil.
çiğ beslenmeyi önermeyi ya da başka birçok şeyi ben de biliyorum ama kolay değil ve doğru uygulayabilen, uygulayabilecek olan insan sayısı çok az, yani buradan öyle bir öneride bulunamam.

kabız ve sonra da böbreğinde sorun çıkmış olan hayvana başka türlü müdahale etmek gerekir.
nasıl beslemeniz gerektiğini de veterinerin söylemesi lazım zaten.
benim de kedilerimden birinde megakolon vardı, bağırsaklarının dörtte üçü alındı, ölür dediler, gayet güzel yaşıyor.
çünkü ölür diyenler kabız olan hayvana kabızlık giderici toz verip eve gönderiyordu.
madem o kadar araştırdınız, bunun ev yemeğiyle çözülmeyecek bir şey olduğunu biliyor olmanız lazım.
0
blatta hiberna
(30.05.20)
ne yapmamı öneriyorsunuz. dün iç hastalık uzmanı prof psikolojik dedi. antidepresan verdiği halde, sakinleştirici mama önerdi kuzu gibi hayvana. ne veterinerlere ne mama sektörüne gram güvenim kalmadı. hazır çiğ mama aldım ama yemiyor. oda profesyonel insanlar tarafından hazırlanmış bir mama. mama kaynaklı böbrek rahatsızlığı çok fazla. ürener mama yiyor zaten. hepsi başka bir marka öneriyor. gram düzelme yok. ne yapayım. veterinerlere para saçıp. tahlillere para saçıp aynı işe yaramayan şeylere devam mı? edeyim. zaten sorum kedime nasıl başka bir şey yediririmdi. kedimin et dahil yaş mama dahil kuru mama dışında birşey yememesi size normal mi geliyor? mama sektörünün avkutamısınız? mamaların içinde kullanılan etin nereden geldiği kesinlikle denetlenmiyor. hatta et olup olmadığı bile denetlenmiyor. sadece protein değerlerine bakılıyor. kaynağına bakılmıyor. neyse konum bu değil zaten. bir öneriniz yoksa. insanları yargılamayanız. sizin de başınıza gelirse. siz de her türlü çareyi denersiniz. veteriner hekimlerin her şeyi çözemediği hatta çoğu şeyi çözemediğini deneyimlememişsiniz anlaşılan...6 aydır kumuna gidip ağlayan bir kedi var. al bu mamayı yesin düzelir. öyle bir dünya yok.
0
🌸ser
(30.05.20)
bence siz okuduğunuzu biraz yanlış anlamışsınız.
tam tersine, "ev yemeğiyle çözülecek bir şey olmadığını bilmeniz gerekir" dedim.
bu, "muhakkak kuru mamayla iyileşir" demek değil.
"beslenmesi dışında hayvana tedavi uygulamak ve doğru veterineri bulmak lazım" demek.

ben, "çiğ beslenme önermeyi de biliyorum" yazmışım, "mama sektörünün avukatı mısınız?" yazmışsınız.

diyorum ki, bu hayvana ev yemeği de verseniz iyileşmeyecek.
muhtemelen sorunu kalıtımsal veya genetik.

kuru mamadan başka bir şey yememesi normal.
bebekliğinden beri çiğ beslenseydi, şimdi de kuru mama verdiğinizde mamaya bakıp yemeyecekti.
bu alışkanlıkla ilgili bir şey.

şu anda kum döküyorsa üriner mama yemesi doğru ama sizin sorununuz kuru mamadaki etin nereden geldiğiyle ilgili değil.
kuru mamadan dolayı böbrek hastalığı ve kristal oluşumu ezelden beri, hayvan bakan herkesin bildiği bir şey.

eskiden buradaki en iyi seçenek proplan'dı ama neticede işe yaramaz bir mamaydı, sadece market mamalarından daha iyiydi, onu veriyorduk mecburen.
şu anda n&d gibi, acana gibi kuru mamanın en sağlıklı olabilecek halleri mevcut, o yüzden onları öneriyoruz.

veterinerin profesörü (genelde) sadece cerrahi müdahalede iyi olur.
profesör olmasının önemi yok.
genç ve dünyayı takip eden veterineriniz olacak.
adı olanların bile çoğunda iş yok.

istanbul'daysanız levent'teki ada veteriner'e ya da maltepe'de petmosfer'e götürmenizi tavsiye ederim.
istanbul'da değilseniz başka birini araştıralım.
0
blatta hiberna
(30.05.20)
öneririm öneririm diye diye 6 tane veteriner gezdik. bu şekilde çözülmediği açık. ayrıca zengin değilim. satacak bir şeyimde yok. kaynağı kuru mama ise elbette kuru mama yediği sürece geçmeyecektir.
0
🌸ser
(30.05.20)
üriner mama idararı asitleştirmesi ve düşük magnezyum içermesi dışında diğer mamalardan farklı değil. içinde onu geçirecek bir ilaç yok. daha ok engellemeye dönük. idrar ph ı 6 iken bile kum döküyor. prof iç hastalıkları profsörü idi. hayvanlarda ürolog olmadığına göre konuda en uzman olabilecek kişi idi.
0
🌸ser
(30.05.20)
küçük bir avcı ve etçil bir hayvanın et yememesi bence çok anormal bir durum. kuru mama konusundaki kaygılarımı haklı çıkarıyor. mesele alışması değil bağımlı olması. doğasına aykırı davranması
0
🌸ser
(30.05.20)
duyuruya cevap vermeyi hayvanın iyiliği için sürdürüyorum ama "ne yapabilirim?" diye duyuru açıp söylenen her şeye ters cevap vermenin yapıcı bir tutum olmadığını belirtmek isterim.

madem profesöre o kadar güveniyorsunuz, o zaman sakin hayvana sakinleştirici verin.
ne dememizi bekliyorsunuz?
hayvanın hastalığının kaynağı beslenmenin muhtemelen çok ötesinde, hâlâ kuru mama diyorsunuz.
elbette beslenme çok önemli bir şey ve elbette etkisi vardır, ama bu kadar ilerlemiş bir durum sadece kuru mamayla olamaz.
çünkü veteriner veteriner gezdiğinizi söylüyorsunuz.

üstelik hasta olduktan sonra beslenmesi daha da önemli ama madem bütün sorun bu, çiğ besleseydiniz hayvanı o zaman en başından beri.
çiğ besleme diye bir şey de var ve zaten hayvan için en iyisinin o olduğunu savunuyorum ama maalesef sürdürülebilirliği çok zor.
sürdürürüm diyorsanız yapın.

hayvana daha teşhis koyamamışlar, koyabileceğini bildiğim veterineri öneriyorum, onu da istemiyorsunuz.
hem sakin hayvana sakinleştirici verdi diyorsunuz, hem de "profesör" diye savunuyorsunuz.
deri hassasiyeti olan hayvana soyalı diyet mama yediren veteriner de var ona bakarsanız, o da profesördü.
profesör olması iyi veteriner olduğu anlamına gelmiyor bizim ülkemizde diyorum, "en iyi o bilir" diyorsunuz.
ne yapayım, gelip hayvanı ben mi besleyeyim?

burada kuru mama üretimiyle ilgili video paylaşıp amerika'yı yeniden keşfetmenin anlamı yok, bunlar 10-15 yıl öncesinden kalan şeyler zaten, hepimiz biliyoruz.

hadi ev yemeği yediremediniz, bu hayvan kabızken n&d'nin balkabaklı serisine geçtiniz mi?
neden balkabaklı bir seri var, biliyor musunuz?
konuyla ilgili yurt dışından makale okudunuz mu?
kronik kabızlık diye bir şey olamaz, bunu söyleyen veteriner olmadı mı?
ne tahlili yapıldı, ne çıktı?
başka ne semptomları var?
kaç yaşında?
cinsiyeti ne?
bunları konuşuyor olmamız lazım.

konumuz kuru mama sektörü değil, konumuz hayvanın hastalığı.
bunu en azından şu andaki haliyle tedavi olmadan, sadece beslenme değişikliğiyle düzeltemezsiniz.
düzeltebilecekseniz, o zaman yapın ev yemeğini yedirin, ne diyebilirim ki?
0
blatta hiberna
(30.05.20)
sorum ne yapabilirim değil. öncelikle yapabileceğim herşeyi yaptım. bir de doğal beslenmeyi denemek istiyorum. kedim yemeyi red ediyor. bununla ilgili tecrübe paylaşımı istedim. kedimle ilgili tedavi sürecini tartışmak sorgulatmak değil. zaten açıkladım da her şeye rağmen.
0
🌸ser
(30.05.20)
profosörü savunmuyorum. o bile böyle yaptı diyorum. yani daha kime gideyim. sizin önerinizi dikkate almıyorum değil. zaten 6 aydır. türlü türlü önerilerle türlü türlü yerlere gittim. burası da aynı şekil yönlendirildiğim bir yerdi. bunu sonsuza kadar sürdüremem değil mi? 6 ay zaten uzun bir süre. bunu için ne enerjim ne vaktim ne de param kaldı. kedim de yıprandı. her haftasonu veterinere gitmekten pandemi de hem de. dediğim gibi siden yardım istediğim konu bu değil zaten.... bunu sorgulamanıza gerek yok. ben de bu konuda bir şey ispat etmek zorunda değilim. çiğ beslemeye alıştırmak konusunda yardım istedim. size oturup 6 ayı tek tek anlatıp koşullarımı açıklamam gerekmiyor. bu yardımı istemek için. ya da sizin benim bir yerde hata yaptığımı ispatlamanız da. 6 aylık bir sürecin sonunda geldiğim okta burası. daha fazla uzatmayım. zaten defalarca denediğim ve yıprandığım bir konuda beni srarla ikna etmeye çalışırsanız sinirlenirim evet.
0
🌸ser
(30.05.20)
hayvanın kabılzık süreci bir yıl önceki mevzu zaten nd mama nın bir serisi ile çözmüştük. akabinde bu sorun ortaya çıktı. veterinerler teşhiş koydu. kronik sistit. geçmez dediler. ayyyyy yoruldum.
0
🌸ser
(30.05.20)
gittiğim dışında aradığım veteriner sayısı 20 yi bulmuştur. vetrinerler. bunları kullan geçmeyebilir. sıkı takip. anlamı şu. böbrekleri hasar görene kadar takip. hasar görünce ona göre tedavi. tabi ki doğal beslenmeyi deneyeceğim. yapacak başka birşeyim mi kaldı. sizinkide gitsem vereceği antibiyotik antiseptik mama. bu konuda kullanılan herşeyi kullandık. bir daha mı kullanalım. anlamadım ki anlatıyorum. bana yanı şeyleri yazıp duruyorsunuz.
0
🌸ser
(30.05.20)
(5)

ikea finfördela esnek kesme yüzeyi kullanan var mı?

panamera
Selamlar,Bıçak yüzünden 1-2 seferden sonra kullanılmaz hale gelir diye düşünüyorum ama yorumlarda pek öyle bir durumda şikayet edilmiyor. Kullanan var mı? İyi bir şey mi?https://www.google.com/search?q=ikea+finf%C3%B6rdela&rlz=1C1MSIM_enTR847TR847&oq=ikea+fin&aqs=chrome.0.69i59j0l3j69i57j0j69i60l2.5
Selamlar,
Bıçak yüzünden 1-2 seferden sonra kullanılmaz hale gelir diye düşünüyorum ama yorumlarda pek öyle bir durumda şikayet edilmiyor. Kullanan var mı? İyi bir şey mi?

www.google.com
0
panamera
(28.05.20)
Biz kullanıyoruz evde. Sanırım 1 seneyi geçti, iki şikayetim var. Biri, fazla esnek, yani yıkadıktan sonra hafif kıvrılarak kuruduysa öyle kıvrımlı kalıyor gıcık oluyorum. Biri de, yeni yeni başladı, üst yüzeyinde ufak soyulmalar var. Fakat 15 lira için şahane ürün.
0
kobuzchu kiz
(28.05.20)
Evet çok güzel bence. Sağa sola dökmeden derli toplu aktarıyorsunuz kabın içine.
Sık kullanıyorsanız 1 sene gider, ama kesinlikle değer. Makinede de yıkıyorum ben.
0
megalomaniac
(28.05.20)
harikasınız.
0
🌸panamera
(28.05.20)
Sanırım iş işten geçti ama yine de yazmış olayım. Ben de aşağı yukarı 7-8 aydır kullanıyorum ve öyle deliler gibi bir şeyler kesiyor olmamama rağmen çok çabuk bıçak izleri/çizikler oluştu benimkilerde. O çiziklerde bakteri oluşması durumu olduğundan sulu gıdalar için kullanmayı bıraktım artık sadece kuru gıdalarda (kuruyemiş, çikolata vs) kullanıyorum.

Mümkünse cam kesme tahtası almanızı tavsiye ederim.
0
okuyamıyom ben ya
(28.05.20)
iz olması dışında kıvrılması yüzünden kullanamamıştım ben.
0
blatta hiberna
(28.05.20)
(10)

Netflixçiler

durgunfoton
Arkadaslar netflix sorusu cok soruluyor biliyorum ama ben de sormak istedim,Uye oldum, bir kac film falan izledimBana dizi veya film onerir misiniz?Crown'u falan izledim ama sikildim. Agir seyler degil de basit, eglenceli biseyler. Sherlock en sevdigim dizi muzigini duyunca bile seviniyorum ama ilgi
Arkadaslar netflix sorusu cok soruluyor biliyorum ama ben de sormak istedim,
Uye oldum, bir kac film falan izledim
Bana dizi veya film onerir misiniz?
Crown'u falan izledim ama sikildim.
Agir seyler degil de basit, eglenceli biseyler.
Sherlock en sevdigim dizi muzigini duyunca bile seviniyorum ama ilgiyle izleyecek gucum yok yani.

Tesekkurler.
0
durgunfoton
(27.05.20)
sex education.
çok eğlenceliydi.
0
blatta hiberna
(27.05.20)
Dizi: IT Crowd
Film: The Invisible Guest
0
himmet dayi
(27.05.20)
the good place
good girls
0
in vino veritas
(27.05.20)
Love
0
heritage
(27.05.20)
Brooklyn nine nine
0
elorelia
(27.05.20)
Into the Night.

Evet mantık hataları var. Ben şahsen bir şey izlerken en ufak mantıksızlıkta rahatsız olurum. Ama bu dizi o kadar mantıksızlığa rağmen hiçbir şey düşünmeme izin vermedi. Sürekli bi hareket, aksiyon falan.
İzleyeyim vakit geçsin, kafam dağılsın deniyorsa izlenebilir.
0
anatomik
(27.05.20)
halen izlemediysen, en acil tarafından:
(bkz: love death & robots)
0
late viper
(27.05.20)
B99
Hollywood
The Good Place
0
black holes in the sky
(27.05.20)
lillyhammer
outlander
lucifer.
0
mikahakkinen
(27.05.20)
rick n morty
0
tantunizade murat efendi
(28.05.20)
(9)

Kedim tuvalet kabininden kaka çıkarmaya başladı.

ring of gyges
Kedim (dişi) bir yılın sonunda durduk yere tuvaletten kakasını çıkarmaya ve onunla top gibi oynamaya veya onu bir yerlere saklamaya başladı. Artık dolapların altından şurdan burdan kaka buluyoruz. Tuvaleti kapalı önden girişli bir kabindi ve buna rağmen çıkarıyordu, bu sefer tepeden girişli tuvalet
Kedim (dişi) bir yılın sonunda durduk yere tuvaletten kakasını çıkarmaya ve onunla top gibi oynamaya veya onu bir yerlere saklamaya başladı. Artık dolapların altından şurdan burdan kaka buluyoruz. Tuvaleti kapalı önden girişli bir kabindi ve buna rağmen çıkarıyordu, bu sefer tepeden girişli tuvalet kabini aldık patisiyle ittirerek çıkaramasın diye, bu kez ondan da çıkarıyor. Sanırım kakayı ağzına alıp kakayla birlikte yukarı zıplıyor başka bir ihtimal göremedim. Aşıları tam, tuvaletini düzenli temizliyoruz (temiz tuvalete kaka yapıp onu çıkarıyor) maması gerçekten en kaliteli mamalardan biri, agresif olmayan, sevecen, oyuncu bir kedi (cins değil sokak kedisi) ve evde oyuncaktan bol bir şeyi yok. Fakat bu kaka olayını özellikle yapıyor, bir şey mi anlatmaya çalışıyor ya da bunun özel bir anlamı mı var, bir problemden dolayı mı bunu yapıyor bilen var mı? Bu durum bizi çok zorlamaya başladı.

Ek bilgi 1: Evde bir dişi kedim daha var 3 yaşında (o da sokak kedisi) ve ikisi bir yıldır birlikte yaşıyorlar gayet iyi anlaşıyorlar hiçbir sorunları yok. 3 yaşındaki kedimin böyle bir huyu yok.

Ek bilgi 2: Kaka suçlusu kedinin fotoğrafını koydum.
0
ring of gyges
(26.05.20)
tam da kaka tasiyan tipi var kedide iyi olmus koydugunuz (hakan tasiyan gibi oldu fjdf)

ya hic bilmiyoum psikolojik bir durum var midir ama hemen yaptiginda sulu olmuyor mu kaka? hemen temizlemek isteseniz bile kurege filan bulasiyor. agzinda tasima fikri biraz igrenc geldi.

kollasaniz ve kakaden donerken is ustune basip azcik azarlasaniz? bu hayvanlar anliyor azarlamadan. hatta gazete ile vurmak da can yakmasa da etkili oluyormus. allahim ne kotu bi garibana siddeti konusuyor olmak, ama napalim.
0
yoggi
(26.05.20)
www.seniorcatwellness.com
Çeşitli nedenler ve çözümler öneriyorlar, hangisi geçerlidir bilemedim. Oynamak için çıkarıyorsa kediyle gün içinde daha sık oynayın (sarılmak sevmek dışında, hareketli oyunlar) yorun hayvanı diyor.
0
kobuzchu kiz
(26.05.20)
Catnipli oyuncaklar alıp teker teker verebilirsiniz bence, evde ne kadar oyuncak olsa da bizimkiler yeni gelenle ilgileniyor sadece.
0
hipopotamus
(26.05.20)
Benimki de 6 ay civarında bir süre yaptı. 1 ay kadar sürdü sonra geçti. Belki de dönemseldir. Ne zamandır yapıyor?
0
i ve been mistreated
(26.05.20)
1-kum markasını- miktarını değiştirin,

2-wcleri ayırın (2 tane olsun),

3-wc’nin bulunduğu yeri değiştirin,

4- kediyi değiştirin :)
0
bugisme
(26.05.20)
kum kabı sayısı kedi sayısı+1 olmalı.
üç tane zor olabilir, ama iki kedi için bir tane kum kabı olmamalı.
en azından iki olsun.
illa biri birine, biri diğerine yapmayabilir.
yine ikisini de ortak kullanabilirler, yani ona kendileri karar verir zaten.

bir de, iki kum kabı yan yana olmasın.
mümkünse farklı odalarda olsun.

hatta durumunuz varsa sifonlu, otomatik kum kaplarından alabilirsiniz diyeceğim ama tabii fiyatlar aldı başını gitti, o yüzden diyemiyorum.

bir düzen değişikliği olsun, yani kum kabı ekleyin, oyuncak alın, biraz daha fazla ilgilenin.

bu kedicikle, diğerinden daha çok ilgilenin.
kedilerle ilgili bir şey yapacaksanız önce onunla yapın, diğeri beklesin mesela.
bol bol oyun oynayın.
bazen diğeriyle değil, sadece onunla oynayın.
kediler çok hassas değildir, diğerinin kalbi kırılmaz merak etmeyin.
ama o kendisiyle ilgilenildiğini anlayacaktır.

senior kedilerde davranışlar çok değişebiliyor.
benimki de suya ve çişe takıntı yaptı ve bana olan ilgisi çok yükseldi, yapışık değiliz ama genelde hep benim çevremde, yakınımda uyuyor.
çişini kum kabına yapmak istemiyor artık diğerleriyle, çişi geldiğinde haber veriyor, banyoya girip küvetin giderine yapıyor.
neyse ki tam deliğe denk getirdiği için hijyen açısından da sorun olmuyor, o yüzden ben de çok sesimi çıkartmıyorum.

sanırım normalde sürüden atıldıkları ya da kenarda köşede bırakıldıkları için içgüdüsel olarak bir uzaklaşma, ayrışma oluyor ve o yüzden kendilerini güvenceye almak istiyorlar.
bu davranışlar da onun etkileri muhtemelen.

edit:
ben kediyi nedense senior/yaşlı grubunda olarak değerlendirmişim, meğerse gençmiş. :)
0
blatta hiberna
(26.05.20)
@yoggi Örneğin kakasını yapıyor, iki saat sonra daha biz temizlemeye kalmadan gidip çıkarıyor. Şimdi karantinada evdeyiz, normalde çalışıyorken eve gelince buluyoruz kakaları tabi.
Mesela dün gün içinde deliler gibi oynattım, yani özellikle yorulsun gece uyusun diye, bitap düştü uyudu hakikaten. Sonra sabah benim uykum kaçtı sabah 5 gibi uyandım (malum karantina vs. uyku düzeni mi kaldı) bi baktım bu harıl harıl kazıyor kumda, girmedim banyoya, geri döndüğümde kaka yerdeydi. Kızıyorum kızmaz mıyım, örneğin daha bu sabah kalkınca çok kızdım, yerdeki kakayı göstererek bi ton azar çektim (delilik biliyorum), ama öğleye doğru yine kaka çıkardı tuvaletinden. sayko kedi.

@blatta hiberna Bu kaka manyağını yavruyken bulduğumuzda sokakta, eve getirir getirmez ikinci tuvalet siparişini verdim, iki tuvalet kabini oldu o hafta, ama baktım birini kullanmıyorlar ikisi de aynı kabı kabini kullanıyor, bir ay boyunca bir değişiklik olmayınca ikinci kabini kedisi olan bir arkadaşa hediye ettim. Şu anki üstten girişli tuvalet kabini dev gibi, ferah, sinir bozucu dar değil, normalde bahçede yaşayan iki üç kedi rahat kullanabilsin diye dizayn edilmiş baya büyük, eski önden girişli kapalı kabin de kilerde bekliyor, yıkadım kaldırdım. Sifonlu olanları da defalarca inceledim ama gerçekten inanılmaz pahalı, ama galiba ondan almaya doğru gidiyor gibiyiz. İnan ki çok ilgileniyoruz, hayatımız onlar zaten, bütün planlarımızı, her şeyimizi onlara göre ayarlıyoruz, ne kadar yorgun olursak olalım onlarla oynamadan onların stresini almadan geceyi sonlandırmıyoruz. Küvete çiş çok enteresanmış :) Benim ikisi başta anlaşamadı, ikisi de dişi olduğundan bir rekabet başladı, ama sonra ısındılar birbirlerine, eşit mama, eşit özen gösterirken bu kaka olayları yüzünden bir tanesiyle fazla ilgilenmek durumunda kaldım.

@hipopotamus catnipli oyuncak da var evde :(

@i ve been mistreated iki aydır yapıyor. Üstten girişli kabini alınca bir hafta yapmayı kesti, çünkü patisiyle ittirerek çıkaramadı. Sonra sanırım öğrendi, ağzıyla taşımasından başka bir yol göremiyorum, diğer türlü kakayı cebine koyup kutudan atlaması lazım.

@bugisme :)

@kobuzchu kiz çok teşekkür ederim hemen inceleyeceğim.

Yani komik bir durum gibi geliyor insana ama gerçekten her yerde (sadece kum kabininin dışında önünde değil) minik kurumuş kakalar bulmak çok sinir bozucu :) Bir de ısrarla yapıyor yani bazen yakalıyorum kakayı çıkardıktan 10 sn sonra orada basıyorum onu, parmağımı sallayarak bir güzel azar çekiyorum kakayı gösterip, ama yarım saat sonra yine yapıyor:) Başından beri yapıyor olsa diyeceğim huyu bu, bulduğumda 3 aylıktı ve 10 aydır benimle, yeni çıktı bu huy.

Güzel cevaplar için teşekkürler, bu konuda yeni fikirlere ya da çözüm önerilerine açığım.
0
🌸ring of gyges
(26.05.20)
kumun yapısını ya da kokusunu beğenmiyor olabilir. bu olay başladığında kum değiştirmiş miydiniz? cidden deli bu kediler, kedilerimiz.
0
9kuyruklukedi
(26.05.20)
@9kuyruklukedi kumda bir değişiklik olmadı. Daha doğrusu çok fazla kum değiştirdim yıllar boyu, ta ki f/p açısından ideal olanı bulanakadar. Düşünüyorum da bu kaka çıkarma olayı bu kum değişikliklerine rastlamıyor. Gerçekten deliler ama.
0
🌸ring of gyges
(26.05.20)
(6)

çay makinesi tavsiyesi

etna
günaydınlar herkesedaha çok kettle olarak kullanacağım ama çaydanlık kullanmayacağım için arada bir çay da yapacağım bir makine bakıyorum.sizin kullandığınız ya da bildiğiniz tavsiye edebileceğiniz çay makineleri var mı?fiyat çok önemli değil, işini iyi yapsın yeter.
günaydınlar herkese
daha çok kettle olarak kullanacağım ama çaydanlık kullanmayacağım için arada bir çay da yapacağım bir makine bakıyorum.
sizin kullandığınız ya da bildiğiniz tavsiye edebileceğiniz çay makineleri var mı?
fiyat çok önemli değil, işini iyi yapsın yeter.
0
etna
(26.05.20)
Uc farklinsinbo urunu kullandim hepsinden de memnin kaldim. Sonuncusu 10 yil icinde bozuldu ama omru o kadarmis

Ben sinno oneririm ama alti plastik olmasin, alti metal ustu porselen modellerden tavsiye ederim. Plastik no
0
exlibris
(26.05.20)
www.hepsiburada.com


8 yıldır bosch'un bu modelini kullanıyorum. Bir sorunum olmadı.
0
levpontryagin
(26.05.20)
www.arzum.com.tr

Bizde bundan var, demliği dolapta duruyor, nadiren kullanıyoruz. Kettle kısmının da ayrı kapağı var. Kapakların plastik olması dışında şikayetimiz yok, alt kat çelik üst kat cam. (Bu linkteki tükenmiş gözüküyor ama başka renkleri var sanırım.)
0
kobuzchu kiz
(26.05.20)
ben cam istiyordum, altı da üstü de cam olduğu için fakir shaye aldım.
iki yıldır kullanıyorum, çok memnunum.
0
blatta hiberna
(26.05.20)
Hangisi olursa olsun kesinlikle plastik olmasın. Çelik olsun, cam da olabilir ama kırılma riski var, kapağı plastik olabilir. Bir de sıcak tutma özelliği mutlaka olsun.
0
44
(26.05.20)
evde de işyerinde de bunu kullanıyoruz çok memnunuz.

www.akakce.com
0
dedim ben sana
(27.05.20)
(12)

Tıbbi Gerilim ya da Polisiye Roman Tavsiyesi

Sakinolmamlazim
merhaba soru başlıkta, önerilerinize açığımtess gerritsen çok sevdiğim yazarlardandır.Simon Beckett'ın David Hunter serisini bitirdim.Grange'ın kitaplarını bitirdim.
merhaba soru başlıkta, önerilerinize açığım

tess gerritsen çok sevdiğim yazarlardandır.
Simon Beckett'ın David Hunter serisini bitirdim.
Grange'ın kitaplarını bitirdim.
0
Sakinolmamlazim
(25.05.20)
Henüz okumadım ama Jo Nesbo önerilmişti bana.

okumakiyigelir.com
0
opucuk baligi
(25.05.20)
ahmet ümit'in de tüm kitaplarını okudum. önerdiğiniz için teşekkürler, başka arkadaşlar faydalanır :)
0
🌸Sakinolmamlazim
(25.05.20)
Max chattam in kötü ruh,karanlığın soluğu,kara büyü üçlemesi.

Henning mankellin kurt wallander serisi.

Thomas Harris in kızıl ejder, kuzuların sessizliği, Hannibal, Hannibal doğuyor serisi.
0
deer hunter
(25.05.20)
Jean christophe grange
0
bradshaw
(25.05.20)
(bkz: genç bir doktorun Anıları )

dizisi var kısa kısa bölümlü ama kitabı ayrı bir gerilimdi.
0
masseter
(25.05.20)
robin cook'un her kitabı diyorum.
0
blatta hiberna
(25.05.20)
tıbbi gerilim diyorsanız Paul Carson iyidir.
0
kljgslsdkjsd
(25.05.20)
@masseter aaa çok teşekkürler. dizisini iyi ki izlememişim o halde
0
🌸Sakinolmamlazim
(25.05.20)
Türk polisiyesi okursan Celil Oker’in Remzi Ünal serisi.
0
angelus
(25.05.20)
@angelus bayılırım remzi ünal'a :)
0
🌸Sakinolmamlazim
(25.05.20)
unalub
(25.05.20)
Tess Gerritsen Rizzoli&Maura serisindeki Cerrah’tan başlayıp, Günahkar İkiz Bedenlere kadar bitirirsiniz. Bir süre başka polisiye okuyamayacaksınız zaten :)
0
Semi
(26.05.20)
(15)

hayatın bu adaletsizliği karşısında tutumunuz ne

tuborg yesili
Bunu nasıl aşıyorsunuz? Ben karantinanın da etkisiyle biraz varoluşsal krize girdim.Gerek aile gerek maddi durum olarak kimi insanlara hayat altın tepsiyle gelirken kimine tepsisiz geliyor. Bu durumda tepsisiz gelen istediği kadar çabalasın diğerinin standartlarına ya hiç erişemiyor ya da çok geç ya
Bunu nasıl aşıyorsunuz? Ben karantinanın da etkisiyle biraz varoluşsal krize girdim.
Gerek aile gerek maddi durum olarak kimi insanlara hayat altın tepsiyle gelirken kimine tepsisiz geliyor. Bu durumda tepsisiz gelen istediği kadar çabalasın diğerinin standartlarına ya hiç erişemiyor ya da çok geç yaşta bir kısmına belki erişiyor ama bu büyük fedakarlıklarla.
Bu durumun hazmı var mı?
0
tuborg yesili
(25.05.20)
Normalde bu düşünce tarzı ile yetiştirilmemiz gerekiyor, bunu karantina döneminde yani ancak başımıza gelince kendimizi o dezavantajlı grupta hissedince anlıyoruz maalesef. Ben o tepsisiz sunulan taraftaydım işe girene kadar, ama şimdi altın olmasa da altın karışımı bir tepsim var :) Bu durumun toplumsal olarak hazmı yok bence, bireysel olarak pek mümkün, şükür ki bireysel olarak hazmettiğimi düşünüyorum. Altın tepsi hep olacak, zaten onların normal dünya ile hiç alakaları yok o nedenle tepsisi altın olanları sil at zaten. Bireysel olarak alışkanlıklarımızı değiştirdiğimizde ( ki bu çok zor ama inkansız değil) o zaman anlamış oluyoruz işte tepsisizleri.
0
paramolacak
(25.05.20)
Bence bişeyleri değiştirmek büyük ölçüde kişinin kendi elinde. Doğuda bir köyden çıkıp muthiş kariyer yapıp 5 farklı ülkede yaşayan bir tanıdığım var. Kilit nokta erken yaşlarda işi sıkı tutmak. Erken dönemde farkındalık. 25'e kadar çok verimli bir süreç yaşarsan hayat senin sonrasında.
0
indifferent
(25.05.20)
kapitalizm bahsettiğiniz gelir uçurumunu yarattı.
ama tüm insanlık bazında fakirlik oranı son 200 senede %95'den %10'lara düştü (tam rakamları hatırlamıyorum). yani siz 300 senedeki avrupa krallarından daha yüksek kalitesinde yaşıyorsunuz. daha uzun yaşıyorsunuz. çok çooook daha iyi tıbbi imkanlara ulaşabiliyorsunuz. sadece krallar kadar kolay seks yapamıyorsunuz muhtemelen :)
kapitalizm abd kapitalizmi gibi vahşi değil ama avrupadaki gibi sosyal devlet şeklinde olmalı. hepten sosyalizmi getirirseniz zeki ve çalışkan insanlar motive olup üretmez ve insanlığın ortak yaşam kalitesi ilerlemez.
0
aslindasorunumpsikolojik
(25.05.20)
Hayat herkese eşit davranmıyor. Icerisinde bulunduğun durumu kabullenecek ve iyileştirmek icin elinden geleni yapacak, bu sirada da yasamini ıskalamadan devam ettireceksin.

Huzur ve sagligini koruyacak, gelecegini planlayacaksın.

Keşkelere takılmayacak, eğer boyle olsa şu olurdu gibi hiçbir faydası olmayacak düşüncelerden uzak duracaksın.

Isyerinde bir arkadaşım var. X liradan X tarihte X miktarda bitcoin alsam simdi bunlar bunlar olmustu hipotezleri uzerinden 6 saat aralıksız konuşabilir ama yıllardır hiçbir ise yaramadigi gibi bunları dusunme ve dusuncelerini dokme zamani bosa akip gidiyor. Bunun da farkında degil.


Her zaman bizden çok daha iyileri vardır. Erisilemeyecek hedeflerle ilgilenmemek lazım.
0
pass
(25.05.20)
Hiçbir şey altın tepsisiyle gelmiyor. Kuşaktan kuşağa aktarılan mal mülk için millet ne çileler çekiyor. Festivalde hoplaya zıplaya olmuyor
0
kickboxer
(25.05.20)
Kendi standartlarini sende olmayana gore belirlersen altin tepsin de olsa hazim sorunu yasarsin.
0
dunal
(25.05.20)
yok. düşünecek bir şey de yok. yüzyıllardır böyle bu durum. hırslı biri olmadığım için kafaya takmıyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.05.20)
hiç bir tutumum yok. overrated bir konu
0
dafuq
(25.05.20)
Öncelikle 1,6 Milyar çinli ya da 1,2 milyar hintliden biri olmadığın için şükret :)
2 mirasın var: Birisi finansal diğeri genetik. Genetik olana malesef bişi yapamazsın. Adam atanamamış dexter gibidir. Hiçbir yöntem seni bu adamla yarıştıramaz.
TR'deki %1'lik gelir sahibi ailede doğmuştur. Sıksan taşı yetişemezsin.
Sorgulaman gereken şey sana bu rekabet hissini, kıskanma/haset hissini (ben de kıskanıyorum dibine kadar) yaratan şey nedir? Onu araştır. Seni mutlu edecek şeylerle mi meşgulsün yoksa seni mutlu gösterecek şeylerle mi?
Çok iyi sevişen ama herkesin seni kötü sevişen biri olduğunu düşünmelerini mi istersin yoksa çok kötü sevişen ama herkesin seni iyi sevişen biri olduğunu düşünmelerini mi istersin?
0
rastinon
(25.05.20)
Hayat çok adaletsiz değil.

100 yıl evvelki bir kral veya padişaha göre çok daha sağlıklı, zengin yaşayabiliyoruz. Daha çok partnerimiz daha çok yemeğimiz daha rahat hayatlarımız var.
0
KaraSakall
(25.05.20)
Herkes söylediklerinde işin bir ucunda haklı.
Ben de şunu ilave edeyim, hayat zaten bu. Adil ya da adaletsizlik iyilik kötülük gözetmez.
Bunu insanlar yapıyor. Erken farkındalıkla cesaret ve Bira şansla (gerçekten gördüğüm. Kadarıyla biraz şans yeterli) insan durumunu değiştirebiliyor ancak asıl değişim insanın iç dünyası ile İlgili olmadıkça sıkıntılardan ne yazık. Ki kurtulamıyor.
Bunu şükret evladım diyen Nihat hatiooglu söylemleri gibi algılamayın tabi.
0
kisa
(25.05.20)
yukarıda yazılanların çoğu durumu açıklamış. ulaşılmak istenen durum nedir? tabi ki çevresel faktörler önemli ancak işin çoğu insanın kendisinde bitiyor. maslow'un hiyerarşi piramidini açıp kendinizin nerde olduğuna bakın.
0
mikahakkinen
(25.05.20)
bu hazmedilecek bir şey değil.
başkalarının hayatına bakarak, başkalarıyla rekabet ederek yaşayarak kendimiz olamayız.
her zaman daha iyisi vardır.
çok zengin olursun, yanındaki senden daha mutludur.
çok mutlu olursun, yanındaki senden daha sağlıklıdır.
çok başarılısındır, anan baban görmüyordur.
her şeyin vardır, ama yanındaki senden daha güzeldir, daha beceriklidir, daha zekidir, daha başarılıdır vb.

hayatın altın tepsiyle gelmesi diye bir şey yok.
bu çok yanlış bir düşünce.
şu anda "yaa o kadar param olsun, onların derdini yaşayayım, benim şimdiki derdimin yanında o ne ki?" diyorsunuz belki bazıları için ama işin aslı öyle değil.
hayatta herkes sahip olduğu şeylerin bedelini öder.

para ölçüsü üzerinden konuşuyorsak, murat övüç de, ali koç da kişisel hayatlarında kendilerine göre bedeller ödüyorlar.
ya o noktaya gelene kadar kendilerine göre ödünler veriyor, fedakarlıklar yapıyor, zorluklardan geçiyor, ailevi sorunlar yaşıyorlar ya da sahip oldukları imkanların dayattığı sınırlarla yaşıyorlar, büyük sorumluluklar alıyorlar, beklentileri karşılamaya çalışıyorlar.
yani birileri yatarken üzerlerine bir yerden bir şeyler yağmıyor.
kimsenin hayatı kolay değil.

zaten bizim ülkemizdeki temel sorun da budur.
herkes her şeye sahip olmak ister, ama kimse bedel ödemek istemez.

kendi hayatınıza bakacaksınız, kendi yolunuzda gitmek istediğiniz yeri belirleyeceksiniz.
herkes her şey olamaz ama kendinizi tanıyıp kendi potansiyelinizi maksimize etmek için uğraşacaksınız.
hayat sizin hayatınız, başkaları düşünülerek yaşanmaz.
0
blatta hiberna
(25.05.20)
Hayatın adil olacağı veya olması gerektiği önkabulüyle hareket edince tabii ki bir hazımsızlık oluşuyor doğal olarak ancak hayat neden adil olmalı? Yani eğer adalet olacaksa bir kere dünyaya gelmek istiyor musun istemiyor musun diye sorulurdu önce, "bak kardeşim şartların şu olacak, var mısın yok musun" gibi bir seçme yapılsa bir nebze adaletsizlikten dem vurabilirdim ama fırlatılıp atıldık işte. Hiçbir mantığı yok bana göre.
0
vedatchilipeppers
(25.05.20)
hayatın maddi olarak bir adaletsizlik yarattığını sanmıyorum, herkes tam olarak kendisinin (ve önceki nesillerinin) tercihlerini yaşıyor denebilir. benim hayatla ilgili gördüğüm tek adaletsizlik sağlık ve ömürle ilgili olanlar. sağlık sorunları yaşayan yaşıtlarım mesela çok üzüyor beni.
0
roket adam
(25.05.20)
(2)

Mama yemeyen ıssız yerdeki köpeklere ne verelim?

medre
Eşimin çalıştığı kurum şehrin dışında nerdeyse ıssızda. 3 sokak köpeği binayı ev bellemişler aylar önce. Eşim başlarda salam makarna vs. derken baya uğraştı ama hergün çift vasıta ile işe giderken 3 köpeğe kiloyla yemek götürme işine yetişemedi. (Yeni bebeğimiz de oldu) Temizmama. dan söylediğimiz 1
Eşimin çalıştığı kurum şehrin dışında nerdeyse ıssızda. 3 sokak köpeği binayı ev bellemişler aylar önce. Eşim başlarda salam makarna vs. derken baya uğraştı ama hergün çift vasıta ile işe giderken 3 köpeğe kiloyla yemek götürme işine yetişemedi. (Yeni bebeğimiz de oldu) Temizmama. dan söylediğimiz 15 kiloluk mamaları yemediler. (Ekonomik olarak yetişemiyoruz daha üstlere)

Eşim bir kaç defa para topladı iyi mama için ama pek yanaşmıyor insanlar. Zaten 5 kişi çalışıyor binada. Belediyeyi aradı. Ayda 1 kez 1 kap mama bırakıp gittiler.

3 adet iri sokak köpeğini nasıl doyuracağız? Aç olsalar her türlü yerler diyor insanlar ama yemiyorlar ucuz mamayı. Eşim çok üzülüyor. Ne yapalım, köpekler aç. Biz kedi bilen insanlarız, 3 iri aç sokak köpeği nasıl doyurulur?
0
medre
(23.05.20)
yani kuru mamayı, tavuk suyuna makarnalı falan bir karışıma katabilirsiniz ama zaten kiloyla makarna götürmeye yetişememişler.

aynı fiyat aralığında başka mamalara bakın, elbet yerler.
köpekler pek mama seçmez normalde çünkü ama kötü olmuş.
aldıklarınızı da sokaktan geçerken belli aralıklarla kaldırımlara falan dökün, elbet bir sokak köpeği yer.

mamayı o anda değil, sonra da yemediklerinden emin misiniz peki?
yani bazen sevdikleri insanı görünce mamayla ilgilenmeyebiliyorlar çünkü.
0
blatta hiberna
(23.05.20)
www.gittigidiyor.com
Şunun fiyatı uygun köpekler genelde yiyor bence bir deneseniz olur. Yada tavuk ciğeri haşlayıp makarna ile filan karıştırıp verin diyecem ama onuda taşıması vs zor işte.
0
Topalordek
(23.05.20)
(3)

sokak kedilerini mamalamaca

syozkn
şu karantina dönemlerinde yemeklerden kalanları sokakta gezinen kedilere vermeye başladım. 2-3 tane kedisi var mahallemizin. öyle olduğundan dolayı her kendimi gösterdiğimde "aha bir şey verecek galiba" beklentisiyle önüme gelip dikilmeye başladılar. elimde bir şey olmayınca verecek kendimi kötü hi
şu karantina dönemlerinde yemeklerden kalanları sokakta gezinen kedilere vermeye başladım. 2-3 tane kedisi var mahallemizin. öyle olduğundan dolayı her kendimi gösterdiğimde "aha bir şey verecek galiba" beklentisiyle önüme gelip dikilmeye başladılar. elimde bir şey olmayınca verecek kendimi kötü hissediyorum. öncesinde ne güzel seviyeli bir ilişkimiz vardı hepsiyle.


şimdi sormak istediğim soru şu:

kedi maması diye satılan ne alsam yerler mi bunlar? hani çok masraflı olmasın ama yemedikleri bir şeye de boşa para vermeyeyim kafasındayım. ıslak mamalardan alıp şapır şupur beslenmelerini izlemek keyifli olabilirdi ama büyük bir bütçe gerekiyor ona. daha uygun fiyatlı olan kuru mamalardan bahsediyorum ben.


nedir bu işin oluru? herhangi bir şey al geç aç bu hayvanlar yerler mi oluyor bu tip durumlarda? tavsiye edebileceğiniz geniş bir kedi skalası olan mama vs. var mıdır? bu tip şeylerin uygun ve kaliteli satıldığı bir internet sitesi vs. de olur. değilse hepsiburada vb. sitelerden sipariş vereceğim.


hadi bakalım catpersonlar. bi el atıverin hayrına.
0
syozkn
(23.05.20)
uygun fiyatlı kuru mama olarak genelde micho veriliyor sokak kedilerine.
temizmama.com'dan üreticisinden alabilirsiniz.
aroması zengin olduğundan her kedi sever bunu.

kediler köpekler gibi değil, bazen aç bile olsalar istemedikleri şeyi yemeyebiliyorlar.
0
blatta hiberna
(23.05.20)
marketlerdeki ucuz mamaları kesinlikle yemiyorlar. evet micho ve mito yu yerler. bunlardan daha ucuz olan enjoy var, genelde tüm kedilerin yediği başlangıç maması enjoy dur. internetten 15 kg enjoy mamayı 100 tl civarlarında alabilirsiniz. bir başka seçenek de yakınlardaki bir pet shopa gidip sokak kedileri için mama alacağım diyin. onlar da mito, micho ve enjoy un kiloluk hale getirilmiş açık mamaları olur, ayrıca bunları karıştırarak da mama satıyorlar. 1kg mamayı 10-15 tl ye alıp acil ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
0
surprise
(23.05.20)
Econature yavru kedi maması yiyolar bizim burdakiler diğerlerini yemiyorlar. nerdeyse hepsi denendi hatta alıp alıp döküyorlar ziyan ediyolar yenmiyor
0
yeliz adeley
(24.05.20)
(4)

Kayan uyku düzenini nasıl normale döndürebilirim ?

fezagezgini
Efendim karantina sebebiyle sürekli evde olduğumuzdan, uyku düzenim bu iki ay içinde kaya kaya en son 07:00 yatış 14-16 kalkış oldu. Bunu nasıl normal düzene (01:00 civarı yatış, 09-10 kalkış) döndürebilirim, önerileriniz nelerdir ? galiba en kolayı 30 saat uyumayıp ertesi gün akşam uyumak ama , 30
Efendim karantina sebebiyle sürekli evde olduğumuzdan, uyku düzenim bu iki ay içinde kaya kaya en son 07:00 yatış 14-16 kalkış oldu. Bunu nasıl normal düzene (01:00 civarı yatış, 09-10 kalkış) döndürebilirim, önerileriniz nelerdir ?

galiba en kolayı 30 saat uyumayıp ertesi gün akşam uyumak ama , 30 saat durabilir miyim emin değilim, insanın evde yatası geliyor. 20. saatte uyuya kalırsam daha kötü olabilir :)

bir de arama yaparken okudum. erken uyumak için, içip içip sızmaya çalışmak.

siz ne dersiniz, teşekkürler
0
fezagezgini
(23.05.20)
içmek ve yatmadan birkaç saat önce aır spor yapmak. yemeği yatmadan 1-2 saat önce yemek. ejekülasyon sağlamak. süt içmek de olabilir.
0
diffarentiationation
(23.05.20)
ben normalde işim olmasa da sabah 6.30-7.00'de kalkan bir insanım ama işten dolayı bazen ben de üçlere, dörtlere kadar oturuyorum.
normale döndürmenin en kolay ve pratik yolu 30 saat uyumamak değil, erken kalkıp o günü aktif geçirmek ve yorulmak.
yani 7'de yattınız diyelim, 11'de kalkın.
o gün evde temizlik falan yapın, yemek yapın, biraz hareket edin, yorulun.
akşam erken uykunuz gelir, daha erken yatarsınız.
o şekilde düzene girer.
0
blatta hiberna
(23.05.20)
@blatta

yanlış mı anladım bilmiyorum ama, 7de yatıp 11 de kalkabilsem zaten o gün hiçbir şey yapmasam bile erken uykum gelir. 4 saat uyuyunca kalkamıyorum. zorlayıp kalksamda mal gibi oluyorum bir süre. bir de sürekli evde olunca insan pek açılamıyor. anca spor/ev işi.
0
🌸fezagezgini
(23.05.20)
tamam işte, ben de zorlayıp kalkın, mal gibi olacağınız için de iş yapın, açılın diyorum.
yani 11'de yataktan kalkıp kanepeye yatarsanız olmaz tabii.
biraz iş güç yapın, ayılın ki gün geçsin.
0
blatta hiberna
(23.05.20)
(5)

Yapışmaz tava tavsiyesi

nıç
Döküm aldık her şeyi ama yeni olduğundan yapışmaz özelliği henüz tam oturmadı. o yüzden hem döküm gibi sağlıklı, hem de yapışmaz olarak ne alabiliriz?granitler sağlıklı mı?
Döküm aldık her şeyi ama yeni olduğundan yapışmaz özelliği henüz tam oturmadı. o yüzden hem döküm gibi sağlıklı, hem de yapışmaz olarak ne alabiliriz?
granitler sağlıklı mı?
0
nıç
(20.05.20)
seramik bi tava var bizde mükemmel ötesi. hiç bişey yapışmıyor ve leke bırakmıyor. ne pişirirsen pişir suyla bütün kiri atıyor. efsane bişey. elimde olsa herşeyi seramik alırım.
0
erty_ksk
(20.05.20)
teşekkürler, nedir markası sizdekinin?
0
🌸nıç
(20.05.20)
seramik çok iyi +1
ben granit de kullanıyorum, ondan da çok memnunum.
seramik yine de bir tık daha iyi bence.

edit:
bütçeniz müsaitse zwilling'in dışı çelik, içi seramik olan tavaları çok iyi.
bende şu anda satışta olmayan bir ürün var.
mesela şu tarz bir şey olabilir:
www.hepsiburada.com
0
blatta hiberna
(20.05.20)
@blatta hiberna bu mudur acaba? www.enplus.com.tr
0
🌸nıç
(17.06.20)
evet bu modellerinden bahsediyordum.
0
blatta hiberna
(17.06.20)
(3)

Küçük sineklerden kurtulma

kablelvuku
Balkonda fazla sulama yaptigim saksının biri küçük böcek/sinek doldu. Bunları nasıl yok edebiliriz balkonun her yerine yayılmaya başladılar. https://hizliresim.com/HgGcgn
Balkonda fazla sulama yaptigim saksının biri küçük böcek/sinek doldu. Bunları nasıl yok edebiliriz balkonun her yerine yayılmaya başladılar.

hizliresim.com
0
kablelvuku
(19.05.20)
bunlar için çiçekçilerde satılan bi ilaç var. alıp kullanabilirsiniz. bitkilere zarar vermeden sinekleri kovuyor.
0
erty_ksk
(19.05.20)
www.youtube.com

fazla sulama yapmayın, ondan oluyor.
bir de gece sulamayın, muhakkak gündüz sulayın.
bu linkteki sarımsak kürünü yaptım, bende çok işe yaradı.
kanalda başka bir sürü ilaç ve uygulama da var, elbet biri size yarayacaktır.
0
blatta hiberna
(19.05.20)
Aynı dertten muzdaribim. Dün şunu denedim:

youtu.be

İşe yaradı gibi.
0
photographia
(19.05.20)
(4)

25 gün önce doğum yapan kedinin kızgınlığa girmesi

Fusha
Bugün girdi kızgınlığa, bu kadar sık oluyor muydu yahu bu iş. İlk kızgınlığa girdiğinde masajla geçiştirdik, ikincisinde çiftleşme oldu. Üçüncüsü de bugün. Kızgınlıktan sonra kısırlaştırma mı yapılıyor yoksa şimdi olur mu?
Bugün girdi kızgınlığa, bu kadar sık oluyor muydu yahu bu iş. İlk kızgınlığa girdiğinde masajla geçiştirdik, ikincisinde çiftleşme oldu. Üçüncüsü de bugün.

Kızgınlıktan sonra kısırlaştırma mı yapılıyor yoksa şimdi olur mu?
0
Fusha
(19.05.20)
evet, bu kadar sık olur, tam mevsimi.
kızgınlık geçince kısırlaştırılır normalde.
ama yavrularından ayrılması için iki ay geçmesi lazım, daha erken.
şu anda bir gün bile ayıramazsınız, emziriyor olmalı zaten.
yavrularından ayrılsın, öyle kısırlaştırın.
0
blatta hiberna
(19.05.20)
Enzirmede sıkıntı çıkarır mı kızgınlık? Yavruları emzirdikten bir saat sonra girdi kızgınlığa. Birkaç saat sonra yine emzirmesi lazım.
0
🌸Fusha
(19.05.20)
çıkartmaz, zaten çıkartacak olsa emzirirken kızgınlığa girmezdi.
ama bir veterinerden bilgi almanız daha iyi olur yine de.
0
blatta hiberna
(19.05.20)
Kediyi bahçeye çıkarıyordum, erkek kedilerle bir araya gelmek de kızgınlığa girmesine neden olabiliyormuş. Bir süre çıkarmayacağım bahçeye. Birilerinin başına gelirse benzer bir durum diye yazıyorum buraya. Yeni doğum yapmış kedinizi bir süre bahçeye çıkarmayın :)
0
🌸Fusha
(19.05.20)
(15)

2 ay sonra erken seçim yapılsa oy kullanmaya gidermisiniz ?

aslindasorunumpsikolojik
ben 1,5 aydır evde karantinada olduğum için gitmeme ihtimalim yüksek.oy vermeye gitmeyecek muhalifler yüzünden akp %2 fazla oy alabilir düşünüyorum.
ben 1,5 aydır evde karantinada olduğum için gitmeme ihtimalim yüksek.
oy vermeye gitmeyecek muhalifler yüzünden akp %2 fazla oy alabilir düşünüyorum.
0
aslindasorunumpsikolojik
(19.05.20)
zarfla mühür ellenecek bir tek. eldiveni maskeyi takar giderim. çıkarken de eldiveni çöpe atar dezenfektanımı sıkarım yine. bitti gitti.
0
candide
(19.05.20)
Ülkenin yarısından fazlası dışarıda şu an. Oy kullanmaya bile gitmeyecek kadar abartmayın bu karantina işini.
0
elorelia
(19.05.20)
oh be nihayet duyuruda birisi kral çıplak dedi
sokağa çıkın bakın ülkenin yarısı dışarda ve sayılar azalıyor. artık abartmasak mı daha fazla
0
dafuq
(19.05.20)
İki elim kanda olsa giderim.
0
Fusha
(19.05.20)
İki elim kanda da olsa giderim +1
0
ruhen hastayim ben
(19.05.20)
gerekirse temiz odada giydiğim lab tulumunu giyer giderim ama gider veririm oyumu.
0
superfluid
(19.05.20)
iki elim kanda olsa giderim +1
0
blatta hiberna
(19.05.20)
seyahat yasağı kalkmazsa gidemem, ikamet adresimde değilim çünkü, oy atmak için de seyahat belgesi vb almak için uğraşamam. çünkü gidersem geri gelemem, hastam var burada. o riski alamam.
0
hem şişko hem deli
(19.05.20)
analize bak analize, zizek agliyor su an..
profesyonel yardim almaya ihtiyacin var gibi duruyor cidden.

cevap: giderim
0
hehehe
(19.05.20)
Giderim tabii ki. Erken seçim yapilacagi yok da velhasıl yapıldı; ülkenin yarısı her gün ise gidiyor, çalışıyor zaten; yani disardalar. Ben de karantinadayim da böyle zaruri bir durumda çıkarım her türlü. Hayatimizin sonuna kadar evde kalmayacağız.
0
fraise
(19.05.20)
İki elim kanda olsa giderim artı 1
0
eazy
(19.05.20)
ben de giderim.vicdanım rahat etmez oy vermezsem hem de oy vermeyi seviyorum
0
neoluyokardesimnebutantantana
(19.05.20)
sürekli işe gittim oy kullanmaya da giderim
0
basond
(19.05.20)
bence kronik hastalar haricinde gitmeyecek olan cok cok az kisi olur.
0
baldur2
(19.05.20)
İki elim kanda olmadığı sürece giderim.
0
alfred
(19.05.20)
(3)

Marine edilmis pismemis kirmizi et disarda nekadar bekler?

duyurumvar
Arkadas etleri marinelemis, disarda ( oda sicakliginda ) birakmis. 3 saat oldu dedi. Zeytinyagi kullanmis. Bozulmus olabilir mi?
Arkadas etleri marinelemis, disarda ( oda sicakliginda ) birakmis. 3 saat oldu dedi. Zeytinyagi kullanmis. Bozulmus olabilir mi?
0
duyurumvar
(18.05.20)
Marineyi çiçek yağıyla (ayçiçek veya zeytin) hiç bişey olmaz. Hatta yaşında kadar bile bişey olmaz.
0
etna
(18.05.20)
3 saatte birsey olmaz.
0
cooperr
(18.05.20)
bir şey olmaz.
0
blatta hiberna
(18.05.20)
(12)

Kedime nasıl kilo aldırabilirim?

ananiyimioguz
6 yaşında dişi bir kedim var ve bebekliğinden beri zayıf. Öyle çok çelimsiz değil ama karnı biraz içine göçük sürekli. Bir sağlık problemi de yok. Dişi kedilerin erkeklerin gibi iri bir görünüşü olmuyor biliyorum ama ben biraz karnı şişsin, biraz kilo alsın istiyorum.Mama olarak hep royal canin kull
6 yaşında dişi bir kedim var ve bebekliğinden beri zayıf. Öyle çok çelimsiz değil ama karnı biraz içine göçük sürekli. Bir sağlık problemi de yok. Dişi kedilerin erkeklerin gibi iri bir görünüşü olmuyor biliyorum ama ben biraz karnı şişsin, biraz kilo alsın istiyorum.

Mama olarak hep royal canin kullandım. Mamayı ölçülü vermiyorum. Mama kabı hep dolu, kendisi acıkınca gidip yiyor, pis boğazlığı yok. Ama kilo almıyor.

Sürekli kaka-çiş yapıyor. Kıvamlarında sorun yok Bağırsakları düzgün çalışıyor.

Maması tahıllı bir mama olduğu için acaba proteinli mama mı denesem dedim ama kaç kilo alıp da denersem farkı görebilirim bilemedim.

Proteini yüksek tahıl içermeyen mamaların kilosu 70tl üstü olmuş. Onun yerine direkt balık tavuk falan alsam daha mı iyi olur acaba?

Çok fena yemek seçiyor. Küçüklüğünden beri yaş mama sevmez. Peynir ve zeytin dışında pek ev yiyeceği yemiyor. Arada balık ve tavuk veriyoruz ama bazen yiyor bazen yemiyor. Farklı mama deneyince de pek alıştıramadık gerçi. Karıştırsam bile aralarından ince ince eski mamasını ayıklayıp yiyor, yenisine dokunmuyor. Yiyecek konusunda aşırı seçici ve inatçı.

Ben bu hayvana nasıl kilo aldırtacağım :) Protein diye yumurta haşlayıp verdim bugün, yemedi. Artık balık testlerine geçeyim diyorum..
0
ananiyimioguz
(17.05.20)
O yapısal olarak öyle. Bizim kedilerimizden biri de incecik hafifcecik. Üstelik erkek. Dişi kedimiz de hafifti ama biraz strese girince kilo aldı. Üçüncü kedimiz kilolu dombili biraz. Hepsi aynı stresi aynı anda aynı süre boyunca yaşadılar (eve misafir kedi geldi) hepsi kendi yapısına göre tepki verdi. İncecik kedimiz hiç kilo almadı. Dişimiz azcık kilo aldı. Dombilimiz azcık zayıfladı. İlginçler yani. Sağlık sorunu yoksa hiç elleme derim.
0
muhayyer divan
(17.05.20)
Yaş mama sevmez demişsiniz, schesir denediniz mi? Benimki de hepsini sevmiyor ama sevdiği bir yaş mama bulunca onu hep yiyor. Kuru mamada denemediyseniz proplanın balıklı kısır mama çeşitlerinden ya da nd düşük tahıllı kısır mamasını deneyebilirsiniz. Balık tavuk haşlamayla ilgili emin olamadım, bizimkine ne yapsak yediremedik o şekilde. Bir de kendiniz yemek yapacaksanız bir yandan kuru mama vermeye devam edin, yoksa taurin yetersizliği çok riskli kediler için. Bir de barf diyette iç organ kemik vs de yemeleri gerekiyor, bunları yiyebilmesi için çiğ olması lazım vitamin mineral eklemek falan zor iş. Takviye olarak verin tavuğu balığı yiyorsa.
0
slow like honey
(17.05.20)
Kedi sağlıklı, çelimsiz değil, sapasağlam. Niye kilo aldırmak istiyorsunuz?

Kısır mı bu arada? Kısılaştırınca kilo alıyorlar genellikle.
0
kobuzchu kiz
(17.05.20)
once veterinere goturun. normalse keyfi davranmayin. fazla kilo once karaciger yaglanmasi sonra bagisiklik sistemi ve kalp hastaliklari demek.
0
ich bin stumme
(17.05.20)
Kısır değil, arada kızgınlığa girip susuyor zaten alıştık, kısırlaştırmak istemedik.
Evet sağlıklı olduğuna şüphe yok da sadece görüntü olarak zayıf olması bizi biraz üzüyor bakınca psikolojik olarak :) Tamam obez de olmasın ama biraz daha toplu durursa daha iyi hissedeceğiz. Zayıf ve sağlıklı veya obez ve sağlıksız değil de orta kiloda ve sağlıklı olsun bizce yani.

Dışarı çıkmadığımız için veterinere götürüp danışamadım ama acelesi yok, bir ara onun denetiminde ilerleriz olmadı.
0
🌸ananiyimioguz
(18.05.20)
şu aşırı çirkin fotoşoklarını yaptığın beyaz kedi o senin miydi ya? deri ceketli ve beyaz ceketli 2 fotosu vardı sanki?

bazı kediler öyle valla benimki de günde 6-80 gram arası mama yiyor hala 4 külo deli gibi hareketli belki ondandır? kaka çiş konusunda da kız arkadaşımın 6 küloluk kedi azmanı günde 1 defa azıcık sıçıyor benim kız günde 3 posta.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.05.20)
kısırlaştırılmayan hayvanlar stres yaşıyor her döngüde, beslenme düzeni bozuluyor, iştah az oluyor. kanser, rahim iltihabı gibi hastalıklar için de koruyucu kısırlaştırma, hatta tamamen önlüyor mesela rahim iltihabını. bunlar öyle milyonda bir hastalıklar da değil.
bence önce kısırlaştırın.
0
not dark yet
(18.05.20)
@proletarier aller lander vereinigt euch, ahah yok hayır o kim bilmiyorum

@not dark yet, hmm olabilir. Erkek kedide kolay da, dişi için operasyon biraz daha zorlu olduğundan hiç yeltenmedim ama güzel bir yer bulursam kısırlaştırabilirim.

A bu arada şimdi hatırladım, veteriner en son, bu yaşa kadar kısırlaştırmadıysan biraz daha bekle zaten menopoza girer demişti.
0
🌸ananiyimioguz
(18.05.20)
size bunu bir veteriner mi söyledi? kediler menopoza girmez. şaka yapmıştır diye düşünmek istiyorum.
0
not dark yet
(18.05.20)
not dark yet +1
tahıllı mamayla kilo alsa da verse de beslemeyin, böbreklerine yazık.

tahılsız n&d'nin kilosu da 70 lira değil, 50 civarı.
acana daha pahalı, onu vermek zorunda değilsiniz.
n&d fazlasıyla kaliteli.

yaş mama yemesin zaten, kısırlaştırıp kuru mamasını değiştirin.
kilo alabilir de, almayabilir de ama genel sağlığı için gerekli bunlar.
0
blatta hiberna
(18.05.20)
@not dark yet, gerçekten mi :/ Veterinerdeyken kasada duran önlüklü kişi söylemişti. Belki de değildir, bilemedim.

@blatta hiberna, n&d bakmıştım zaten ama tekrar bakayım. Kurlardaki yükseliş yüzünden çok fena arttı mama fiyatları ya
0
🌸ananiyimioguz
(18.05.20)
paketli halde almak zorunda değilsiniz.
iyi bir petshop bulun, çoğu n&d tahılsız portakallı balıklı ve kuzu etli narlıyı bir kiloluk paketler halinde satıyor artık.
daha ekonomik olabiliyor ya da bir kerede 200-300 vermek yerine, bir kilo alabiliyorsunuz.

ambalajlı bir buçuk kiloluk almak aşırı pahalıya geliyor.
5 kiloluk ya da daha fazla almak da tek kedi için pek mantıklı değil zaten.
onlar 5-10 kiloluk açıp kilo kilo paketledikleri için daha rahat oluyor.
0
blatta hiberna
(18.05.20)
(17)

Siz Olsanız Ne Düşünürsünüz - Tüp Mide Ameliyatı

muhayyer divan
Selam ahaliBen şu an 117 kiloyum. Çok çeşitli sebeplerle kilo aldım ve yine çok çeşitli sebeplerle hiçbir şekilde veremiyorum. Daha önce 2-3 defa tüp mide ameliyatı için tanıdığımız olan bir cerraha başvurmuştum fakat her birinden kaçmıştım. Birinde beni başka birine yönlendirdi ve baktım ki o bana
Selam ahali

Ben şu an 117 kiloyum. Çok çeşitli sebeplerle kilo aldım ve yine çok çeşitli sebeplerle hiçbir şekilde veremiyorum.

Daha önce 2-3 defa tüp mide ameliyatı için tanıdığımız olan bir cerraha başvurmuştum fakat her birinden kaçmıştım. Birinde beni başka birine yönlendirdi ve baktım ki o bana antrikot muamelesi yapacak onun için kaçtım, birinde hastaneye gidip tahlillere başlamama bir engel çıktı ben de üstüne gitmedim vs.

En son mart ayının başında aynı doktora başvurmuştum ve çok da uygun imkanlar sunmuştu bana. Gittim tahlillerimi de yaptırdım, martın 9'uydu sanırım tahlil sonuçlarımı aldım gayet temiz çıktı, son işlemler derken martın 11'inden itibaren salgın sebebiyle evlere kapandık. Doktorum "2-3 hafta sonra şu mevzu biraz rahatlayınca yaparız ameliyatını" dedi ama gün bugün oldu tabii.

Şimdi siz olsanız bu olayı nasıl okursunuz? Ben "doğa benim ameliyat olmamı kesinlikle istemiyor" şeklinde okuyorum ama acaba farklı bir bakış açısı olur mu merak ediyorum. Çünkü kilo veremiyorum ve her kış biraz daha kilo alıyorum, böyle böyle yaşlılığı filan göremicem herhalde.

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
muhayyer divan
(17.05.20)
Evet ergenlik başladığından itibaren kiloluyum ve hormonal sorunlarım var. Hiçbiri bitmedi hiçbir şekilde. Onun için yaş 40'ı bulmadan biraz da hayatımı yaşamak istedim ama... Teşekkür ederim @the cat in the that
0
🌸muhayyer divan
(17.05.20)
kardeşim 1.70 boy ve 150 kiloydu çocukluğundan beri de kiloluydu. uzun süre hazırlık süreci geçirdi diyet doktor kontrolleri psikolog onayı ancak sonrasında ameliyat olabildi .şimdi gayet iyi durumda yediğine çok dikkat ediyor. eğer kafanda bir şeyleri değiştirmezsen o çileyi çeker eski hala tekrar dönersin. 117 çok ağır bir kilo deği. eğer yeme nedeniyle alıyorsan kiloyu yemeyi kesemiyorsan ameliyattan sonra ilk tökezlediğinde yemeye başlarsın.
0
tantunizade murat efendi
(17.05.20)
@tantunizade murat efendi

Yeme sebebiyle almış değilim. İlk ergenlik başladı, kilo alma başladı doğal olarak ama şişmanlık haline dönüştüğünde pkos olduğum anlaşılmadı, bol bol hormon tedavileri gördüm, bol bol antidepresan içtim yan etkilerden dolayı. Ayaklarımdaki taban çökmesi dedikleri ama sonradan düz tabanlığa dönüşen problemden dolayı spor yapamadım. Okurken şehir değiştirdim memuriyette başka şehre gittim çok borçlar ödedim vs. Yani vücut dengelerimle çok fazla oynandı ve diyabet vs çıktı bunların ittirip kaktırmasıyla. Hastalık sahibi oldum. Kistleri aldıramıyorsam mideyi aldırayım diyorum çünkü keşke beynimi aldırabilsem aslında :))
0
🌸muhayyer divan
(17.05.20)
1 gün dahi beklemezdim.hemen olun kurtulun
0
Neyazayım
(17.05.20)
6 ay önce ameliyat olmuş birisi olarak evet ameliyat kolay ama asıl mesela sonrası zaten. kendinizi hazırlayıp öyle ameliyat olun. bir anda çok şey değişecek bunları bilin. ameliyat olmuş kişilerin tecrübelerini okuyun. yoksa en zoru psikolojisi zaten. hee ben hiç pişman değilim keşke 1-2 sene önce olsaydım diyorum ama herşeyin hayırlısı tabi. bir de doktorunuzu iyi araştırın internette. isterseniz size kendi doktorumu öneririm.
0
carpenic
(17.05.20)
@carpenic

Psikolojik olarak problem yaşayacağımı pek sanmıyorum, hatta kendimi hazırlama sürecine başlamıştım bu tahlilleri vs'yi doktorla konuşurken. Hâlâ da kendimi spora ve düzenli uykuya hazır tutmaya çalışıyorum. Fakat işte sanırım benim asıl problemim evdeki asla değiştiremediğim yeme düzeni. Annemin ciğerlerinde sıkıntı olmasa asıl onu ameliyat ettiricem ama çok sıkıntısı var. Ve asla değişmiyor onun alışkanlıkları. Neyse. Teşekkür ederim.
0
🌸muhayyer divan
(17.05.20)
yerinizde olsam bir saniye düşünmeden olurdum ameliyatı. riskleri zaten değerlendirilmiştir. bence vakit kaybetmeden olun, bir sene sonra bir duyuru daha açarsınız hepimiz mutlu oluruz.
0
anarsika
(17.05.20)
@anarsika

Çok teşekkür ederim. Teşebbüse geçmek için galiba şu salgın meselesinin biraz daha sakinleşmesini beklemek lazım.
0
🌸muhayyer divan
(17.05.20)
olmadığın her gün için pişman olacaksın. olduktan sonra da yeni bir hayata başlayacaksın.
0
bugisme
(17.05.20)
fazla kilo yüzünden oluşacak hastalıkları düşününce sarkma falan risk olarak kalmıyor. öyle ben zaten 1 ay sıvı içsem verirdim bu kiloları demekle olmuyor. haydi ameliyatsız denesin birisi sadece sıvı içmeyi. midenin küçülmesi ordaki açlık hormonunu salgılayan parçayı almaları falan hiç önemli konular değil gibi konuşmayın yav bilip bilmeden. zaten ameliyat olan herkese boğazını tutsan zaten verenler bi bitmiyor maalesef her şey sizin pencerenizden gözüken gibi değil.
0
carpenic
(18.05.20)
arkadaş size ameliyatla ilgili bir şey sormamış ki sadece ertelenen ameliyatı hakkında bu bir mesaj mı falan diyor? ameliyat olmadan nasıl bir tecrübeniz var anlamış da değilim. neymiş arkadaşlarınızın sarkması olmuş falan. herkesin söylediği şeylerden farklı bir şey söyleseniz neyse de bilmiş bilmiş konuşmuşsunuz ona celallendim!
0
carpenic
(18.05.20)
toplumda firsati olunca kosa kosa burun estetigi olanlar, orasini burasini yaptiranlar sakin tup mide yaptirma cok fena olacaksin derler. bahaneleri de verdigin kilolari geri alacak olusun, vucudunun sarkmasi falan. senin vucudunun ne kadar sarktigi ya da geri alip almayacak olman cok umurlarindaymis gibi. sismanlar zayiflamasin istiyorlar ve acayip bir mucadele veriyorlar. yalnizca seni cok dusundukleri icin ha, baska nedeni yok. aman sarkmis bedenini gorup mutsuz olursun falan, hic degmez.

her ameliyat bir risktir. yolunda gitmeyecek durumlar olabilir, sonrasinda komplikasyonlar olusabilir. tek dusunmen gereken bu. saglikli gunler dilerim.
0
anais
(18.05.20)
@anais, teşekkür ederim.

@zeyna, aslında duyuruyu yazarken belirtmiştim, çok çeşitli sebeplerden dolayı kiloyu veremiyorum diye. Onun için ameliyat seçeneğine önem verir oldum. Korksam da yaptırasım var. Eğer doğru düzgün diyet yapabilseydim başarı sağlardım ama diyet yapamıyorum, yoksa ben de düşündüm, ameliyat olmak şart değil ilk 1 ay sıvıyla besleneyim dedim ama @carpenic'in dediği gibi, kazın ayağı öyle değil işte. O iş öyle olmuyor. Yine de irademe olan inancın için teşekkürler.

@carpenic, aslında midemizde sorun yokken mideyi kestirmek zeyna'ya zararlı geldiği için öyle söyledi, koruma içgüdüsü. Hepimiz için aynı hissi duyduğundan eminim. Sağ ol katkıların için.
0
🌸muhayyer divan
(18.05.20)
Boyun kaç cm ? Bence bu kilolarda fazla değil uzman destekleriyle kilo vermen kolay sadece biraz bir yerlerini kaldırıp psikolojini güçlü tutucaksın bana kalırsa sen ameliyatı kısa yol olarak görüyorsun.Verilmeyecek kilo yoktur.Metabolizma ya da hormonal rahatsızlıkların olsa bile kalori eksikle kilo verirsin yüzde 99.Sağlık sorunların olsa bile uzmanlara danışırsın.
0
shredd
(18.05.20)
Riskli bir operasyondur diye biliyorum.
0
dunal
(18.05.20)
117 kilo bence çok değil.
iyi bir endokrinolog yardımıyla kilo verebilirsin ama yaşın da önemli tabii.

3-4 ay önce, 45 yaşında yakın bir arkadaşım oldu bu ameliyatı.
35 kilo verdi, ama çok sıkıntı çekiyor, sürekli hasta.
ameliyat sonrası ufak bir komplikasyonu oldu, eve çıktıktan sonra uzun süre çalışamadı ve yatak döşek yattı (aslında doğal, çünkü vücut bir değişim sürecine giriyor tabii), şu anda da birden kilo vermenin etkisiyle depresyona girdi, antidepresana başladı.
bir de dumping sendromu oluştu, bazen yemek yedikten sonra fenalaşıyor.

başka bir yakınım da sonrasında spor falan yapmadığı için pek de fazla bir kilo veremedi açıkçası.
şu anda obez değil, ama şişman.

hiç doğum yapmadıysan ve yapmayı düşünüyorsan onun için etkilerini de bir araştır iyice.
bazı ameliyat türlerinde hamile kalmak için beş yıl kadar beklemek gerektiğini okumuştum ama çok da bilemedim şimdi.
belki tüp mide değildir, kelepçe falan için okumuş da olabilirim.

son yıllarda çok normalleşti ama basit ve "hemen yaptır" denilecek ameliyatlar değil bunlar.
vücudunun tüm dengesini ve düzenini kalıcı olarak değiştiriyor.
üstelik riskli ve komplikasyona çok açık.
yani ameliyatlı da, ameliyatsız da zor bir süreç.
eğer gençsen canını dişine takıp verebilirsin bence ama seçim meselesi.

bana kalırsa, emin olduğunda "yaşasın ameliyat oluyorum" diye hoplaya zıplaya hastaneye gidersin.
yani kafanda soru işareti varsa, "olsam mı, olmasam mı?" diye düşünürken ameliyat yaptırmak doğru olmayabilir.
0
blatta hiberna
(18.05.20)
benim aklıma hiç öyle bakış açısı gelmezdi. saf olduğumdan. iyi niyetle dediğini düşüyorum şimdi. komşum daha yeni yaptırdı. düzenli spora gidiyor dışarıda dışarıya çıkıyor yani. belki doktor bu zamanlarda sorun olur diye düşünmüştür.

Mantıklı düşünecek olursam, dediğin şey yine aklıma gelmezdi, fakat neden uzatıyoruz corona ile ilgisi ne diye sorardım. Tatmim edici cevap alırsam ne güzel alamazsam başka doktora giderdim.
0
hitsumo
(18.06.20)
(4)

Kedi için mama

Lusid*
1.5 yasinda british kedim var, ilk defa bu kadar çok tüy döktüğünü gördüm, normalde royal canin mama alıyordum ama birkaç aydır temizmamadaki mamadan aldım onu yedi. Tekrar düzgün bir mama alacağım royal canin hills proplan hangisini tavsiye edersiniz? Kedi kısır bir de erkek, mevsimsel bir durum ol
1.5 yasinda british kedim var, ilk defa bu kadar çok tüy döktüğünü gördüm, normalde royal canin mama alıyordum ama birkaç aydır temizmamadaki mamadan aldım onu yedi. Tekrar düzgün bir mama alacağım royal canin hills proplan hangisini tavsiye edersiniz?

Kedi kısır bir de erkek, mevsimsel bir durum olabilir mi mama dışında?
0
Lusid*
(17.05.20)
Kedi ile yaşamaya başladığımdan beri hep N&D mama verdim. Şu anda N&D nin kısırlaştırılmış kediler için olan Tavuklu-Narlı Tahılsız mamasını alıyorum.
0
neskafefincanindaturkkahvesi
(17.05.20)
orijen, acana, N&D bunlar iyi mamalar
0
rahmi pinkfloydoglu
(17.05.20)
Tavuklu veya hindili almayin yazin cok dokerler, daha cok balikli filan almaniz lazim
0
bradshaw
(17.05.20)
n&d'nin tercihen tahılsız ya da az tahıllı mamalarından herhangi biri olur.
kısır olduğu için kısır maması vermek zorunda değilsiniz, içeriği daha önemli.

yaz aylarında tavuk, ördek, bıldırcın vb. kaşıntı ya da alerji yapabiliyor.
balıklı portakallısı var mesela, o uygun olabilir.
n&d verince zaten normaldekinden de az döker tüy.
yaz geldiği için dökülme çoğalmıştır, ama mamanın etkisi çok daha fazla.
kalitesiz mama vermeyin, böbrek sağlığı çok önemli.

proplan, royal canin, hills gibi markaların da özel tıbbi mamaları dışında çok alınır bir yanı kalmadı artık.
zaten içerikleri de sodyum ve tahıl dolu, gerek yok.
0
blatta hiberna
(17.05.20)
(5)

Kedi malzemeleri, aksesuarları hangi siteden alıyorsunuz?

allahkitapwesli
Mama kapları, kum, çanta, tarak, oyuncaklar kedi için gerekli olan akla gelebilecek her şey. Hepsiburada, n11 vs. değilde sadece bu ürünleri satan bir yer olursa daha iyi olur. Çünkü bilmediğim, görmediğim yeni şeylere de bakabileyim.
Mama kapları, kum, çanta, tarak, oyuncaklar kedi için gerekli olan akla gelebilecek her şey. Hepsiburada, n11 vs. değilde sadece bu ürünleri satan bir yer olursa daha iyi olur.

Çünkü bilmediğim, görmediğim yeni şeylere de bakabileyim.
0
allahkitapwesli
(17.05.20)
petlebi kullanmaya başladım. zamanında teslim aldım. sorunsuz.
0
hippokondriyak
(17.05.20)
ben uzun süredir petburada'dan alıyorum. memnunum, herhangi bir sorun yaşamadım. ürün çeşitliliği açısından en iyisi burasıdır sanırım. çoğu petshop sitesinden de uygun fiyatları. ama markamama'ya baktım bugün bu ay aldığım her şey orada da mevcuttu ve bir tık daha ucuzdu. gelecek ay orayı deneyeceğim sanırım.
0
slow like honey
(17.05.20)
hepsiburada ve n11 falan da kullanıyorum.
ama petmekan ve petburada'dan düzenli aldığım şeyler var.
kum için temizmama.
0
blatta hiberna
(17.05.20)
mama için markamama ve n11 bazen kupon indirimiyle güzel olabiliyor.. ama aksesuar için araştırırım ihtiyacım olduğunda. görmediğim yeni aksesuarlar çıkmış mı diye bir arayışım olmadı. temel ihtiyaçlarla idare ediyorlar, bir de kedi dediğimiz şey öyle yönlendirmeyle "bu yatakta yat, bununla oyuna" falan şeklinde çalışmadığı için gereksiz geliyor.
tabii görüp ne tatlı keşke alsam oynasalar falan dediğim şeyler de oluyor ama daha önce attıkları kazıkları hatırlayıp almıyorum.
0
not dark yet
(17.05.20)
Kum ve mama: pet burada. Kum reflex sari kutu kullaniyoruz. Koku problemini en aza indirdi.
Canta: en son ferplast atlas 20 modelini aldik. Genis ve saglam. N11 kullandik.
Mama kabi: ikea’nin plastik kaplarindan aldik. Ayrica bir kac tane de cesitli petshoplardan alinmis porselenlerimiz var.
Tirmalama: ikea cirtcirtli modeli aldik.
Yatak: nerede ucuz bulursam. Yumusak tercih ediyorlar yatak icin o yuzden nerede pofidik bulursam.
Kum kabi: hepsi burada. 2 kedimiz var biri baya iri. O yuzden en buyugunu bulunca aldik.
0
65 derece
(17.05.20)
(9)

Klozet temizligi

speedy
Resimdeki gibi bir durum mevcut. Bu sifon cekilmis hali:) Yuzey olsa silinir, ovalanir da, tam ic bolge. Viledanin birini feda edip mi deneyeyim? Inatci lekeler var, nasil yok ederim, var mi mucizevi bir sey? https://r.resimlink.com/I3N3d.jpg
Resimdeki gibi bir durum mevcut. Bu sifon cekilmis hali:) Yuzey olsa silinir, ovalanir da, tam ic bolge. Viledanin birini feda edip mi deneyeyim? Inatci lekeler var, nasil yok ederim, var mi mucizevi bir sey?

r.resimlink.com
0
speedy
(16.05.20)
bolca çamaşır suyu döküp biraz bekle. 10-15dk. sonra tuvalet fırçasıyla sertçe giriş.
0
MtKrt
(16.05.20)
çamaşır suyu sökmez, kireç gibi duruyor. tuz ruhu alıp dök.

yalnız çok fena buharlaşır buharını solumaman lazım, bi süre öyle kalsın sonra su dök üstüne.

bimde kireç sökücü var, o da işe yarar.

sonra çamaşır suyu dökersin.
0
hem şişko hem deli
(16.05.20)
sıcak su ve kireç sökücüyle dal. sonra bıçak ya da keskiyle kazı
0
somon sosu
(16.05.20)
bildiğimiz kola işe yarayabilir belki.
0
benim de soyleyeceklerim var
(16.05.20)
Tuz ruhu dokup bekletin hepsi cikar. Tuz ruhunu dokerken kesinlikle solumayin.
0
boyalı kuş
(16.05.20)
muhtemelen daha önce de tuz ruhu döküldüğü için klozetin cilası gitmiş.
dolayısıyla o cilasız olan kısımda biriken kireç de böyle oluyor, çıkmıyor genelde.
sabaha kadar kireç çözücü bekletin, sonra tuvalet fırçasıyla ovun.
en azından bir kısmı çıkacaktır.
iğrenmez de elinizi kalın bir temizlik eldiveniyle oraya sokabilirseniz, bulaşık teli ve çamaşır suyu ikilisi de iş görebilir.
0
blatta hiberna
(17.05.20)
rossmanlarda domol marka temizlik malzemeleri var, ben klozeti köpügü ile temizliyorum cok iyi iş cikariyor.
0
proteus
(17.05.20)
Tuz ruhu. Ama kullanırken çoook dikkatli olun, solumayın. Bence çok korkunç bir şey.
0
legolasin son oku
(17.05.20)
Tuz ruhundan once karbonat deneyin.
Baya karbonati ustune dokup en az 1 gece (ama bence ne kadar uuzn olursa o kadar iyi) bekletin, sonra tuvalet fircasiyla temizleyin. Hem karbonat zararli degil oyle dogaya.
Ise yaramazsa tuz ruhu denersiniz.
0
kuehles blondes
(17.05.20)
(5)

Sözlüğün bahçe işlerinden anlayanlarına <3

chihirovekohaku
20-30 m2'lik bir terasımız var. Biraz sebze fidesi ve güzel kokulu bolca çiçeğimiz olsun istiyoruz. Terasta yetiştirmelik ne almamızı önerirsiniz? 80 litrelik toprak alacağız. Sıvı gübre vs alalım mı?? Şimdiden teşekkürleer :)
20-30 m2'lik bir terasımız var. Biraz sebze fidesi ve güzel kokulu bolca çiçeğimiz olsun istiyoruz.

Terasta yetiştirmelik ne almamızı önerirsiniz?

80 litrelik toprak alacağız. Sıvı gübre vs alalım mı??

Şimdiden teşekkürleer :)
0
chihirovekohaku
(16.05.20)
sardunyanın çiçeksi bir kokusu yok daha çok otsu bir koku, hele sulayınca. şu an sardunyaların tam mevsimi çiçekli ve bakımı çok kolay, susuzluğa bakımsızlığa dayanıklı, kendini hemen toparlar, başlangıç için iyi olur
0
freebird5406_2
(16.05.20)
sardunya dayanıklı ve mevsiminde olduğu için tercih edilebilir.
bakımı kolaydır.

yarı gölgeye ve duvar diplerine ortanca. (boduru var, o terasa daha iyi olabilir)
çok güneşli bir bölge varsa begonvil.
hafif esinti elbet oluyordur, petunya ve cam güzeli.
güzel koku için gardenya.
saydıklarımın hepsinin mevsimi şu anda.

sıvı gübre de olur, solucan gübresi de çok iyi geliyor çiçeklere.
0
blatta hiberna
(16.05.20)
Gübre de isirgan otu gübresi ve kahve artigi tavsiye ederim. En ucuz hatta bedavaya toprağınızı beslersiniz.
0
buf-e kür
(16.05.20)
en önemli şeyi yazmamissiniz: rakım ve konum.
0
tabudeviren
(16.05.20)
@tabudeviren, İstanbul.

Haritatr.com'a göre rakım 21 m.
0
🌸chihirovekohaku
(16.05.20)
(14)

anneniz babaniz nasil evlenmis ve simdiki durumlari

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
birbirleriyle sevgili olduktan sonra mi, gorucu usulu tanisip bir iki gorusmeden sonra mi, uzaktan akrabalik iliskileriyle kucuk yerlerde hemen birbirleriyle evlendirilmeleri ile mi? nasil evlenmisler ve sizce evlilik nasil gidiyor / gitti? geriye donup baktiklarinda birbirlerini bir hata olarak gor
birbirleriyle sevgili olduktan sonra mi, gorucu usulu tanisip bir iki gorusmeden sonra mi, uzaktan akrabalik iliskileriyle kucuk yerlerde hemen birbirleriyle evlendirilmeleri ile mi? nasil evlenmisler ve sizce evlilik nasil gidiyor / gitti? geriye donup baktiklarinda birbirlerini bir hata olarak goruyorlar midir? ya da belli etmeseler de birbirleriyle olmadan yapamazlar mi? ya da cok guzel bir iliskileri mi var? evet, buyrun sohbete.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(15.05.20)
sevgililermis 4 yil nisanlilik sonrasi da evlenmisler. hep didisirler ama oyle kavga gurultu gibi degil sitcom tadinda genelde :) gecenlerde annem bi keresinde 1 haftaligina anneannemin yanina gitmis babam evde tek kalmis. annemi arayip ne zaman geliyosun artik kör oldum eve dön filan diyormus :) ask sevgi biter mi bilmem de galiba bitmiyor :)
0
in vino veritas
(15.05.20)
Bizimkiler uzaktan akrabalık ilişkileri ile küçük yerde görücü usulü evlenmişler. Evlilikleri de normal bir evlilik. Ayrılığı boşanmayı ikisi de düşünmez istemez. Didişmeler oluyor tabi ama birbirleri olmadan yapamazlar sanırım.
0
Amaranta ursula
(15.05.20)
Annemin tarafı dönemine göre oldukça ileri görüşlü insanlarmış. Bütün kardeşler kendi istedikleri sevgilileri ile evlenmiş. Ama gel gör ki bütün kardeşler ayrı bir fiyasko eş seçiminde. Boşananlar neyse de, evli kalanlar da mutlu değiller. Annemse boşananlar arasında. Çok samimi söylemek istiyorum kadın tam bir hata bombası aşk hayatında. Kendi de kabul ediyor. Bence güzel bir evlilik hayatı görücülüğe de aşka da bağlı değil, kişilere bağlı.
0
kedili bisiler
(15.05.20)
babamın kuzeni annemin karşı komşuyla evleniyor. babam gidip gelirken görüyor annemi istiyor. annem çok güzel bir kadın babam ortalama bi tip, annemin çok talibi olduğu için kötü kalkıkmış biraz kimseye yüz vermiyormuş, babası da dedem için "babasını tanırım iyi adamdır" diyip babamla evlenmesini istemiş. babam o zamanlar(78) istiklalde takım elbiseyle dolaşan tayfadan, çevresi falan da geniş, sevilen sayılan bir insan; annemin gözünü boyamış evlenmişler. sonra istanbul'dan memlekete dönmüşler annem şaşırmış üzülmüş, sonra evinin kadını olmuş.

babamı annemden başka kimse çekemezdi muhtemelen, çok zor bir adam. anama üzülüyorum keşke başkasıyla evlenseydi de daha rahat bir hayatı olsaydı diye. ama annem bunu hissettirecek hiçbir şey yapmadı bunca sene, babama bağırdığını bile hatırlamam; hep alttan almış. tanıdığım en iyi kalpli, kaprissiz, iyiliksever insan. babam da annemi çok sever ve değerini bilir ve her fırsatta söyler. ama mizacı bozuk işte, istemeden yormuş kadını. arada hatunov falan diye takılıyor gelmiş kaç yaşına. biz slav kadın şakası yapsak çükümüzden asar tavana.
0
Bruce
(16.05.20)
Dayımla babam arkadaşımız, babam annemi bir düğünde dayımın yanında görmüş, dayima "Kızkardeşine talibim" demiş. Annem de o sıralar aşk acısı çekiyormuş, babam yakışıklı adam, "İyi bari bu olsun" demiş. Evlilikleri baştan aşağı fail bana göre ama yıllar içinde kendilerine has disfonksiyonel bir iletişim şekli geliştirdiler. Sürekli kavga gürültü, hir gür olur, birbirlerinden sürekli sikayet ederler ama babamın daha iyi bir şansı olabilecegini düşünsem de annemin kimseyle çok büyük bir huzur, mutluluk yasayabilecegini düşünmüyorum. Yani bence bu hikayede yanan babam olmuş, tabii biz çocuklarindan sonra.
0
epistemic_regress
(16.05.20)
Arkadasmis*
0
epistemic_regress
(16.05.20)
annemin işyeri arkadaşı babamın üniversiteden arkadaşıymış. bunların arasını yapıyor ve annemin başını yakıyor :) annemin hiç sevgilisi olmamış, anneannem sürekli evlen başıma kaldın diyormuş (yaş 24-25). o da eytere beaa diyip hızlı bir flörtün ardından babamla evlenmiş bi sene içinde. babamı evlendikten sonra tanımış. ben 6 aylıkken boşanmaya çalışmış, sonra babam vazgeçirmiş. çok çekti babamdan, ama biz küçüğüz diye boşanmadı. anneannem de destek çıkmadı. en küçük kardeşim üniversitedeyken tekrar boşanma girişimi oldu, avukata gitti. babam tüm sülaleye ağlayıp telefon edip bi şekilde yine vazgeçirdi. sonrasında babam korkudan normalleşti sanırım, yaşlılığın da etkisi var. şimdi daha iyiler. en azından eskiye göre.
0
pide
(16.05.20)
Annem ve babam tanıştıklarında annem nişanlıymış. Babam askerden dönünce kendisine gösterilen hiçbir kızı beğenmemiş ama annemi görünce beğenmiş. Nasıl olmuş bilmiyorum ama annem nişanlısından “aptal aptal konuştuğu için” ayrılmış. Sonra babamla evlenmiş. Şu an 38 yıllık evliler. Babam bu süreçte annemi aldattı, kadının tüm potansiyelini sömürdü. İkisi bir araya gelip çok kötü ebeveynler oldular. Ama anne baba diye seviyoruz işte. Yaşlandıkça daha tonton oldular sadece.
0
ruhen hastayim ben
(16.05.20)
annem çok katı 2 erkek kardeş ve babasıyla büyüdüğünden. hiç erkeklerle muhabbeti olamazmış. zaten liseden sonra da okutmamışlar.

çok güzel bir kadın olduğundan sürekli istemeye gelirlermiş. erkek kardeşleri küfürler eşliğinde isteyenleri kovarlarmış :),

annemin, abilerinin dayaklarının ve babasının otoriterliğinin canına tak ettiği bir zamanda, alt komşusu olan babam, anneannemin de ayarlamasıyla dayımlar evde yokken. hızlıca annemi isteyivermiş. birkaç kez pastahanede buluşup limonata içtikten sonra evlenmişler. yani bir nevi evdeki boktan ortamdan kurtulmak için babama aşık olmasa bile evlenmeyi tercih etmiş.

sonrası boktan bir hayat, babam anneme yıllarca it gibi davrandı, 3 çocuk oldu, sürekli boşanmayı düşündü ama cebinde parası ve gidecek babası olmadığı için 18 sene evliliğin ardından ancak emekli olduktan sonra boşanabildi. boşandıktan sonra da yüzü gülmedi 1 emekli maaşıyla 3 çocuk okutmaya çalışıp eve peynir, zeytin alamadığını, beni fırınlara yollayıp bayat ekmek varmı diye sordurduğunu hatırlarım. inanılmaz utanırdım, bu yüzden de anneme çocuk aklımla çok kızardım

şimdi annem 60 yaşında, sağlığı yok, zor yürüyor, kıymet bilmeyen oğullarının kahrını çekiyor. ara ara gözleri yaşlı yakalıyorum. hayatının bittiğinden bahsediyor. hayat böyle işte ezip geçiyor.

babam yeniden evlendi. bu evlilikten bir tane engelli çocuğu doğdu. mutlu mu değil mi bilmiyorum.
0
egokalp
(16.05.20)
Yaşadıkları Şehrin iyi ailelerinin çocukları. Okuyup iş sahibi olup 30 gibi evlenmişler. Çok sakin be hatta asosyal bi yaşantıları var. Birbirlerine hala siz diye hitap ediyorlar. Kavga tartışma çok nadirdir. Uyumlu bir çift bence.
0
i ve been mistreated
(16.05.20)
babam annemi çok sevmiş.
annem o zamanlar başka birine aşık olduğu ve onunla çıktığı için babama yüz vermemiş önce.
sonra erkek arkadaşından ayrılmış, bakmış ki babam da peşinde pervane, iyi o zaman demiş.
babamın peşinde koşması ve çıkmaları falan filan dört yıl sürmüş, sonra babam askere gidip gelince evlenmişler.
hemen ben olmuşum, hatta temellerim nişanlılık dönemlerindeyken atılmış.
ben üç yaşındayken boşanmışlar.

babam çok sevmiş ama bence annem sevmemiş.
sonradan bunu kendisi de söyledi.
"babanı değil de, beni sevmesini sevdim." demişti.

babam hem annemi sevmeye devam ederek, hem ona düşman olup kin güderek mutsuz bir adam oldu, sonradan bir sürü kız arkadaşı oldu, 2 kere daha evlendi, bir kardeşim de oldu hatta.
şu anda tek başına yaşıyor, bir kız arkadaşı var, arada bir kendini toparlıyor ama alkol problemi var.
annem vefat edince biraz daha çöktü sanki son 2-3 yıldır.

annem babamdan boşandıktan 1,5 yıl sonra başkasıyla evlendi, 25 yıl evli kaldı, boşandı.
hiç mutlu olamadı.
annemin zaten babasıyla sorunları varmış, yani sevme ve sevilme dengesi sorunluydu.
ama babamın annemin hayatının en büyük hayal kırıklığı olduğunu düşünüyorum.
annem belki ben doğduğum için bu kadar sert düşünmedi hiçbir zaman.
sonrasındaki seçimlerini nasıl yanlış etkilediğini ancak 50'sinden sonra görebildi, onu da ne kadar net görebildi bilemiyorum.

ikisinin de kendi ailelerinden gelen sorunları vardı zaten, hem birbirleriyle, hem başkalarıyla ilişkilerinde başarısız oldular.
0
blatta hiberna
(16.05.20)
@blatta, babana üzüldüm. annen niye öyle yapmış:(

Bizimkiler arkadaşları aracılığıyla tanışmış. Ben üniversiteye gidene kadar hep kavgalıydılar. Senin akraban, benim akrabam diye hep tartışırlardı. Bir komşumuz gelip ayırırdı.Çok üzülürdüm. Aynı ev içinde babam annemle 8 ay konuşmadı.

Şimdi hiç akraba yok, biz de uzaktayız. 60lı yaşlardan sonra liseli gibiler. Erotik muhabbetler falan. İlginç. Başlarına vurdu galiba.
0
banacevaplazım
(16.05.20)
@bana cevap lazım:

babam annemi sevmiş demek babam annemi mutlu etmiş demek değil ama.
elde edince, elde edinceye kadar yaşadıklarının intikamını almakla karışık, "artık benim dediğim olur" gibi bir kafada hareket edince, işler gitmesi gerektiği gibi gitmemiş tabii.
yani kin güden, intikamcı, hükmetme meraklısı bir karaktere sahip maalesef.
ne kendini, ne çocuklarını, ne başkasını mutlu edebiliyor.
o yüzden hayal kırıklığı diyorum zaten.
ama annem de yanlış yerde yanlış şeyi aramış tabii.
0
blatta hiberna
(16.05.20)
Annem hastanede çalışırken babamın arkadaşı ameliyat oluyor, ona geçmiş olsuna geldiklerinde annemle karşılaşıyorlar. sonra babam anneme sarmış, sürekli hastalık bahanesiyle gelip görüyormuş vs. sonunda annem de yüz verince 1 sene içinde evlenmişler (21-26)

Arada hırgür oluyor, ben bunun hayatlarına heyecan kattığını düşünüyorum artık. Çünkü birbirlerinden ayrı da yapamıyorlar ve her zaman birbirlerine kızdıkları zamanlarda bile çok sevgiyle bahsederler. "Baban şöyle böyle ama bakma iyi adam" "Annen de iyi kadındır" filan gibi.. Anneme hiç pişman oldu mu diye sordum birkez, "yine olsa yine babanla evlenirdim" dedi.
0
lcha
(16.05.20)
(17)

türk evlerinde neden duvar kağıdı kullanılmıyor?

Bruce
şu belarus'taki kelepir daireyi görünce aklıma geldi.https://re.kufar.by/vi/99792767amerikan filmlerini izlerken, özellikle suburb evlerinde, dikkatimi çeker hep; biz neden duvar kağıdı kullanmayız diye. bize gelmemiş bir moda olduğu için mi, yoksa başka bir sebebi var mıdır? bu konuda yorumlarınızı
şu belarus'taki kelepir daireyi görünce aklıma geldi.
re.kufar.by

amerikan filmlerini izlerken, özellikle suburb evlerinde, dikkatimi çeker hep; biz neden duvar kağıdı kullanmayız diye. bize gelmemiş bir moda olduğu için mi, yoksa başka bir sebebi var mıdır? bu konuda yorumlarınızı merak ettim.

bi de yerden duvarın yarısına kadar gelen ahşap kaplama geleneği var mesela, yine amerikan suburb evlerinde oluyor; o da dekoratif bir hareket katıyor bence duvara.

acaba amerikanın ahşap evlerini örtmek daha kolay diye mi kullanıyorlar bunu? bizde sıva üstü boya atınca gerek kalmadığını mı düşünmemişler?
0
Bruce
(15.05.20)
günümüzde duvar kağıdı ökküz gibi pahalı malzeme çünkü. zarar gördü mü onarmak da zor, hatta imkansız. uygulaması da zahmetli.

bu dairedeki duvar kağıtları 80'lerin sonunda demode oldu gitti, eskiden vardı. bizim ev de aynen böyleydi hatta.

alçıyı vurup saten boyayla boyamak hem daha ucuz, hem de yıkıntı döküntü durumunda onarmak çok kolay.
0
kibritsuyu
(15.05.20)
kullanılıyor ve çoğunlukla çok çirkin oluyor bu linkteki gibi. ankarada yeni evlerde duvarın 1 tanesini yarısını falan kaplıyorlar daha da çirkinleşiyor
0
glamdr1ng
(15.05.20)
ben çocukken kullanıyorduk ama buyuyunce ailem artık hep boya yaptırmaya başladı. bize gelmemiş değil de geçmiş gitmiş bir moda sanırım
0
carpenic
(15.05.20)
İnşaatların dandik olmasından ötürü olabilir. Benim evin duvarları, zemini yasyamuk. Zemine parke bile yaptıramadık yamukluk yüzünden, önce düzelttirip sonra üstüne yaptırmamız gerekti.
0
plutongezegendegilmi
(15.05.20)
totomdan sallamaya geldim açılın.

duvar kağıdı temizlik anlamında vs daha rahat ve dikkatli kullanılırsa daha uzun süre temiz bir görüntü sağlıyor boyaya göre ayrıca yedek bulunursa onarımı da çok zor değil çünkü boyadaki gibi ton farkı olmuyor sorunlu yere yeni boya vurulduğunda oluşan ancaaaak aşırı maliyetli bir şey bu meret. bu amarikanlar genelde malum uzun ev kredileri ödeyerek yıllarca hatta ömür boyu aynı yerde yaşıyorlar daha çok. türkiye'de bu durum daha az bana kalırsa, bence ortalama bir türk ailesi amarikan ailesine göre daha fazla ev değiştiriyor. bu da duvar kağıdının avantajını ortadan kaldırıyor.

yorumlarım bu kadar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.05.20)
Annemler 90lı yıllarda kullanıyormuş. Biraz eski moda diye bakılıyor bence.
0
ruhen hastayim ben
(15.05.20)
Bir dönem evimin her duvarı kağıt kaplıydı ama sonrasında çarpma ve yırtılma olunca çok kötü oldu. Zor zar söküp boyaya döndük.
Bence gereksiz, bazı odaların tek duvarı belki olabilir.
0
brnbrs
(15.05.20)
eski evlerde var. Anneannemlerin eski evinde de vardı, İstanbul şişlide kaldığım öğrenci evimizde de. Yenileri pahalı diye yapmıyor olabilirler doğru.
0
nhk ni youkosu
(15.05.20)
duvar kağıdı yukarıda yazdıkları gibi pahalı bir şey.
hâlâ çok şık, güzel ve kalitelileri var yani duvar kağıdı o kadar da demode değil ve kullanılıyor ama imkânı olan, dekorasyona önem verip buna iyi bir bütçe ayırabilen insanlar tarafından tercih ediliyor daha çok.
mecburen öyle.

sizin anlatmaya çalıştığınız amerikan evlerindeki lambriler bence de çok güzeldir.
bir de bizdeki gibi olmayan geniş süpürgeliklerini de beğenirim.
bizde bir ara yerden tavana kadar lambri modası vardı ama o zaman da belli muhitlerde oluyordu.
yine pahalıydı, ama şimdiki kadar değil.

şu anda biraz demode oldu ama bu tip şeylerin demode olmasının nedeni malzeme pahalılığı ve kullanımın aşırı düşmesi bence.
malzeme pahalılığıyla gelen işçiliğin yok olması konusu da var.

kapı yaptırmak için kapı ustası buluyorsunuz, hazır amerikan kapı takmaktan başka şey bilmiyor.
çünkü artık amerikan kapıdan başka kapı yapıl(a)mıyor.

evin antresini, koridorunu lambri yaptırıp, buna uyumlu masif parke döşettiğiniz zaman ciddi para harcamanız gerekir.
yaptıran yok mu? var.
ama belli bir kesim.
artık ortalama evlerde böyle şeylerin yapılması çok zor.

masif, eski tip, bildiğimiz gerçek parke bile zor bulunur oldu neredeyse.
amerika'da en dandik prefabrik evlerin, kasabalardaki devlet dairelerinin bile ahşap malzemesi masif oluyor çoğunlukla.
çünkü orada ahşap malzeme ucuz.
dolayısıyla bizdeki gibi sentetiğe kaymalarına gerek olmuyor, görsellikten de ödün vermiyorlar.
0
blatta hiberna
(15.05.20)
bizde modası erken geçti.

ayrıca avrupada ev almak, satmak , yatırım yapmak vs bizdeki gibi değil.
insanlar ya çok geçici takılıyor ya da ömürlük ev alıyor. dekorasyon mantığı da o yüzden farklı.

ayrıca pasaklı bişey genelde, çok iyi fikir değil.
0
rewlack
(15.05.20)
90'ların sonu gibi, özellikle 2000'lerde kullanılıyordu hatta modaydı da ancak kullanışlı değildi, sonra modası da geçti. ayrıca hem pahalı hem de kolay yıpranıyor.
hele evde çocuk varsa muhakkak eklenti yerlerinden yırtıyor çocuklar onları.

bana göre saten boya hem daha güzel hem de daha kolay.
0
not sure if serious
(15.05.20)
çünkü modası geçti ve doğu avrupanın sıkıcı evlerini andırıyor.
0
ya ben lan neyse
(15.05.20)
çünkü duvar kağıdını allah kahretsin. evin bir odasını duvar kağıdıyla kaplayalım dedik üç gün anamız ağladı. bir de neredeyse 4 metre tavan. bir daha duvar kağıdı yapacağıma sıvası dökülmüş evde yaşarım daha iyi. benim gerekçem bu.

ülke: almanya. burada bayağı yaygın aslında. ya da benim bulunduğum evlerde öyleydi.
0
bohr atom modeli
(15.05.20)
Tekstil tabanlı duvar kağıtları daha pratikmiş. Takılması ve sökülmesi kolaymış. Kullanmadım sadece duydum.
0
komando kani var bende
(15.05.20)
80'lerin sonu ve 90'ların başında oturduğumuz evlerde hep duvar kağıdı vardı. 90'ların ortasında ev ararken emlakçılar hep evlerin "saten boya" olmasını övüyordu, biz de "vay canına, duvar kağıdı veya düz boya olmadığına göre bu bayağı iyi bir şeydir" diye etkilenmiştik. O noktadan sonra duvar kağıdı falan görmedim yeniden. Duvar kağıdı eski evlerle özdeşleştiriliyordu o dönemde sanki, bir daha da tercih edilmedi.
0
wish i could find a way to disappear
(16.05.20)
temizliği zor ve masraflı olduğu için. kağıt kirlenince değiştirmek yerine söküp boya çekiyorlar.
0
semitika
(16.05.20)
bakınız mesela örnek vereyim yukarıda yazdıklarıma.

şu anda kiracıyım. tuttuğum evin salonu tekstil gibi olan duvar kağıtlarından kaplı. evin geri kalanı alçı duvar, saten boya.

ben evi tutar tutmaz boyacı getirttim, iki kilo alçıyla kırılan, dökülen, delinen her yeri onardılar, 2-3 kova boyayla büyün evi tertemiz boyandı. işçilik dahil maksimum 1000 liraya ev mis gibi oldu. hatta taşınırken yepyeni boyanmış kirişe dolabı gemçirdiler, orası kırıldı. ben taşınmadan sonra saten alçıyla mis gibi onarıp zımparalayıp, artan boyayla da rötüş yaptım, mis gibi oldu. aylar sonra oğlan duvarı kalemle boyamış, sildim çıkmadı. artan boyayla boyadım üstünü, mis. hiç bozulmamış gibi.

ama salon? duvarın birinde önceki herifin astığı aynadan kalan ve silmekle çıkmayan sapsarı bir çerçeve izi. duvarlarda önceki herifin çaktığı çivi delikleri. fon perdelerini astıkları askıların delikleri, dış cepheye bakan duvarların içine de yalıtım için strafor döşenmiş, bir de oraya bir şey çarpmış göçmüş orası.

yani yedeği bile olsa yine neredeyse bütün salonun kağıtlarının sökülüp yeniden yapılması lazım ki tertemiz olsun. ne yaptık? bir şey yapamadık, öyle kullanıyoruz.

bir de kontrata da yazmışlar demirbaşlar kısmına, "salon ithal bilmemne duvar kağıdı" diye. üstüme de zimmetlemişler. sökeyim desem, kendi cebimden salonu da alçı ve boya yapayım desem onu da yapamam yani.

öyle saçma bir şey duvar kağıdı.
0
kibritsuyu
(16.05.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.